Ulusoy, 'Medyadan sorumlu sıfatını bir görev olarak algılayıp ENAG'a saldıran sorumsuz görevlilere bir çift sözümüz var: Kendi işinize bakın' ifadelerini kullandı.
Ulusoy, 'Yüzde 5 ortalama büyümenin altındaki verileri makyajladınız. Enflasyon gerçeğini saklayıp halkı kandırdınız. Alım gücünü eritip halkın yıllarını çaldınız. Mandacı sizsiniz' dedi.
Ulusoy, 'Çok şey yanlış gitti ama devleti yıllarca yöneten hükümet, yani aile Covid-19'u suçlu ilan etti. Yönetim hatalarını başkasına yüklemenin en basit ve zavallı örneğiydi bu' dedi.
Ulusoy, enflasyon artışını uyaran ekonomistlere Erdoğan'ın mandacı demesini hatırlatarak, enflasyonun yükseldiği dönemde, 'Hemen ön cepheye de V-Şekilli ekonomistler sürüldü' dedi.
Ulusoy, 'Dış ticaret açığının döviz kuru ile olan sıkı ilişkisinin kredi piyasası ile birleştirilmesi sonucunda dış ticaret açığının nerelere ulaştığını iyi sentezlememiz gerekiyor' dedi.
TÜİK’in davası yetmedi üniversite soruşturma açtı. Yeditepe Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Dr. Veysel Ulusoy’a disiplin soruşturması açıldı.
Ulusoy, 'Ekonomik dengelerle beraber birçok etken karşımıza birer olumsuzluk olarak çıkar. Misafir olarak düşünülen bir süreç bir anda tüm dengeleri sarsacak niteliğe bürünür' dedi.
Ulusoy, üretilen verilerin tekelleştirilmesini eleştirerek, 'TÜİK, Türkiye'de üretilen tüm verilerin kontrol ve izni tamamen bende olacak diyor... Akıllara ziyan bir düşünce bu!' dedi.
Ulusoy, 'Türkiye ekonomisini yönetmek için bir ekonomik politika uygulanmıyor. Günlük parasal kaynak bulunması üzerine kurulmuş bir basiretsiz tüccar mantığı mevcut' dedi.
Enflasyon Araştırma Grubu'nun kurucusu Prof. Dr. Veysel Ulusoy, 'Trafik çevirmesinden otel konaklamasına kadar didik didik ettiler, hiçbir şey bulamayınca bu yasayı ortaya döktüler' dedi
Ulusoy, 'Ürünün üzerine fiyat etiketi yapıştırma kuvveti ve konumuna sahip her ekonomi aktörü, enflasyonun getirdiği ek kazançtan çoğu zaman memnun gözüküyor. Buna hükümet de dahil' dedi.
Tarihte asgari ücret zammının bu kadar kısa sürede eridiği bir dönemin olmadığını aktaran Ulusoy, halkın yoksullaştırıldığını belirterek, ekonomide kontrolün kaybedildiğini söyledi.
Ulusoy, eski Maliye Bakanı Unakıtan'ın 2007'deki sözlerini hatırlatarak, 'Şimdi anladık mı basit bir ayçiçeği kuyruğunun nedeninin ne olduğunu? Şekeri de unutmayın lütfen' dedi.
Ulusoy, 'Domates, patates, ayçiçeği yağı tartışan, faturalar için günlerce çalışan ve buna rağmen ev ve işyeri dışında başka mekân bilmeyen kişilerin oluşturduğu toplum fakirdir' dedi.
Ulusoy, ENAG'ın açıklayacağı verilerle ilgili, 'Korkumuz bunun üç haneli olacağı... TÜİK'in açıklayacağı yüzde 50 enflasyonun gerçekçi olmayacağını halk da sanırım anlayacaktır' dedi.
Ulusoy, 'Tüketici önce gerçekleşen enflasyonu açıklanan resmi verilerle karşılaştırmaya başlar. Bir sonraki aşamada kendi enflasyon oranlarını yüksek sesle ifade etmeye başlar' dedi.
Şili ekonomisindeki gelişmeleri ele alan Ulusoy, 'IMF'nin kapısına dayandık ama kapı açılmıyor. Parayı teslim etmek ve denetime tabi olmak istemiyoruz ama onlardan para istiyoruz' dedi.
Ulusoy, 'Emeklimizin ekmek kuyruğunda çile çekerken modern ekonomilerdekilerin refah içinde yaşamaları, bize ülke kaynaklarının nereye gittiğini sorgulatıyor' dedi.
Doların 11 TL'ye kadar indiği güne ilişkin Prof. Veysel Ulusoy, 'O akşam kim döviz aldı/sattı sorusuna yanıtını bulmak 10 saniye alır. Düğmeye basıp yanıtı alın' ifadelerini kullandı.
Ulusoy, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Kur Korumalı Türk Lirası Vadeli Mevduat sisteminin işleyişini ve bu sistem ile varılacak sonucu dile getirdi.
Erdoğan'ın yeni sistemi 'örtülü faiz artırımı' olarak nitelendirilirken Ulusoy, 'Sonuçta yine yüksek enflasyon, yüksek faiz oranı ve yavaş yavaş artan bir döviz kuru olacak' diye konuştu.
Ulusoy, Türkiye ile benzerliğe dikkat çekerek, Arjantin'de hükümetin enflasyon hesabı yapan alternatif kuruluş ve ekonomistlere nasıl baskı yaptığını, halkın nasıl fakirleştiğini anlattı.
Ulusoy, 'Düşük faize yapışan yüksek enflasyonla artan döviz kuru, halka üç haneli fiyat artışını, üst sınırı belli olmayan döviz kurunu ve reel ücretleri eriten süreci tattıracak gibi' dedi.
Merkez Bankası'nın faiz karar önce konuşan Ulusoy, 'Yaşanan tam anlamıyla oy kaygısı ve Kanal İstanbul inşaatına zemin hazırlama amacıyla yapılan faiz indirimi oyunudur' dedi.
Ulusoy, 'Propaganda siyasal süreçte, kısa ve orta vadede etkin sonuçlar ortaya çıkarabilir ama mutfaktaki yangını propaganda ile söndürmenin olanaksız olduğunu artık öğrenmek gerekir' dedi.
Ulusoy, 'Önerimiz, tarlaya gelmeniz ve yerinde olup bitenleri görmeniz. Lüks otel salonlarında tarım sorununun çözülemeyeceğini artık anlamamız gerekmiyor mu?' diye sordu.
Cumhuriyet yazarı Ulusoy, 'Ekonomik teori ve uygulamalarla ele alınması gereken enflasyonla mücadele anlaşılan şimdi sloganla azaltılmak, gerçeğin üstü böylece kapatılmak isteniyor' dedi.
Ulusoy, 'Ucuz marketlerde de büyük marketlerde de enflasyon aynı, bir yıl sonra fiyatlar yine enflasyon oranında artacak. Ucuz marketlerde de enflasyon oranı yüzde 40'ın altında değil' dedi.
Ulusoy, 'Girdi maliyetleriyle boğuşan üretici ve lojistik giderlerini yansıtan market etiketleri sürecin sonucunu değil nedenini gösteriyor. Neden ekonomiyi yönetenlerin başarısızlığı' dedi.
Ulusoy, bugün açıklanan ikinci çeyrek büyüme verilerini değerlendirerek, Türkiye’nin özellikle son 10-12 yılda 'yoksullaştıran büyüme' ile boğuştuğuna dikkat çekerek,
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.