“Orta Sınıf Yok Olmadı, Yer Değiştirdi!” Mahfi Eğilmez’den Türkiye Ekonomisi İçin Çarpıcı Uyarı
AVM’ler dolu, restoranlar kalabalık ama orta sınıf ortada yok… Mahfi Eğilmez, yüksek enflasyonun Türkiye’de yarattığı “sessiz sınıf kaymasını” çarpıcı örneklerle anlattı: “Orta sınıf silinmedi, aşağı indi; üst sınıf onun yerine geldi.”
Ekonomist Mahfi Eğilmez, katıldığı programda Türkiye’de sıkça dile getirilen “orta sınıf eridi” söylemine dikkat çekici bir perspektif kazandırdı. Eğilmez’e göre ortada bir yok oluş değil, net bir statü ve gelir yer değiştirmesi var.
Yüksek enflasyona rağmen tüketimin hız kesmemesi, AVM’lerin dolu olması, konut ve otomobil satışlarının hâlâ yüksek seyretmesi bu kafa karışıklığını besliyor. Ancak Eğilmez’e göre tablo sanıldığı gibi değil:
“Orta sınıf kaybolmadı. Yer değiştirdi.”
Bir Restoran Hikâyesiyle Gelen Büyük Gerçek
Mahfi Eğilmez, yıllardır gittiği bir restoran üzerinden sınıf kaymasını somut bir örnekle anlattı. Eskiden orta ve orta-üst gelir grubunun gittiği bu mekânda artık müşteri profili tamamen değişmiş durumda.
Restoran sahibinin sözleri durumu özetliyor:
Eskiden orta ve orta-üst sınıf geliyordu
Şimdi orta sınıf yok
Yerine orta-üst ve üst gelir grubu geliyor
Eğilmez’e göre orta sınıf tamamen silinmedi; daha ucuz mekânlara, daha alt tüketim kalıplarına indi. Üst sınıf ise aşağı doğru gelerek boşluğu doldurdu.
“Lipstick Effect”: Krizde Küçük Lüks Patlaması
Programda, kriz dönemlerinde tüketimin neden tamamen durmadığı da ele alındı. Eğilmez, buna ekonomi literatüründeki ünlü kavramla dikkat çekti:
Lipstick Effect (Ruj Etkisi)
2008 krizinde ABD’de lüks ruj, kozmetik ve parfüm satışlarının patladığını hatırlatan Eğilmez, mekanizmayı şöyle özetledi:
İnsanlar ev, araba, büyük harcamaları yapamıyor
Ama bütçelerini zorlamayacak markalı, küçük lükslere yöneliyor
Kendini iyi hissettiren ürünler kriz dönemlerinde öne çıkıyor
Bugün Türkiye’de de benzer bir davranış net biçimde gözlemleniyor.
Statü Kaygısı: “Gösteremediğini Tüketerek Gösterme” Dönemi
Mahfi Eğilmez’in dikkat çektiği bir diğer önemli kavram ise statü endişesi etkisi. Fransız düşünür Alain de Botton’un tespitlerine atıf yapan Eğilmez, şu tabloya işaret etti:
Ev alamıyor
Araba alamıyor
Ama iyi restorana gidiyor
Markalı ürün tüketiyor
Sosyal statüsünü görünür tüketimle korumaya çalışıyor
Bu durum, yüksek enflasyonun yalnızca ekonomik değil, derin bir sosyolojik kırılma yarattığını da gösteriyor.
“Orta Direk Zayıflarsa Ev Çöker”
Eğilmez, Turgut Özal’ın ünlü “orta direk” benzetmesini hatırlatarak uyarısını sertleştirdi:
“Orta sınıf, ülkenin taşıyıcı kolonu. Bu kolon zayıflarsa ekonomi de demokrasi de darbe alır.”
Orta sınıfın;
En fazla tüketen
En çok üretime katkı veren
En dengeli toplumsal yapı unsuru
olduğunu vurgulayan Eğilmez, bu kesimin zayıflamasının ekonomik daralmayı kaçınılmaz hale getirdiğini söyledi.
“Yukarıdakileri Aşağı İndirerek Orta Sınıf Güçlenmez”
Programın en çarpıcı mesajlarından biri de buydu. Eğilmez’e göre çözüm:
Üst gelir grubunu aşağı çekmek değil
Alt gelir grubunu yukarı taşımak
Aksi halde yaşanan şey bir dengeleme değil, toplumsal aşağı yönlü kayma oluyor.
“Türkiye Ekonomisi Bir Sosyal Deney Laboratuvarı”
Mahfi Eğilmez, Türkiye’yi şu sözlerle tanımladı:
“İktisatçılar ve sosyologlar için gerçek bir laboratuvar.”
Dünyada farklı ülkelerde parça parça yaşanan birçok ekonomik ve toplumsal etki, Türkiye’de aynı anda ve çok daha sert biçimde görülüyor.
Enflasyon Sadece Cebi Değil, Toplumu da Dönüştürüyor
Mahfi Eğilmez’e göre yüksek enflasyonun en tehlikeli sonucu, fiyat artışlarından çok toplumsal yapıdaki sessiz çözülme. Orta sınıfın aşağı kaydığı, statü kaygısının tüketimi yönlendirdiği bu yeni düzen, uzun vadede çok daha büyük sorunların habercisi.