Havalimanı değil, tam bir karadelik: Zafer Havalimanı vurgunu para basıyor

Havalimanı değil, tam bir karadelik: Zafer Havalimanı vurgunu para basıyor
Geçen yıl sadece 7 bin yolcunun kullandığı Zafer Havalimanı'nın performansı böyle devam ederse, Hazine'den 208 milyon 131 bin 332 euro IC İçtaş İnşaat'ın kasasına girecek.

Türkiye’nin kamu-özel işbirliği finansman modeliyle yapılan ilk bölgesel havalimanı olan Zafer Havalimanı ülkede en az yolcunun kullandığı havalimanı oldu.

Kütahya, Afyon ve Uşak illerine hizmet vermek üzere yapılan Zafer Havalimanı yap-işlet-devret, projelerinin en büyük çöküşlerinden bir tanesi. Havalimanı için verilen yolcu garantisi açıldığı günden bu yana bir kez bile tutturulamadı. Havalimanıın garanti maliyetleri ise her yıl Hazine’ye yük olmaya devam ediyor.

2012 yılında açılan Zafer Havalimanı 29 yıl 11 aylığına IC İçtaş İnşaat tarafından işletiliyor. Anlaşmaya göre havalimanından geçmeyen yolcu için 21 Mart 2044’e kadar şirkete devletin kasasından garanti bedeli ödenecek. AKP’ye yakınlığıyla bilinen IC İçtaş aynı zamanda İstanbul Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü de işletiyor.

Birgün gazetesinde yer alan habere göre, yolcu garantileri tutmayan havalimanının 2020 yılında hata payı yüzde 99. 2020 yılı için 1 milyon yolcu garantine karşılık havalimanını yalnızca 7 bin yolcu kullandı. Geçmeyen yolcunun garanti ödemesi ise 6 milyon 738 bin euro. Bu rakamlarla rekorlar kitabına aday.

Havalimanının 8 yıllık karnesi ise çöküntünün resmini netleştirir nitelikte. 2012-2020 yılları arasında 8 milyon 915 bin 411 yolcu garantisi verildi. Havalimanını bu 8 yılda yalnızca 318 bin 935 yolcu kullandı. Hata payı ise yüzde 97. Buna karşılık garanti ödemesi de 45 milyon 891 bin 152 euro. Verilen Hazine garanti ödemeleriyle havalimanının nerdeyse maliyeti karşılanmış durumda.

Eğer hata payı yüzde 97 civarında devam ederse muhtemel yolcu sayısı 1 milyon 294 bin 915 olacak ve şirketin kasasına Hazine’den 208 milyon 131 bin 332 euro girecek. Şirketin kârı ise yüzde 300 olacak.

HAVALİMANININ KONUMU DA TARTIŞILMIŞTI

İstanbul, İzmir ve Ankara’nın ortasında bulunan havalimanının konumu yapım aşamasından itibaren tartışmalara neden olmuştu. Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise havalimanının neden oraya yapıldığını şu sözler aynı zamanda iktidarın dev projeleri hangi mantıkla yaptığını gösteren iyi bir örnek:

"Partinin kuruluşunu ilan etmek için Afyonkarahisar'ı seçmiştik. O gün ben İstanbul'dan Afyon'a ancak 8 saatte gelebildim. Bilecik üzerinden rampalarda kamyonların, tırların arkasından yavaş yavaş Afyon'a ancak gelebildim. O günler geride kaldı. Artık Ankara'ya iki saatten az bir sürede gidiliyor. İstanbul'a keza yine en fazla 3 buçuk saatte gidilebiliyor. O yüzden de Afyon Zafer Havalimanı da istediğimiz yoğunlukta çalışmıyor. Yolları bu kadar çok güzel yapınca insanlar Kütahya'ya gitmişken havaalanına gideceğine buradan devam edeyim İstanbul'a hemen varırım diye düşünüyor."

KUR ZARARI 83 MİLYAR TL

Hazine garantili projelerin garantileri anlaşma gereği dolar cinsinden veriliyor. Peki 2020 yılında dolar yükseldiği için artan garanti bedeli ne kadar?

Bu soru Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sorulmuş ve bakan yap-işlet-devret projelerinde sadece dolar kuru yükseldiği için ortaya çıkan zararın 83,7 milyar lira olduğunu itiraf etmişti.

Karaismailoğlu, kasım ayında komisyonda 2019’da 750 milyar TL olan bütçe giderlerinin 2020’de 920 milyar TL’ye nasıl ve neden çıktığını açıklarken şunları söylemişti:

"KÖİ yatırımlarına harcanan döviz cinsinden tutarlar, değişen döviz kuruna göre revize edilmiştir. Güncellenmiş ve kur farkından artan tutarın toplamı ise yaklaşık 83,7 milyar TL’dir."

ÜLKE RAHAT EDERDİ

Gündelik hayatın içinde bu büyüklükte paraların zihinlerinde netleşmesi mükün değil. Yurttaşlar için bu paranın alternatif faydası da hesaplandı.

Sağlık Bakanlığı ve Karayolları bütçesinden ayrılan 83,7 milyar TL’lik bedel ne anlama geliyor? İşte yanıtlar…

- 503 adet ekmek: Bu parayla bugünlerde yurttaşların kuyruğa girdiği tanesi 2 lira olan ekmeklerden 110 milyar 682 milyon adet alınabiliyordu. Bu ekmekler 83 milyona eşit dağıtılsa herkese 503 adet ekmek düşüyordu.

- 4 bin 32 TL: Bu para 83 milyon kişiye eşit bölüştürülse herkese 1008 lira, her 4 kişilik aileye 4 bin 32 lira düşüyordu. Pandemi döneminde bir nebze de yaralar sarılmış olurdu.

- 839 bin 456 TL: Bu para 2020’de iflas eden 99 bin 588 esnafa verilse her esnafa 839 bin 456 TL düşüyordu. Nefes almaları sağlanabilirdi.

- 16 milyon 720 bin tablet: Bu parayla tanesi 5 bin lira olan tabletlerden, 16 milyon 720 bin öğrenciye birer tane dağıtılabilirdi.

- 334 milyon 400 bin fatura: Bu parayla bir tanesi ortalama 250 TL olan 334 milyon 400 bin elektrik faturası ödenebiliyordu.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar