Ekim Sonunda Herkesi Şaşırtacak Gelişme! Astrolog Mine Ölmez’den 2026 İçin Kritik Tarihler

Mine Ölmez, bir YouTube programında 2020 sonrası astrolojiye artan ilgiyi “bilginin açılması”yla açıklarken, 21 Eylül güneş tutulması, 7 Eylül ay tutulması ve Ekim sonu için “büyük sürpriz” vurgusu yaptı; “Türkiye’nin asıl sınavı güven ve akılla ilerlemek, korkuyla manipülasyona kapılmayın” dedi.

Ekim Sonunda Herkesi Şaşırtacak Gelişme! Astrolog Mine Ölmez’den 2026 İçin Kritik Tarihler

Astrolog Mine Ölmez, konuk olduğu bir YouTube programında hem astrolojiye artan ilgiyi hem de önümüzdeki döneme ilişkin öngörülerini paylaştı. İlginin özellikle 2020 sonrası yükseldiğini hatırlatan Ölmez, bunu Aralık 2020’deki Jüpiter–Satürn kavuşumunun (Kova 0°) “bilginin açılması ve görünmeyeni görme” temasına bağladı.

“Astroloji gökte ne varsa yerde de onun karşılığıdır. Ama bu, ‘her şey harika olacak’ demek değildir. Korkuyla ya da boş umutla manipülasyona izin vermeyin.”

“Açıların sınırı var; korku satarak astrologluk yapılmaz”

Ölmez, gökyüzü açıları için “yorum payı olsa da olasılıklar bellidir” diyerek felaket tellallığına ve “mucize vaatlerine” karşı uyardı:

“İyi astrolog, bilgiyi ve insan psikolojisini önceleyen kişidir; korkutarak takipçi toplanmaz.”

Deprem söylemleri ve kişisel örnek

Deprem konusunda genelleme yapan uyarıların korkuyu beslediğini söyleyen Ölmez, büyük risk gördüğünde hedefli uyarı yaptığını belirtti. Kendi sağlık haritasından şüphelenip erken tetkikle sorun yakalattığını anlatarak “astrolojiyi panik değil önlem için kullanın” dedi.

Kritik tarihler ve olası etkiler

7 Eylül: Ay tutulması—“Birçok şeyin fitilini ateşleyebilir.”
21 Eylül: Güneş tutulması—“Uçurtma/trapez geometri; sırlar açığa çıkabilir, hem hayırlı hem kaotik potansiyel var.”
Ekim sonu: “Türkiye’de herkesi şaşırtacak bir gelişme mümkün.”
Kasım: Sınırlar ve güvenlik başlıklarında hareketlilik.
2026 Ocak–Mart: “Zorlayıcı ama yeni bir dönem; motivasyon ve değişim birlikte.”

“Uyanış süreci ve toplumsal değişim”

Uranüs’ün konumuna atıf yapan Ölmez, önümüzdeki yılları “içsel uyanış ve haklarını bilme” döneminin güçleneceği bir süreç olarak tanımladı:

“Siyasi sonuçtan ziyade toplumsal bilinç ve hukuk bilinci öne çıkacak.”