Prof. Dr. Uğur Emek: Partili devlet memurlarının mevzuata aykırı gizlediği borçlar
Emek, Köprü ve otoyollara verilen garantinin 4,4 milyar doları ödenmiş, geri kalanı bekliyormuş. Kalan 20,5 milyar dolarlık garantinin ise bilançoya konulması gerekiyormuş' dedi.
ARTI GERÇEK - Karar gazetesi yazarı Prof. Dr. Uğur Emek, bugünkü yazısında, "Gizlenen KÖİ borçlarının toplam tutarı 157 milyar dolardır. Bu borçların 81’i şehir hastanelerinden, 40’ı ulaştırma projelerinden 36’sı da Akkuyu Nükleer Santrali'nden geliyor" hatırlatması yaparak, bu bilgileri Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ve ilgili bakanlıkların şeffaf biçimde paylaşmadıklarına dikkat çekti.
Emek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Uluslararası uygulamalarda yakın zamana kadar KÖİ yükümlülüklerinin gösterilme biçimine gereken önem verilmedi. Nakit esaslı muhasebe sisteminde KÖİ projeleri özel yatırım olarak kabul ediliyordu. Bu durumda başlangıç yatırımının finansmanı özel sektör tarafından sağlanıyor. Bunun yanı sıra projeler kamu yatırımı olarak kabul edilmiyor ve bunlardan kaynaklanan kamu borçları da göz ardı ediliyordu. Ancak ilgili idarenin uzun süreli sözleşmeler çerçevesinde ödeyeceği ücret ödemeleri (taahhütleri) artıyor.
Dolar kurunun 1 TL artması durumunda; bu projelerden kaynaklanan taahhütler 157 milyar TL artıyor. İsteniyor ki siz bunu bilmeyin, görmeyin ve duymayın.
Bu alengirli borç saklama tuzağına önce Avrupa Birliği (AB) uyandı. Avrupa İstatistik Kurumu (Eurostat) 2004 yılında yaptığı bir düzenlemeyle, KÖİ’lerden kaynaklanan yükümlülüklerin kamu borcu olarak gösterilmesini sağlayacak bir sistem getirdi.
Özel teşebbüslerin hizmet imtiyazları konusunda uygulayacakları muhasebe standartlarını belirleyen Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu 2008 yılında özel sektör kuruluşlarının KÖİ sözleşmelerinin muhasebe standardını belirledi (IFRIC 12).
Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları Kurulu ise benzeri bir düzenlemeyle idarelerin varlıklarının ve yükümlülüklerinin bilançolarda gösterilme biçimini belirledi (IPSAS 32).
Bu son iki düzenlemeye göre özel sektör KÖİ yatırımlarını kendi yatırımı olarak göstermiyor. Bunun yerine bilançosunun aktifinde "ticari alacak" hesabı açıyor.
2005 yılında Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu çıkartıldı (5018 sayılı Kanun). Bu Kanuna göre genel yönetim kapsamındaki idarelerin malî istatistikleri, uluslararası standartlara uygun olarak bütünlük, güvenilirlik, kullanışlılık, yöntemsel geçerlilik ve ulaşılabilirlik ilkeleri çerçevesinde tutulmalıdır. Yanı sıra malî istatistiklerin hazırlanmasında kamu idarelerinin yöneticileri uygun kurumsal çevrenin oluşturulması için gerekli önlemleri almalıdır (m.52). https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5018.pdf
Yetmedi!
KÖİ modeli kapsamındaki yatırımların ve yükümlülüklerin muhasebeleştirilmesindeki standartları belirlemek amacıyla devlet muhasebesinin çerçeve yönetmeliği olan Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği 1 Ocak, 2015 tarihinde yürürlüğe girdi. KÖİ uygulamalarının muhasebe işlemlerine ilişkin Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No: 45) ise 1 Temmuz, 2015 tarihinde yayımlandı.
Bu düzenlemelerle idarelerin KÖİ yükümlülüklerini bilançolarında göstermeleri zorunluluğu getirildi.
Ancak Sayıştay raporlarından öğreniyoruz ki 2015 yılında yayımlanan bu mevzuata rağmen idareler KÖİ sözleşmelerinden kaynaklanan borçlarını bilançolarında göstermiyormuş.
Örneğin, Sayıştay’ın 2021 yılında yayımlanan Raporundan öğreniyoruz ki Karayolları Genel Müdürlüğü yaklaşık 25 milyar dolar tutarındaki gelir garantisini bilançosunda göstermiyormuş. https://sayistay.gov.tr/reports/download/3703-karayollari-genel-mudurlugu
Köprü ve otoyollarda verilen bu garantinin 4,4 milyar doları ödenmiş ve geri kalanı bekliyormuş. Kalan 20,5 milyar dolarlık garantinin ise bilançoya konulması gerekiyormuş. Ancak partili devlet memurları mevzuatın açık hükmüne uymayarak, bu borcu gizliyorlarmış."