Futbolda da konkordato dönemi başlayabilir
Futbol kulüplerin bankalardan aldığı borçları ödeyememesi halinde tıpkı diğer sektörler gibi konkordato ilan etmesi gündeme gelebilecek.
Konkordato salgını başta inşaat, ayakkabı, giyim gibi sektörlerde ağırlıklı olarak görülürken, şimdi de futbol kulüplerini benzer bir akıbetin beklediği yönünde yorumları yapılıyor.
Ziraat Bankası'nın, futbol kulüplerinin borçlarını yapılandırması ve hatta üstlenerek uzun vadeye yayılmış şekilde geri ödeme alması da gündemde. Ancak kulüplerin bankalardan aldığı borçları ödeyememesi halinde tıpkı diğer sektörler gibi konkordato ilan etmesi de gündeme gelebilecek.
Gelir ve gider dengesi arasında uçurum oluşan kulüpler borç yükü altında kalmasına rağmen transferler tüm hızıyla devam etti ve milyon eurolar havalarda uçuştu.
Yeni Şafak'ın haberine göre, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) borçların sadece Ziraat Bankası'na devredilmeyeceğini, her bankanın kendi riskini yöneteceğini açıkladı.
Spor hukuku uzmanlarından avukat Mert Yalçın, futbol kulüpleri'nin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu’na tabi olarak 'dernek' olarak kurulduklarını, ancak bazı kulüplerin dernek tüzel kişiliğini ortak yaparak A.Ş. olarak şirketleştiğinin gözlemlendiğini söyledi.
ZİRAAT BANKASI BORÇLULARIN İFLASINI İSTEYEBİLİR
Kulüplerin Ziraat Bankası'ndan borç alacaklarını ancak dernek olarak bu borcu almaları halinde geri ödeme yapılamaması karşısında derneğin kendiliğinden sona ereceğini ifade eden Yalçın, "Ziraat Bankası bu durumda sulh hakiminden, derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini isteyebilir" diye konuştu.
Yalçın, bu konudaki sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer A.Ş. tüzel kişiliğince borç alındıysa borç ödemede acze düşmüş olan A.Ş. veya alacaklı konumda bulunan Ziraat Bankası, A.Ş.’nin iflasını talep edecek veya konkordato kurumuna başvurabilecektir. Konkordato yoluna başvurulması halinde şirkete konkordato komiseri atanması mümkündür. Aynı durum Dernek için de geçerlidir."
KAYYIM DEĞİL KONKORDATO KOMİSER ATANACAK
Avukat Yalçın, kayyım atanma ihtimaliyle ilgili de, borç verenin devlet bankası olması nedeniyle kayyım atanmayacağını ifade etti ve ekledi:
"Konkordato sürecinde kayyım kurumu bulunmuyor. Bunun yerine komiser gereli görevleri yerine getiriyor.
Konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunuyor, borçlunun faaliyetlerine nezaret ediyor, icra ve iflas kanununda verilen görevleri yapıyor, mahkemenin istediği konularda ve uygun göreceği sürelerde ara raporlar sunuyor.
Bunların yanı sıra komiser, alacaklılar kurulunu konkordatonun seyri hakkında düzenli aralıklarla bilgilendirmek, talepte bulunan diğer alacaklılara konkordatonun seyri ve borçlunun güncel mali durumu hakkında bilgi vermek, mahkeme tarafından verilen diğer görevleri yerine getirmek gibi sorumlulukları da üstleniyor." (EKONOMİ SERVİSİ)