Prof. Dr. Aziz Çelik: Tasarruf paketi göz boyamadır, tepkiyi yumuşatmaya çalışıyorlar

Prof. Dr. Aziz Çelik: Tasarruf paketi göz boyamadır, tepkiyi yumuşatmaya çalışıyorlar
Prof. Dr. Aziz Çelik, bir tarafta yoksulluk diğer tarafta ise şatafat olduğuna işaret ederek, 'kamuda tasarruf' paketiyle ekonomik karşılık almaktan çok halktaki öfkeyi yatıştırmanın hedeflendiğini söyledi. Faturanın yine çalışanlara kesildiğini belirtti.

Ezgi YILDIZ


İSTANBUL - Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 'Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'ni cumhurbaşkanlığında düzenledikleri toplantıyla, kamuoyu ile paylaştı.

Üç yıl boyunca yürürlükte olacak paketin içeriğinden dikkat çeken maddeler arasında; kamu çalışanları için esnek çalışma sisteminin genişletileceği, servis ve lojman imkânının tümden kaldırılacağı, kamuya emekli olan kadar personel alınacağı gibi düzenlemeler de yer aldı.

Kocaeli Üniversitesi'ndan Çalışma İktisadı Uzmanı Profesör Doktor Aziz Çelik’e. kamuda tasarruf paketinde öne çıkan maddeleri sorduk. Çelik paket içeriğinin son derece belirsiz olduğunu belirterek, çalışanların yaşayabileceği sorunlardan söz etti. Asıl tasarrufun yine emekliye, işçiye, memura yaptırılacağını belirten Çelik, bugün açıklanan paketin göz boyama olduğunu vurguladı ve "Tepkiyi yumuşatmaya çalışıyorlar" dedi.

Prof. Dr. Çelik’in, 'kamuda tasarruf' düzenlemesine ilişkin sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Kamuda tasarruf paketini nasıl değerlendiriyorsunuz? Pakette yer alan ‘esnek çalışma sisteminin yaygınlaştırılması’ ne anlama geliyor?

Kamuda tasarruf paketinin içeriği son derece belirsiz. Büyük ölçüde makyaj bir paket gibi düşünüyorum ben. Uygulamanın detaylarını bilmiyoruz. Fakat kamu harcamalarının kısılması demek, emeklilerin ve kamu çalışanlarının haklı olanaklarının da kısılmasına anlamına gelecektir. Zaten kamu çalışanlarının esnek, belirsiz çalıştırılması çok yaygın uygulamalardan birisiydi. Kamuda tasarruf dediğimiz için mesele, tasarrufun yükünün çalışanlara yıkılması anlamına gelecek. Söz konusu paketin kamu çalışanları için; iş yükünün artması, belirsizleşmesi öte yandan da ‘kamuda tasarruf’ adı altında kamu çalışanlarının haklarının kısılmasına yol açabileceği anlamına geliyor.

‘HALKTAKİ ÖFKEYİ YATIŞTIRMAYA DÖNÜK ÖNLEMLER’

Bir tarafta kamuda artan şatafat ve lüks diğer tarafta da yoksulluğun artması halkta tepki ve öfkeye dönüştü. Söz konusu açıklamaları da kamuda tasarruf ederek ekonomik karşılık almaktan ziyade, halktaki tepki ve öfkeyi yatıştırmaya dönük önlemler olarak görüyorum.
Yoksa Mehmet Şimşek'in kendisi yıllar önce bu tip uygulamalar için ‘çerezdir’ demişti. Şimdi bu ‘çerezi’ çok önemli bir mesele diye sunuyorlar. Elbette bunların ortadan kaldırılması gerekir ama Türkiye'de ekonominin sorunlarının çözümü bunlarla mümkün değil bence.

Bakan Şimşek, servis ve lojmanların da kaldırılacağını açıkladı. Bu uygulamalar çalışanlar için ne anlama gelecek?

Daha önce kamu çalışanlarının lojman imkanını büyük ölçüde kısmışlardı zaten. Kiraların bu kadar yüksek olduğu bir dönemde lojman imkanının ortadan kaldırılması, kamu çalışanları açısından ciddi bir kayıp Şimdi de servislerin kısıtlanması ve kaldırılması gündemde. Kamu çalışanlarının haklarından tasarruf edilmesi anlamına geliyor. Asıl niyeti gösteren en büyük sembolik örnek de bu.

Şimşek’in açıklamalarından biri de kamuya emekli olan kadar personel alınacağı yönündeydi. Halihazırda kamu hizmetlerinde aksamalar varken bu uygulama nasıl yapılacak? Günlük hayata yansımaları neler olacak?

Kamuda tasarruf paketi, lüks ve şatafatlı harcamaların kaldırılması sorunu değil kamunun küçültülmesi sorunu. Arka planda ciddi bir biçimde kamu hizmetinin küçülmesine yol açacak bir girişim olarak yorumluyorum bunu. Türkiye’de bir milyona yakın öğretmen atama beklerken 20 bin öğretmenin ataması yapıldı ve yaklaşık beş aydır hiçbir kamu üniversitesinde kadro açılmadı. Dolayısıyla kamuda yeni personel alınmaması demek kamu hizmetinin niteliğinin düşmesi anlamına gelir. Çünkü kamu hizmetinin niteliğini artırmak için etkin ve yaygın kamu hizmeti verilmesi lazım. Bu da kamu personelinin sayısının artmasıyla olur. Şu anda tasarruf adı altında kamu hizmetlerinin kısılmasının önü açılacak.

‘NÜFUS ARTARKEN KAMU HİZMETİNE OLAN İHTİYAÇ DA ARTIYOR’

Nüfus artarken kamu hizmetine olan ihtiyaç da artıyor. Kamu hizmetine verilecek personel sayısını artırmazsanız, niteliği düşer etkinliği azalır. Aynı zamanda Türkiye'de zaten ‘kamu hizmetinde çalışanlar ne iş yapıyor?’ gibi bir algı yaratılıyor. Onu desteleyen bir yaklaşımla, yanlış bir teşhisle hareket ediyorlar. Dolayısıyla kamu hizmeti küçültülerek enflasyonla mücadele bulunması mümkün değil diye düşünüyorum.

Öne Çıkanlar