Küresel Ekonomide Sessiz Çöküş: “2025 Felaketi” Kapıda mı?
Merkez bankaları çaresiz, yatırımcılar panikte. 2025’in ortasında dünya ekonomisi kritik eşiği geçiyor olabilir. Uzmanlar, yaklaşmakta olan zincirleme çöküşe karşı uyarıyor: “Bu sadece bir resesyon değil, sistemsel bir çöküşün başlangıcı olabilir.”

Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası ve bağımsız finans araştırma kurumları, 2025 yazına girerken dünya ekonomisinin “eş zamanlı üç büyük darbe” ile karşı karşıya olduğunu belirtiyor:
ABD’de tarihî tahvil krizi:
10 yıllık tahvil faizleri %6’nın üzerine çıkarak küresel borçlanma maliyetini zirveye taşıdı. Bu, gelişmekte olan ekonomiler için iflas dalgasını tetikleyebilir.
Çin Gayrimenkul Balonu:
Evergrande benzeri şirketlerin batışıyla başlayan çöküş, konut fiyatlarını yerle bir etti. Çin’in iç piyasasındaki bu daralma, dünya tedarik zincirini zorluyor.
Avrupa’da Enerji Enflasyonu Geri Döndü:
Rusya-Ukrayna krizinin ikinci fazı, doğalgaz ve elektrik fiyatlarını yeniden patlattı. Euro bölgesinde enflasyon yeniden çift haneye tırmandı.
📉 DÜNYA BORSALARI KIRMIZIYA BOYANDI
Londra, Frankfurt ve Tokyo borsaları son 3 ayın en sert düşüşlerini yaşarken, Nasdaq %17 değer kaybetti. Kripto paralar da bu kargaşadan nasibini aldı: Bitcoin 22 bin dolara kadar geriledi.
🧠 UZMAN GÖRÜŞÜ: “BÜYÜK RESET’İN İLK AŞAMASINDAYIZ”
Dünya Ekonomi Forumu’nun eski danışmanı Prof. Henrik Leismann şu uyarıyı yapıyor:
“Pandemi sonrası dönem yanlış yorumlandı. Enflasyon geçici değil, sistemik. 2025-2026 yılları, eski ekonomik düzenin sonunu getirebilir. Bu bir ‘büyük reset’in başlangıcı.”
🏦 ALTIN VE NAKİT KRALIĞA GERİ DÖNÜYOR
Yatırımcılar panik halinde altın ve nakde yöneliyor. Son 1 ayda:
Altın: %13 değer kazandı
Dolar: Gelişmekte olan para birimlerine karşı %9 arttı
Kripto paralara güven: Sert şekilde düştü
🔮 YAKIN GELECEKTE NE OLABİLİR?
Çok uluslu şirketlerde toplu işten çıkarmalar
Küresel çapta faiz artışlarının devamı
Gıda ve enerji fiyatlarında yeni rekorlar
Ulusal paraların çöktüğü gelişmekte olan ülkelerde siyasi krizler
2025 yılı, sadece ekonomik bir dönemeç değil; toplumsal ve politik olarak da domino etkisi yaratabilecek bir krizin eşiği olabilir. Uzmanlar, kişisel ve kurumsal finans yönetiminde “aşırı dikkatli” olunması çağrısı yapıyor.