Öğrencilerin ‘barınma’ sorunu çok bilinmeyenli denkleme dönüştü: 'Öğrendiğimiz tek şey geçim matematiği'

Öğrencilerin ‘barınma’ sorunu çok bilinmeyenli denkleme dönüştü: 'Öğrendiğimiz tek şey geçim matematiği'
Yeni akademik yıl öncesinde öğrenciler yine barınma sorunu ile karşı karşıya. Yüksek özel yurt ücretleri ve fahiş ev kiralarına karşı bazıları umudunu KYK yurtlarına bağlamış durumda. Öğrenciler, özellikle büyükşehirlerdeki yüksek fiyatlardan şikayetçi.

Müzeyyen YÜCE


İSTANBUL - Türkiye’de pek çok öğrenci, özellikle pandeminin ardından artan ev kiraları ve özel yurt ücretlerinin yanı sıra KYK yurtlarının sınırlı kapasitesi sebebiyle de barınma sorunu yaşıyor. Yükseköğretime Yükseköğretime yerleşen öğrencilerin bir kısmı yeni dönemin başlamasına kısa süre kala umudunu KYK yurtlarına yaptıkları başvuruya bağlarken, bir kısmı da başını sokabilecek bir yer bulma telaşıyla şimdiden arayışa başlamış durumda.

10 AYLIK SÖZLEŞME, BİR AYLIK BEDEL KADAR DEPOZİTO TALEBİ

Ancak barınma maliyetinin giderek artığı metropollerde özel yurt ücretlerinin ortalama fiyatları yıllık 120 bin ila 300 bin bin TL’yi buluyor. 10 aylık sözleşmeler yapan yurtlar, kayıt esnasında bir aylık bedel kadar da depozito talep ediyor. Bunun yanı sıra aylık 12 bin ila 30 bin arasında değişkenlik gösteren yurt fiyatlarının içine çoğunlukla öğle ve akşam yemeği de girmiyor.

Maddi durumu fahiş yurt fiyatlarını karşılamaya yetmeyen öğrenciler, başlarını sokmak üzere kiralık evlere yönelse de, bu sefer de fahiş ev kiraları ile karşı karşıya kalıyor.

Artı Gerçek’e konuşan öğrenciler, ekonomik krizin gölgesinde verdikleri geçim ve öğrenim mücadelesini anlattı. Bir kısmı KYK yurdunda, bir kısmı toplu olarak kiralık evde kalan, bazıları da henüz kalacak yer arayışında olan öğrencilerin anlatımları şöyle:

'GÜNLERDİR HESAP YAPIYORUZ, YURT İÇİN DUA ETMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK'

Sınava girdiği ilk yıl İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazanan Zeynep, KYK başvurusu yaptığını ancak kendisine yurt çıkacağına dair umudu olmadığı için alternatifleri değerlendirdiklerini söylüyor. Ailesi ile bir hafta-10 günlüğüne geldiği İstanbul’da özel yurtları ve emlakçıları gezdiklerini ifade eden Zeynep, karşılaştıkları tabloyu şu sözlerle anlattı:

"Türkiye şartlarına ve açıklanan istatistiklere bakıldığında yoksulluk sınırında yaşayan bir aileyiz. Babam asgari ücrete özel bir firmada temizlik personeli olarak çalışıyor. Annem ise evde yaptığı mantıları yaşadığımız şehirdeki ufak marketlere ve çevremizdeki insanlara satarak kazanç sağlıyor. Okuyan bir kardeşim daha var. Günlerdir hesap yapıyoruz. Üniversite yakın özel yurt ücretleri aylık 15 bin civarında, uzak olsa ulaşım sıkıntı. Ev bakalım dedik; kırık, dökük, rutubetli evlere bile 20 bin TL diyorlar. Bu şartlarda bir dört duvar bulmak çok zor. Yurt çıkması için dua etmekten başka bir çaremiz kalmıyor."

'TÜRKİYE GENÇLERİN HAYAL KURDUĞU BİR ÜLKE OLMAKTAN UZAKLAŞIYOR'

“Halbuki üniversiteyi kazanmanın sevinci, yeni bir kentte yaşayacak olmanın heyecanını duymalıyken; ben başımı sokacak bir yer bulmak için hesap kitap yapıyorum” diyen Zeynep, Türkiye’nin gençlerin hayal kurduğu bir ülke olmaktan uzaklaştığını söylüyor:

'İSTANBUL'DAKİ MASRAFIM ASGARİ ÜCRETTEN FAZLA'

“Bırakın gelecek hayali kurmayı, şu an önümdeki bir ayı göremiyorum. Yurt çıkacak mı? Çıkmazsa ne yapacağız? Ev tutsak nasıl karşılayacağız? İş mi bulsam? Nerde çalışabilirim? gibi bir sürü soru dönüyor beynimde. Bunları düşünmek için henüz çok genç değil miyiz? Daha okuyup hayata atılmadan, geçim derdine düşüyorsunuz bu ülkede. Çünkü tek maaşlı işçi bir ailenin şehir dışında öğrenci okutması mümkün değil. Benim İstanbul’daki masrafım asgari ücreti geçiyor. Bu yüzden kalacak yerin yanında iş de bakmaya başladım” diyor.

'GÜNEŞ BİLE GÖRMEYEN EVDE DÖRT KİŞİ KALIYORUZ, BEŞİNCİYİ ALACAĞIZ'

Çevre Mühendisliği bölümünde eğitim gören Fatih de dört arkadaşı ile aynı evi paylaştıklarını ancak ev sahibinin bu ay yaptığı kira artışı sebebiyle beşinci bir kişi aradıklarını söylüyor. “Güneşi bile görmüyoruz” diye anlattığı 2+1 evde dört kişi kaldıklarını, özellikle kış aylarında doğalgaz başta olmak üzere faturaları ödeyebilmek için okuldan arta kalan zamanlarda çalıştıklarını anlatıyor:

'MASRAF OLMAMASI İÇİN SADECE MAKARNA VE BULGUR YİYORDUK'

"Her işe girip çıktım. Garsonluk da yaptım, depoda sayım da yaptım. Geceleri taksiye çıktığım da oldu. Gece çalışıp gündüzleri okula gittim. Bir süre sonra ruh gibi oluyorsunuz. Masraf olmaması için sadece makarna ve bulgur pilavı yiyorduk mesela. Bu şartlarda sağlıklı bir eğitim hayatı mümkün mü? Tüm bu çileyi mezun olduktan sonra asgari ücrete çalışabilecek olmak için çekmek de çok mantıklı gelmiyor; ancak ailem için okulu bitireceğim."

'MEZUN OLUNCA DA BİZİ GÜZEL BİR GELECEK BEKLEMİYOR'

Üç yıldır aynı evde ikamet ettiklerini, ev sahibinin bu yıl kirayı 26 bin TL’ye çıkardığını da belirten Fatih, “Mecbur vereceğiz” diyor ve ekliyor:

“Ne yapalım; evden çıksak daha ucuza ev bulamayacağımız için mecbur vereceğiz. Tabii beşinci bir kişi daha almamız gerekecek. Odaya bir yatak daha koyacağız artık. Şurada mezuniyete ne kaldı diyesim geliyor, susuyorum. Mezun olunca da bizi güzel bir gelecek beklemiyor nasılsa. Asgari ücrete veya biraz üstüne yine kölelik. Bir ülkede bir öğrencinin barınma sorunu olmamalı.”

KYK YURDU KAPASİTESİ 2024 SONUNDA 1 MİLYONA ULAŞACAK VAADİ

Türkiye’de Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı yurtlarda 876 bin civarında öğrenci kapasitesi bulunuyor. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, geçen aralıkta yaptığı açıklamada, 2024 sonunda 1 milyonluk yurt kapasitesine ulaşılacağını açıklamıştı. Ancak KYK yurtlarının yetersizliği sürerken, bunun yanında fiziki koşullar da sosyal medyada öğrenciler tarafından sıkça eleştiriliyor.

'ÜNİVERSİTE BİZE ERKEN YAŞTA GEÇİM MATEMATİĞİ ÖĞRETİYOR'

Matematik öğretmenliği üçüncü sınıf öğrencisi Seda, KYK yurdunda yaşadığı sıkıntılar nedeniyle bu yıl eve çıkmak istediğini ancak kiraların yüksek olması nedeniyle bir türlü bütçesine uygun ev bulamadığını söylüyor. Bu yıl da KYK yurdunda kalmak zorunda olduğunu söyleyen olan Seda, yaşadığı sorunları ise şu sözlerle anlatıyor:

"Yurtta bir kere yemekler çok kötü. Ders çalışabileceğiniz bir alanınız yok. Sanki öğrenci değilsiniz de orada sizi zorla barındırıyorlar gibi koşullar sunuluyor. Aldığım KYK bursunun neredeyse yarısını yurda veriyorum. Bana kalan kısmı ile de geçinmeye çalışıyorum. Çoğu zaman gündelik işlere gidiyorum. Anketörlük, broşür dağıtma, açılışlarda palyaçoluk gibi işler. Oysa üniversiteye gelirken böyle hayal etmemiştim. Genç olarak gezip eğlenip, okuyup, öğrenecektim. Ama bizlerin öğrendiği tek şey erken yaştaki geçim matematiği."

'ÖĞRENCİLERİN KİRALIK EVLERE TALEPLERİ AZALDI'

İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa ise barınma maliyetinin giderek artığı illerin başında gelen İstanbul’da, kiralık evlere yönelik öğrenci taleplerinin geçmiş yıllara göre düştüğüne vurgu yapıyor. Aşa, geçmişte yılın bu döneminde öğrencilerden çok yoğun talep olduğunu hatırlatarak "Şu an yoğun bir talep söz konusu değil. Önümüzdeki aylarda da çok talep olacağını düşünmüyoruz” diyor.

emlak.png
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, bu sene öğrencilerden gelen kiralık ev talebinin geçmiş yıllara kıyasla ciddi oranda düştüğünü söyledi.

Özellikle kiralık evlerin Beşiktaş, Şişli, Bakırköy, Kadıköy, Avcılar ve Fatih’te yoğunlaştığını ifade eden Aşa, şu bilgileri veriyor:

“70-80 metrekare bir evin kirası şu an 20-30 bin TL arası değişiyor. Ama genel olarak baktığımızda 20 bin TL’den aşağıya ev yok. Eylül ayında talep artarsa kiralarda da artış yaşanır ancak şu an öğrencilerin de geldiği şu dönemde kayda değer bir talep yok. Talep olduğunda da öğrenciler evleri birden fazla kişi bir araya gelerek tutuyor. Bakıldığında da özel yurt fiyatlarından daha ekonomik oluyor. Ancak bu şekilde de talep şu an beklediğimiz düzeyde değil.”

Öne Çıkanlar