Prof. Dr. Veysel Ulusoy'dan göç değerlendirmesi: At izi it izine tam karıştı bu sefer
Ulusoy, 'Ekonomik dengelerle beraber birçok etken karşımıza birer olumsuzluk olarak çıkar. Misafir olarak düşünülen bir süreç bir anda tüm dengeleri sarsacak niteliğe bürünür' dedi.
+GERÇEK - Cumhuriye gazetesi yazarı Prof. Dr. Veysel Ulusoy, bugünkü yazısında, "Göç olgusu ekonomik koşulların farklılığına göre çoğu zaman normal karşılanabilir. Ücretlerin daha yüksek, yaşam koşullarının daha rahat ve eğitim ile benzeri olanakların daha iyi olduğu ekonomilere yani ülkelere doğru bir eğilim her zaman vardır ve olacaktır da. Böyle olunca liyakatin var olan koşullarla buluşması yoluyla da işgücü piyasasında daha etkin bir dağılım ortaya çıkar. Yani iyi yetişmiş insan sermayesi ile ona uygun iş en uygun mekânda (ülkede, bölgede, vb.) buluşur" dedi.
Ulusoy, yazısında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu verimlilik, bu büyümedir esasında. Özü itibarıyla olması gerekendir belki. Böyle durumda hem insanca bir yaşam hem de ülke kalkınması birlikte yol alır.
İşgücü piyasasında uygun işin en uygun insanla buluşmasının ekonomide yarattığı ek getiriyi yabana atmayın lütfen. Harvard Üniversitesi öğretim üyelerinden ve bu konunun duayenlerinden biri olan George J. Borsaj, bir araştırmasında bu getirinin ABD ekonomisi için 5-10 milyar dolar olduğunu simülasyonlarla ortaya koymuştur.
Sıkı durun... Bu sadece ABD içinde eyaletler arası yani iç göçün sağladığı fayda. Bir de uluslararası boyutu var konunun muhakkak.
EĞER GÖÇ YIĞIN ŞEKLİNDE OLURSA...
İşte o zaman tüm olumsuzluklar yaşanmaya başlar ve çoğu zaman da kargaşaya neden olur. Ekonomik dengelerle beraber birçok etken karşımıza birer olumsuzluk olarak çıkar. Misafir olarak düşünülen bir süreç bir anda tüm dengeleri sarsacak niteliğe bürünür.
Var olan reel ücretler aniden düşmeye başlar...
İstihdam yaratma kapasitesi olağan sınırların altına iner...
Genç işsizlik, hem de eğitimli olanlarınki inanılmaz artar...
Mekân/bölge/şehir seçimi olağan hallerin dışına çıkar...
Demografik denge, haliyle siyasi yapı bozulur...
Sermaye sahibi ücretlerden tasarruf ediyor yanılgısına düşer...
Aynı zamanda iş arayan iş, çalışan arayan çalışan bulamaz görünümü ortaya çıkar...
Üretkenlik ve etkinlik azalır ve ulusal bazda fakirlik aşırı bir sorun olarak karşımıza çıkar.
Çıktı da!
Hem de gözümüzün önünde, yurdumuzda.
Hem de karar vericilerin yardımıyla, bilerek ve isteyerek.
Bir avuç dolar için, belirli bir grubun siyasi emelleri için.
Halka karşı, halkın geleceğini satarak.
Apaçık, gözümüze gözümüze sokarak.
Karar vericilerin illegaliteyi ve vergisiz çalıştırmayı, "Fabrikanda Suriyeliyi çalıştır, sömür, sigortasını yaptırma. Sonra ayak ayak üstüne at, ‘Ne olacak bu Suriyelilerin hali’ de" sözleriyle savunmalarıyla...
At izi it izine tam karıştı bu sefer."