Sanayiciden 'mücbir sebep tüm sektörleri kapsamalı' talebi

Sanayiciden 'mücbir sebep tüm sektörleri kapsamalı' talebi
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Bahçıvan, 'Ayrışma ve huzursuzluk doğuracak tutum ve uygulamalardan özenle kaçınılmalıdır. Tüm sektörler mücbir sebep kapsamına alınmalıdır' dedi.

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını ekonomide hem sanayi üretimini hem de ihracatı doğrudan etkilemeyi sürdürüyor. Salgının etkisiyle şubat ayından itibaren birçok ülkenin gerek ithalatında gerekse ihracatında düşüş yaşanıyor. Türkiye'de de bunun etkileri görülüyor.

İhracat mart ayında yüzde 17,81 düşüşle 13,43 milyar dolar oldu. 2020 yılının ocak-mart döneminde ihracat yüzde 3,93 azalışla 42,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. İthalat ise mart ayında yüzde 3,13 artarak 18 milyar 821 milyon dolar oldu. Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre, mart ayında dış ticaret açığı 5 milyar 395 milyon dolar olarak gerçekleşirken dış ticaret hacmi ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,76 azalarak 32 milyar 247 milyon dolar oldu.

Öte yandan, ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayi performansında en hızlı ve güvenilir referans kabul edilen İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) mart ayında 48,1’e gerileyerek son üç ayda ilk kez eşik değer 50,0’nin altında kaydedildi.

Sektördeki zorlukların büyük ölçüde Covid-19 salgınından kaynaklandığı belirtildi. Salgın, üretim ve yeni siparişlerin yavaşlamasına yol açtı.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, bu dönemde fedakarlıklar ve beklentilerin eşit dağıtılması gerektiğini, bu gerçekleştiği takdirde toplumun bir savaşı andıran sıkıntılarla dolu mücadelede motive olduğuna ve gönül rahatlığıyla çaba sergilediğine dikkat çekti. Bahçıvan, "Gün, karamsarlık günü değildir. Bu zorlu dönemi de hep birlikte dayanışma halinde aşacağız. Tedbiri elden bırakmadan, umudu koruyarak, omuz omuza vererek, paylaşarak, yaşama sarılarak yolumuza devam etmeliyiz" dedi.

Geçen pazartesi gününden bu yana elektronik ortamda meslek komitelerinin görüş ve sorunlarını ele aldıklarını belirten Bahçıvan, özellikle iki konunun öne çıktığını, bunlardan en önemlisinin Covid-19 ile mücadeleye yönelik ekonomik destekler kapsamında 24 Mart tarihinde yürürlüğe giren Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca mücbir sebebin sektörel anlamda dağılımı olduğuna dikkat çekti.

AYRIŞMA VE HUZURSUZLUK DOĞURACAK UYGULAMALARDAN KAÇINILMALI

Erdal Bahçıvan, şöyle konuştu:

"Şu anda sanayi tabanımızı en çok olumsuz etkileyen konu mücbir sebebin sektörel anlamda dağılımı. Sektörler arasında mücbir sebep konusunda NACE’ye göre ayrımlar yapmak fedakarlık ve beklentilerin eşit dağılımı anlayışına uymuyor. Dünya genelinde hükümetler ekonomik destek paketlerini herkesi eşit destekleyecek şekilde kurguluyor. Türk sanayisinin bu zorlu günlerde, NACE üzerinden ayrımcılık gibi bir lüksü yok. Birbiriyle ilişkisi olan, iç içe girmiş sektörler arasında ayrışma ve huzursuzluk doğuracak tutum ve uygulamalardan özenle kaçınılmalıdır. İstisnasız tüm imalat sanayi sektörleri mücbir sebep kapsamına alınmalıdır.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ İLE İLGİLİ GÜN SINIRLAMALARI KALDIRILMALI

İkincisi ise kısa çalışma ödeneği konusu…

Orada da aynı fabrikada çalışan iki kızımız birisi 450 gün prim ödemiş, öteki 375 gün ödemiş. Aynı bantta çalışıyorlar ve aynı maaşı alıyorlar. Birine ‘470 gün prim ödediğin için kısa çalışma ödeneğinden faydalanabiliyorsun’, diğerine ise ‘75 gün eksik ödemişsin sen faydalanamıyorsun’ diyorsun. Şimdi bu, batmakta olan bir gemide şu ayrımı yapmaya benziyor. Gemiye bir saat erken binen yolcuya "Sen filikaya binebilirsin" deniyor. Bir saat geç binene ise "Sen gemiye geç binmişsin, seni kurtaramıyoruz" deniyor. Bu adaletli ve hakkaniyetli bir uygulama değil. Gecikmeksizin bu haksızlık ortadan kaldırılmalı, kısa çalışma ödeneği ile ilgili tüm gün sınırlamaları kaldırılmalıdır."

SANAYİCİLERİN TALEPLERİNİ SIRALADI

Bahçıvan, sanayicilerin gündeme getirdiği diğer konuları madde madde sıraladığı konuşmasında, özetle şu talepleri paylaştı:

- Başta KDV alacakları olmak üzere özel sektörün devletten olan alacakları hızla ödenmeli, KDV alacaklarımız bir kefalet enstrümanı olarak kullanılabilmelidir.

- KGF limitleri şirketlerin geçmiş kullanımlarına ve limitlerine bakılmaksızın süratle açılmalıdır.

- Getirilen son çek düzenlemesinin piyasada oluşturduğu karışıklık ve haksızlık giderilmelidir. Başta çalışmaya devam eden sektörlerimiz olmak üzere sanayimize enerji desteği sağlanmalı, enerji yoğun sektörlerde elektrik-doğalgaz ödemeleri altı ay ertelenmeli, diğer sektörlerde taksitle ödeme imkanı getirilmelidir.

- Çalışmaya devam eden sektörlerimizin lojistik ihtiyaçları aksamadan giderilmelidir. Bu süreçte özellikle hava ve denizyolu kargo taşımacılığında ortaya çıkan fırsatçı yaklaşımlar engellenmelidir.

- Geçici vergi ödemesi mutlaka kaldırılmalıdır. Halen kamu bankalarının üzerinde ciddi bir yük bulunmaktadır. Çalışma saatlerinin kısaldığı, çalışan sayısının da azaldığı göz önüne alındığında belli bir süre vergi ödemelerinin özel bankalara da yapılabilmesi imkanı getirilmelidir.

- Eximbank kredilerinde sağlanan desteklerin kapsamı genişletilmelidir.

- Gümrüklerde ihracat süreçlerinde yaşanan gecikmeler giderilmelidir. İhracatçılara sağlanacak olan stok finansman süreci netleştirilmelidir.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar