Erdoğan'dan sonra halciler de marketleri suçladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ardından halciler de yüksek fiyatlardan marketleri sorumlu tuttu.
Fiyatların yüksekliği sebebiyle market zincirleri bir süredir Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hedefinde. Erdoğan'ın ardından marketlere yönelik bir tepki de halcilerden geldi.
Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada, "Kimseye zararına iş yap demiyoruz, kimseye kendini sıkıntıya sokma pahasına hareket et demiyoruz. Ancak faiz oranları düşmüş, enflasyon düşmüş, buna rağmen marketlerde sebze, meyve vesairede fiyatlar düşmüyor, hala yükseliyor. Bunu neyle izah edeceğiz? Bunun ahlaki bir temeli olamaz. Öyleyse bize düşen bu marketlerde benim halkımı sömürme mücadelesini devam ettirenler varsa bunun hesabını sorma göre bizimdir ve hesabını sorarız. Her şey ortada, rakamlar ortada, üreticiden çıkışı ortada ama bunlarda en ufak bir düşüş söz konusu değil. Herkesi bu konuda insafa, vicdana ve ahlaka davet etme görevliliği noktasındayım" demişti.
MARKETLERDE GERÇEK ZAM ORANI KAÇ?
FİYAT ARTIŞLARI MARKETLERİN CİROLARINI NASIL ETKİLEDİ?
BÜYÜK MARKETLER PİYASAYI ELİNDE TUTUYOR
Fiyatların yüksekliği konusunda marketleri suçlayan Erdoğan'a destek, Türkiye Halciler Federasyonu'ndan geldi.
Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, büyük market zincirlerinin nihai tüketim piyasasını ellerinde tuttuğunu savunarak "Bu, çok tehlikeli bir durum. Piyasa ellerinde olunca her zaman fiyatlarla oynama imkanları oluyor" dedi.
Tavşan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tepkisini dile getirdiği market ürünleri fiyatlarını değerlendirdi.
Tüketiciyle doğrudan buluşan en önemli satış noktalarının büyük market zincirleri olduğunu aktaran Tavşan, piyasaya büyük marketlerin hakim olmasıyla geleneksel pazar yerlerinin azaldığını, manav esnafının ise neredeyse bittiğini söyledi.
Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan
HALLER DEVRE DIŞI BIRAKILDI
Tavşan, büyük market zincirlerinin nihai tüketim piyasasını ellerinde tuttuğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu, çok tehlikeli bir durum. Piyasa ellerinde olunca her zaman fiyatlarla oynama imkanları oluyor. Bu market grupları, üreticiyi doğrudan kendisi için çalıştırıyor. Alım gücü onlarda olduğu için üreticinin satış fiyatını düşük tutabiliyorlar. Onlar istediği için üretici fiyatı düşük oluyor. Tüketici onların elinde olduğu için istedikleri fiyatı belirliyorlar. Böyle bir sıkıntı var."
Marketlerin ürün fiyatlarının gerçekten yüksek olduğunu aktaran Tavşan, "Bu sistemde, bir firma binlerce mağazanın sahibi durumunda. Köylere bile şube açıyorlar artık. Toptancı hallerinin ise doğrudan tüketiciyle buluşma imkanı yok. Doğrudan kendi tedarikçileri üzerinden üreticiden mal aldıkları için de haller devre dışı kalmış durumda. Ancak bu durum satış fiyatını düşürmüyor çünkü fiyatın düşmesini istemiyorlar. Bu sistemde piyasada rekabet oluşmuyor" ifadesini kullandı.
MANAVLAR DESTEKLENMELİ
Tavşan, büyük market gruplarına karşı geleneksel haller ve pazar yerlerinin güçlü olması gerektiğini savunarak, manav sisteminin de desteklenmesini talep etti.
Toptancı hali sistemi zayıfladıkça piyasaya bu marketlerin hakim olduğuna dikkati çeken Tavşan, "Arada haller olduğunda fiyatların denetlenme imkanı oluyordu. Fiyatların düşmesi için piyasada kooperatifler de olmalı, arz-talep dengesine göre üretim planlaması yapılmalı. Fabrikada üretir gibi biber üretemezsiniz. Bunların yüzünden hallere mal gelmiyor. Küçük esnaf bunlarla mücadele edemiyor" diye konuştu.
Bu dönemde fiyatların hava şartları kaynaklı da yüksek olduğuna işaret eden Tavşan, "Maalesef, meyve ve sebze fiyatları hava şartlarıyla doğru orantılı. Bu sene kötü hava şartları yurdun her tarafında etkili oldu. Seralar yanında tarla ve bahçelerde tufan sayılacak yoğun yağmur ve sel etkili oldu. Son olarak da Antalya'da Kumlucu ve Finike'de hortum etrafı alt üst etti. Fiyatlar da bundan dolayı gerçekten yüksek. Sebze fiyatları pahalı, portakal, elma ve nar düşüktü. Hortum bu ürünlerin fiyatına da tesir edebilir" dedi. (EKONOMİ SERVİSİ)