İhracatçı ters makasa yakalandı: 2021 için hedeflenen 184 milyar dolar ihracat hayal olabilir

Küresel piyasalarda hammaddede yaşanan fiyat artışları ile navlundaki tırmanışın getirdiği ilave maliyetler, birçok sektörde sıkıntının boyutunu giderek artırıyor.

İhracatçı ters makasa yakalandı: 2021 için hedeflenen 184 milyar dolar ihracat hayal olabilir

Bir yandan temel girdi, bir yandan da navlun maliyetleriyle baş etmeye çalışan çok sayıda firma, ürettiği ürünü ihraç etmekte de zorlanıyor. Bazı firmaların ise geçici süreyle üretime ara vermek zorunda kaldığı belirtiliyor.

Lojistikte yaşanan sorunlar nedeniyle depolarda da ürün koyacak yer kalmadı. Bir sorun da tahsilat tarafında yaşanıyor. Alıcılardan tahsilat yapmakta zorlanan ihracatçılar, peşin satış tercihlerine ise pazar koşulları nedeniyle yeterli karşılığı bulamıyor.

Taahhütlerini yerine getirmekte zorlanan ihracatçılar, pazar kaybı endişesi yaşıyor. Gerek uluslararası piyasalardaki gelişmeler gerekse Merkez Bankası’nın faiz indirimleri nedeni ile dolar ve euro, TL karşısında son aylarda hızla değer kaybetti.

Kasım ayından bugüne kadar dolar, TL karşısında yüzde 17,41 gerileyerek 7 TL'nin altına, euro ise yüzde 15,89 değer kaybederek 8,50 TL'nin altına düştü. Bir ülkenin para birimi yabancı para birimleri karşısında değer kaybederse, o ülkenin ihracatta rekabetçiliği, dolayısıyla ihracatı artıyor. Bu nedenle birçok ülke zaman zaman düşük kur politikasına yöneliyor.

Ancak son dönemde Türkiye, uyguladığı para politikaları nedeni ile kurdaki rekabetçiliğini büyük oranda kaybetmiş durumda. Üstelik hammaddeyi yüksek fiyattan aldıkları için ters makasa yakalandıklarını vurgulayan sektör temsilcileri, uluslararası piyasada önemli oranda güç kaybettiklerini, kurun bir an önce rekabetçiliği koruyacak seviyelere gelmemesi durumunda, pazarları rakip ülkelere kaptırma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaklarını kaydediyor.

ALICILAR, FİYAT ARTIŞI TALEPLERİNİ KABUL ETMİYOR

2020 yılında 17,1 milyar dolar ihracata imza atan hazır giyim sektörü de bu konudan muzdarip.

Dünya gazetesinde yer alan habere göre, İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, döviz kurunun son dönemde sert düşüşle birlikte rekabetçi özelliğini kaybetmesinin ihracatçının önündeki en önemli sorunlardan biri haline geldiğini belirtiyor.

Öngörülebilir bir döviz kuru istediklerini dile getiren Gültepe, "Kurda kısa zaman aralıklarında yaşanan sert dalgalanmalar hem ihracat, hem de ithalatta sıkıntı yaratıyor. Bugün yine böyle bir tablo ile karşı karşıyayız. Kasım ayının başında 8,5 TL olan dolar kuru, şubatta 7,1 TL’nin altına geriledi. 7,5–8 TL’den hammadde ithal edip maliyet yapan hazır giyimci, şimdi 7,1 TL üzerinden mal ihraç etmek durumunda kalıyor. Dolar kuru neredeyse 1,5 TL aşağıya indiği halde hammadde fiyatlarında hiçbir düşüş olmuyor. Maliyetlere baktığımızda ürün başına en az yarım dolar artış yapmamız lazım. Ancak bunu hiçbir alıcıya kabul ettiremeyiz" açıklamasında bulundu.

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik de, döviz kurlarında yaşanan aşırı dalgalanmaların ihracatçıları zor durumda bıraktığını ve gelecek planlamalarını olumsuz etkilediğini vurguladı.

MERKEZ BANKASI FAİZLERİ DÜŞÜRMEK İÇİN GEREKLİ ADIMLARI ATMALI

Tekstil ve hammaddeleri sektörü de önemli oranda dışa bağımlı bir sektör. Her ne kadar 2020’yi 7,3 milyar dolar ihracat ile kapatsa da sektör, iplik ve elyafta yüzde 50’nin üzerinde ithalata bağımlı durumda. Hammaddeyi yüksek kurdan alan sektör hali hazırda ihracatta önemli oranda güç kaybediyor.

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, kurda dengenin önemine değinirken "Kurun düşmesi ekonomimize, sektörümüze ve ihracatımıza hiçbir şekilde fayda sağlamayacak" dedi.

Öksüz, "Kuru düşürmemek lazım. Merkez Bankası’nın gerekli adımları atarak faizleri düşürmeye yönelmesi gerekiyor. Kur arzu ettiğimiz seviyede değil. Dolarda 7,5 TL’nin altındaki değer zaten hiçbir zaman kabul edilebilir bir seviye değil. Tekrar 7,7-8 bandına gelmesi lazım" açıklamasında bulundu.

REKABET İÇİN DOLAR 7,40-7,60 SEVİYESİNDE, EURO 8,80-9,10 ARASINDA OLMALI

Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Onursal Başkanı Bülent Aymen, ihracatçılar olarak ne yüksek ne de düşük kur istediklerini söyledi. Volatilitenin düşük olması gerektiğini ifade eden Aymen, ihracatçı için rekabetçi kur seviyesinin dolarda 7,40-7,60, euroda ise 8,80-9,10 olduğunu dile getirdi.

Aymen, "Türkiye’nin büyümesi için ihracatın minimum yüzde 2 katkı sağlaması gerekiyor. Hem TL hem de ithal maliyetlerin yükseldiği bu dönemde Merkez Bankası’nın gereken önlemleri alması gerekli" dedi.

2020 yılı büyümesi henüz açıklanmadı ancak 2019 büyüme rakamlarına göre 180 milyar dolarlık ihracat, Türkiye’nin gerçekleşen yüzde 0,9 büyümesine 2,3 puan katkı sağlamıştı.

Öte yandan dış Ticaret Beklenti Anketi (DTBA) sonuçlarına göre de döviz kurlarının olumsuz etkisi ihracatçıların karşılaştığı sorunlar arasında yüzde 56,1’lik pay ile 6'ncı sırada yer alıyor.

MAKİNEDE GELİR KAYBININ TELAFİSİ MÜMKÜN DEĞİL

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister ise İKMİB bünyesinde yer alan ürün gruplarının talep esnekliği, ithal girdi yoğunluğu ve odaklandıkları pazarların pandemi sürecinde ekonomik performansları farklılaştığı için kurun etkisini ölçümlemenin güç olduğu görüşünde…

Pelister, sektörün taleplerini, "İhracatçılarımızın talebi, düşük veya yüksek kurdan ziyade, dengeli kur ortamında çalışmak yönünde" sözleriyle ifade ediyor.

Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, katma değeri yüksek sektörler arasında yer alan makine sanayii için döviz kurlarının öngörülebilir olmasının büyük önem taşıdığını aktarıyor, hammadde fiyatlarında ve maliyet endekslerindeki artışları da kuru gözeterek yönetmeye çalıştıklarını kaydediyor.

Makine sektöründe ürün teslimatı üç ila dokuz ay, tahsilat süresi ise iki yılı bulabiliyor.

Bu nedenle çok ince hesaplar yaparak hareket etmek zorunda olduklarını vurgulayan Karavelioğlu, şunları söylüyor:

"Örneğin kurların yüksek seyrettiği son altı ayda birçok sipariş aldık, şimdi bu siparişlerden zarar etmemeye çalışıyoruz. Makine fiyatlarında maliyetler nedeniyle meydana gelen yüzde 5’e yakın küresel artış bizim ürünlerimizin değerini de artırdı fakat kurdaki yüzde 20 düşüşün getireceği gelir kaybını telafi etmek mümkün olmayacak. Dövizin bir yatırım aracı olmaktan çıkması, kurun enflasyon düzeyine paralel hareket etmesine bağlı. Fakat kurun şu an geldiği seviye, küresel ticaretin daraldığı bir ortamda makine ihracatçıları için fevkalade dezavantajlı. Bu durum ithalat artışını daha da artırabilir ve ölçeklerimize çok hızlı şekilde olumsuz etki edebilir."

2021 İÇİN HEDEFLENEN 184 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT HAYAL OLABİLİR

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, ihracatı artırmak için uygun bir iklim olduğunu ancak kurun bu hedefin önünde engel haline geldiğini söyledi.

Eskinazi, "Bugünlerdeki döviz kuru bu seviyelerde 2021 yılındaki 184 milyar dolar ihracat hedefimizin gerçekleşmesi imkânsız hale gelir, sayıları 100 bine ulaşan ihracatçılarımızdan bir bölümünün ticari faaliyetinin sona ermesine yol açabilir" dedi.

İHRACATÇININ ÜÇ AYLIK KUR KAYNAKLI KAYBI 21 MİLYAR TL

2020 yılında ihracat, 2019’a göre yüzde 6,3 gerileyerek 169 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde ihracat miktar olarak ise yaklaşık 155 milyar kg’ye ulaştı. Söz konusu rakamlara göre ihracatın kg değeri de 2020’de bir önceki yıla oranla yüzde 11 düşerek 1,09 dolara geriledi.

Dolar/TL kurunun en yüksek olduğu kasım ayında ihracat miktar olarak 14 milyar kg’ye ulaşmıştı. Kaba bir hesapla kasım ayında 14 milyar dolarlık ihracatın TL karşılığı 119,3 milyar TL olurken, aynı miktarda ihracatın bugün TL karşılığı 98,3 milyar TL’ye geriliyor. Yani ihracatta üç ay içinde kur kaynaklı kayıp 21 milyar TL’yi buluyor. Bu hesapla ihracatçının parasının üç ayda yüzde 17’den fazla erimiş olduğu görülüyor.

ihracat Hayal artış fiyat ihracatçı hammadde