Kurları siyasetin tansiyonu ateşledi
Yaşanan siyasi gelişmeler TL'nin hızla zayıflamasına neden doldu. ABD ile vize krizinden sonra yükselişini hızlandıran dolar, 7 Eylül’den bu yana yüzde 11 değer kazandı.
EKONOMİ - Türkiye'nin yoğun siyasi gündemi TL'nin hızla değer yitirmesine neden oluyor. Merkez Bankası'nın dövizleri kontrol altında tutmak için izlediği sıkı para politikası da TL'nin kayıplarını azaltmaya yetmedi. Dolar, ABD ve Avrupa ülkeleri ile ilişkilerdeki yıpranmayı gösteren her gelişmeden sonra yönünü yukarı çeviriyor.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Suriye'de yaşanan gelişmeler de döviz piyasalarındaki yükselişe destek verdi. 7 Eylül'de ABD'de yargılanan Reza Zarrab davasına eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın dahil edilmesi ile başlayan gerilim, arka arkaya yaşanan krizlerden destek buldu. Son olarak 9 Ekim'de ABD'nin vize işlemlerini durdurması ile dolar zirveye tırmandı.
REKOR STERLİNDEN GELDİ
Önceki gün Alman banka ve kurumlarının Türkiye'ye yönelik finansmanı azaltacakları yönündeki haberler ile dolar bankalar arası piyasalarda 3.8072 lira seviyelerine kadar yükselirken, euro 4.4951 liraya yükselerek rekora çok yaklaştı. Euro son olarak 9 Ekim 4.5211 lirayı görmüştü. İngiliz Sterlini ise ise 5.0066 lirayı görerek rekora kırdı. Serbest piyasada dolar 3.7630 liradan, euro ise 4.4550 liradan güne başladı.
Merkez Bankası'nın dövizdeki yükselişe rağmen para politikasında değişime gitmemesi dövizdeki hareketliliğin devam etmesine neden oldu. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) tahvil alım programını 30 milyar euroya indirmesi euronun gerilemesine destek verdi. Dolar günü 3.7750 liradan, Euro ise 4.4240 liradan tamamlarken İngiliz Sterlini gün sonunda 4.9860 lirada kaldı. Akşam üstü yeniden hareketlenen dolar bankalar arası piyasalarda 3.8198 liraya kadar çıktı.
Bloomberg'in haberine göre, Alman hükümeti kamu bankası KfW ile Avrupa Yatırım Bankası (AYB) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi uluslararası kuruluşlardan Türkiye'deki projelere aktarılan fonların kısılmasını talep etti. Haberde, hükümet ile bağlantılı şirketlere kredi verilmeyeceği de öne sürüldü. Türkiye'nin yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu 216 milyarı buluyor. Bunun 113 milyar doları ise Avrupa ülkelerinden temin edildi. Almanya kaynaklı kredi borcu ise 22.7 milyar doları buluyor. Yani, sadece Alman bankaları kredilerin yaklaşık yüzde 11'ini karşılıyor.
Doların yükselişi sürer ABD Merkez Bankası'nın 31 Ekim - 1 Kasım tarihlerinde yapacağı toplantıda 4.3 trilyon dolarlık şişkin bilançoyu küçültmek için ilk adımı atacak olması doların güçlenmeye devam edeceğini gösteriyor. 30 Kasım'da ABD'de Reza Zarrab davasının büyük jüri önünde yapılacak olması da önümüzdeki günlerde dövizde dalgalanmanın devam edeceğinin işareti olarak yorumlanıyor. Borsa İstanbul güne yüzde 0.06'lık düşüşle 108.293 puandan başladı. Kurdaki sert dalgalanmaya rağmen yönün yukarı çeviren Borsa İstanbul günü yüzde 0.94 kayıpla 10.7334 puandan tamamladı.
MERKEZ FAİZE DOKUNAMADI
Dövizdeki dalgalanmaya rağmen dün toplanan Merkez Bankası faizi sabit tutma kararı aldı. Analistler Merkez Bankası'nın faiz politikasında değişikliğe gitmesini beklemiyordu. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) ekim ayı toplantısında faizleri sabit tuttu. Bankadan yapılan açıklamada politika faizini yüzde 8, faiz koridorunun alt bandı olan gecelik borç alma faizini yüzde 7.25, koridorun üst bandı olan gecelik borç verme faizini yüzde 9.25, geç likidite penceresi faizini ise yüzde 12.25 seviyesinde bıraktı.
Merkez Bankası son olarak nisan ayında geç likidite penceresi (GLP) faizini 50 baz artırmıştı. Yapılan açıklamada "Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir" dendi.
TL'deki değer kaybının kur geçişkenliği dolayısıyla enflasyonu zorladığını dile getiren Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, "Enflasyonun beklentilerin üzerinde olma ihtimalleri artıyor" dedi.