Hak-İş'ten vergi reformu çağrısı: Emekçilerin vergileri yüzde 10'la sınırlandırılmalı

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan 'çok kazanandan çok, az kazanandan az' vergi alınan vergi modeli önerisinde bulundu. Arslan ayrıca, toplu sözleşme sistemindeki işçilerin haklarının da en az asgari ücret düzeyinde artırılması gerektiğini söyledi.

Hak-İş'ten vergi reformu çağrısı: Emekçilerin vergileri yüzde 10'la sınırlandırılmalı

Artı Gerçek - Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, konfederasyonun 48'inci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla bir araya geldiği gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Arslan konuşmasında, Türkiye'nin yaşadığı ekonomik sorunlar karşısında 'sorumlu' davrandığını söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda dün, Üçlü Danışma Kurulu toplantısına katıldıklarını anımsatan Arslan, toplu sözleşme sistemi, belediye ve belediye şirketlerinin de Kamu Çerçeve Protokolü kapsamına alınması, taşeron şirketlerde çalışan işçilerin kadroya alınması, 6772 sayılı Kanun kapsamında kamuda çalışan işçilere verilen ilave tediyenin belediye şirketlerindeki çalışanlara da verilmesi, geçici mevsimlik işçilerin 12 ay çalışabilmesi gibi taleplerini Bakan Vedat Işıkhan'a ilettiklerini ifade etti.

'KÖKLÜ VERGİ REFORMUNA İHTİYAÇ VAR'

Arslan, Türkiye'deki vergi sisteminin adil ve hakkaniyetli olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Devlet sadece yakaladığından vergi alıyor. Ne yazık ki halen yüzde 30'un üzerinde kayıt dışı istihdamımız var. Aynı zamanda kayıt dışı çalışan göçmenlerimiz var. Ülkemizde bu konuda vergi denetimi ve kayıt dışıyla mücadele konusunda istediğimiz oranda bir mücadele yapılmamaktadır. Hem kayıt dışılığın önlenmesi hem de sendikal örgütlülüğün önünün açılması için mevzuat değişikliğine ihtiyacımız var. Kriz dönemlerinde verginin sabitlenmesini ve bu dönemde çalışanların, emekçilerin, ücretlilerin vergilerinin yüzde 10 ile sınırlandırılarak krizden en az hasarla çıkılmasının sağlanması konusundaki ısrarımızı devam ettiriyoruz. Bu yapılırken bir taraftan da köklü bir vergi reformuna ihtiyacımız olduğunu ifade etmek istiyoruz. Özellikle çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınan ve aile yükümlülüklerini de dikkate alan bir modelin ülkemize kazandırılmasını istiyoruz."

'DOLAYLI VERGİLER ASGARİYE DÜŞÜRÜLMELİ'

Doğrudan vergilerden daha fazla dolaylı vergiler ödenmesini kabul etmediklerini kaydeden Arslan, dolaylı vergilerde adaletli bir sistemin asla olamayacağına işaret etti. Arslan, başta KDV olmak üzere dolaylı vergilerin asgariye düşürülerek doğrudan verginin öne çıkarılacağı bir modeli Türkiye'nin başarmak zorunda olduğunu ifade etti.

'ASGARİ ÜCRET KOMİSYONU'NUN YAPISI KAPSAYICI DEĞİL'

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısının kapsayıcı ve katılımcı olmadığını belirten Arslan, Türkiye'yi temsil etmekten uzak bu modeli asla kabul etmediklerini anlattı.

Asgari ücretin, enflasyonun üzerinde artırılmasını desteklediklerini aktaran Arslan, şu değerlendirmede bulundu: "Ancak toplu sözleşme düzeninde asgari ücretin çok az üstünde ücret alan çalışanlarımızın ücretleri asgari ücretle hemen hemen aynı noktaya gelmiş oluyor. Bu aslında Türkiye toplu sözleşme düzenini yok edecek bir tehlikeyle bizi karşı karşıya bırakıyor. Çalışanların yıllarca sendikalara üye olarak toplu sözleşmelerde elde ettiklerinin bir çırpıda asgari ücret düzeyine düşmüş olması sendikal örgütlülüğün önünde en ciddi engellerden bir tanesidir. Dolayısıyla hem kamuda hem de özel sektörde asgari ücret arttığı zaman, asgari ücretle paralel olarak toplu sözleşme sistemindeki işçilerin haklarının da en az asgari ücret düzeyinde arttırılacağı bir modele ihtiyacımız var."

'ASGARİ ÜCRET ORTALAMA ÜCRET DURUMUNDA'

Türkiye'de ortalama ücret olan asgari ücretin, aslında istisnai bir ücret olması gerektiğine vurgu yapan Arslan, "Asgari ücretin yüksek enflasyonda daha fazla arttırılmasını talep ediyoruz. Gerçekten toplumun o kesiminin her şekilde desteklenmesini istiyoruz" dedi. (AA)