Suudilerin gayrimenkule ilgisi azaldı: Yönetim Türkiye'deki mülklerini satmalarını istiyor
ARTI GERÇEK - Suudi Arabistan, son dönemde Türk mallarına uyguladığı boykotla gündemde. İki ülke arasındaki ilişkiler, son zamanlarda, dış politikadaki görüş ayrılıkları ve Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti sebebiyle gerginliğini sürdürüyor.
Suudi Arabistanlı yetkililerden açık açık Türk mallarına boykot çağrısı yapılırken, henüz Türkiye’den resmi bir açıklama gelmiş değil.
Türk ürünlerine ambargo uygulayan Suudi Arabistan'ın şimdi de Türkiye’den ev alan Suudi vatandaşlarını izlemeye aldığı ve yönetimin Arap yatırımcılara "evleri satın" baskısında bulunduğu ifade ediliyor.
SUUDİLERİN KONUT SATIŞLARINA İLGİ AZALDI
İki ülke arasında yaşanan gerginlik Suudilerin Türkiye’deki konutlara olan ilgisini de azaltmış durumda. Son altı yıl incelendiğinde Suudiler’in Türkiye’den aldıkları konut sayısında ciddi bir düşüş göze çarpıyor. 2019 yılının tamamında Türkiye’den toplam 2 bin 208 konut alan Suudiler, bu yılın ilk sekiz ayında sadece 435 konut aldı.
Buna göre 2015 yılında Türkiye’den aldıkları toplam 2 bin 704 konut ile Iraklıların ardından ikinci sırada gelen Suudiler, 2016 yılında da 1.886 konut alarak yine Iraklıların ardından ikinci sırada yer aldı.
2017 yılında aldıkları toplam 3 bin 345 konut ile sıralamada yerleri değişmeyen Suudiler, 2018 yılında aldıkları toplam 2 bin 718 konut ile Irak ve İran’ın ardından üçüncü sıraya geriledi. 2019 yılında ise toplam 2 bin 208 konut alan Suudiler sıralamada Rusya’nın da gerisine düşerek 4'üncü sıraya indi.
250 BİN DOLARLIK EV ALAN TÜRKİYE VATANDAŞI OLUYOR
Eylül 2018'de yapılan düzenleme ile Türkiye vatandaşlığı kazanımında 2 milyon dolarlık sabit sermaye yatırımı şartı 500 bin dolara, taşınmaz alımındaki 1 milyon dolarlık sınır ise 250 bin dolara düşürülmüştü. Yatırımını veya bankalardaki mevduatını üç yıl boyunca çekmeyen ya da satın aldığı gayrimenkulü üç yıl boyunca satmamayı taahhüt eden yatırımcılara, ömür boyu Türkiye vatandaşı olma hakkı veriliyor.
2020 yılının ilk sekiz ayında ise Suudilere yapılan konut satışları, diğer yıllara göre çok düşük kaldı. İlk sekiz ayda Türkiye’den 435 konut alan Suudiler, sıralamada ise 15'nci sırada bulunuyor.
Bugün açıklanan eylül ayı verisinde de ilk 20 ülke arasında yer almayan Suudiler, diğer ülkeler kategorisinde bulunuyor. 2020’nin ilk sekiz ayında Suudilere en fazla konut satışı 110 adet ile ocak ayında gerçekleşti.
TÜRKİYE'DEN EV ALANLARA, 'EVLERİ SATIN' BASKISI YAPILIYOR
Son dönemde Türk ürünlerine karşı ambargo kampanyaları ile gündemde olan Suudi Arabistan adeta çizmeyi aştı. Ülkenin, Türkiye'den ev alan Suudi vatandaşları da izlemeye aldığı öğrenildi. Suudi yönetiminin bizzat vatandaşlarını arayarak Türkiye'deki mülklerini satmalarını istediği belirtiliyor.
Sabah gazetesinde yer alan habere göre, ülkenin İç İstihbarat Birimi'nin (Mabahith) para çıkışlarını yakın takibe almaya başladığı, Türkiye'ye 100 bin doların üzerinde para gönderen çok sayıda Suudi vatandaşına da para cezası kesildiği öğrenildi. Suudi Arabistan Genel İstihbarat Müdürlüğü'nün de Türkiye ile yakın ilişkisi bulunan iş insanlarını bu ticaretten vazgeçmeleri yönünde ağır baskı altına aldığı belirtiliyor.
Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ın talimatı ile Türkiye'den ev alan Suudi vatandaşlarının evlerini satmalarının istenmesi Türk gayrimenkul piyasasında da şaşkınlık yarattı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'den en fazla konut alan ikinci ülke, Irak'ın ardından Suudi Arabistan. TÜİK'e göre yabancılara son beş yılda 122 binden fazla konut satıldı. Bu konutların yüzde 10,3'ünü (10 bin 653) Suudi vatandaşları aldı.
TÜRK MÜTEAHHİTLERE İŞ VERMİYORLAR
Türk mallarını boykot kararı alan Suudi Arabistan, Türk müteahhitlere de boykot uyguluyor. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün, Suudilerin Türk mallarına olduğu gibi Türk müteahhitlerine de ciddi zorluk çıkarmaya başladığını, 2018'de yaklaşık 3 milyar dolarlık müteahhitlik işi aldıkları bu ülkede 2019'da 560 milyon dolara, bu yıl ise sekiz ayda 21 milyon dolara düştüklerini belirtti.
Yenigün, 21 milyon dolarlık işin de muhtemelen eski projelerin ek işleri ya da Suudi ortaklı firmaların işleri olduğunu aktarmıştı.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde de (BAE) aynı sürecin işlediğini belirten Yenigün, 2017'de 1,7 milyar dolara kadar yükselen bu ülkede müteahhitlik işi alımlarının, 2020'nin ilk sekiz ayında sıfır olduğunu belirtmişti.
Son aylarda Suudi Arabistan'da eskiden alınıp inşaatı devam eden işlerin tahsilatları konusunda da sorun yaşamaya başladıklarını belirten Yenigün, Körfez'deki diğer ülkelerde şimdilik sorun yaşamadıklarını söylemişti.
İKİ ÜLKE ARASINDAKİ BOYKOT KRİZİ EN ÇOK HANGİ TARAFI ETKİLER?
Riyad’dan gelen açıklamalar, Türkiye’nin 3 milyar dolardan fazla ihracat yaptığı ve toplam 5 milyar doların üzerinde karşılıklı ticareti olan ülkeyle yaşadığı krizin nedeni değil, sonucu niteliğinde. Bir süredir bölgesel politikaları sebebiyle karşı karşıya gelmenin eşiğinde olan iki ülke arasındaki gerilim, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda katledilmesiyle had safhaya varmıştı. Bugün gelinen noktada ise Türkiye, bir yılda yarım milyonun üzerinde ziyaretçisini ağırladığı Suudi Arabistan’la yeni bir kopuşun eşiğinde.
TÜRKİYE İŞ DÜNYASI VE MESLEK ÖRGÜTLERİ ENDİŞELİ
Riyad’ın bir süredir Türk ürünlerine dönük sürdüğü fiili ve kısmi ambargo, Suudi Arabistan Ticaret Odaları Başkanı Ajlan al-Ajlan’ın, "Türkiye'ye dair, ithalat, yatırım ya da turizm olsun her şeye boykot uygulamak her Suudlu tüccar ve tüketicinin sorumluluğudur" sözleriyle farklı bir boyut kazandı.
Ajlan’ın bu açıklamasını, Suudi Prens Abdulrahman Bin Musa’ad Al Saud’un Türkiye’den ihraç edilen ürünlere boykot çağrısı takip etti.
Riyad’ın bu tepkisinin Türkiye’de de yansımaları oldu. Türk ekonomisinin önde gelen sivil toplum ve meslek kuruluşları Suudi yetkilileri, ticari ve ekonomik ilişkilerdeki sorunları çözmek için adım atmaya davet etti.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) dahil pek çok kuruluşun ortak açıklamasında el-Ajlan’ın açıklamasından dolayı hayal kırıklığına uğradıklarını ifade edilerek "Bu konu ikili ekonomik ilişkilerin boyutunu da aşarak küresel tedarik zincirleri açısından da sorun haline gelmiştir" denildi.
SUUDİ UZMAN: BOYKOT ÇAĞRILARININ HİÇ BİR TARAFA FAYDASI YOK
Suudi ekonomi analisti Tameem Jad’a göre, bu çıkışın hiç bir tarafa faydası yok. Sputnik'te yer alan habere göre, Jad şu değerlendirmede bulundu:
"Ne yazık ki, Erdoğan döneminde Suudi Arabistan ile Türkiye arasındaki ilişkiler bir parça kötüleşti, bunu itiraf etmek gerekir. Suudi hükümeti, birçok işadamı ve politikacının girişimiyle bu konuyu ihtiyatlı bir şekilde düşünecek, bunun yanı sıra elbette ki her Türkiye vatandaşının Erdoğan Hükümeti'nin politikasını desteklemediğini anlıyoruz. Suudi Arabistan pazarında gıdadan tıbbi cihazlara pek çok Türk menşeli ürün bulunuyor. Devletler arasındaki ticaret son derece yoğun bir şekilde sürüyor. Bunun da ötesinde Türkiye'de oldukça fazla Suudi turist var, kapsamlı bir ticaret savaşı çıkarsa, bu kişilerin sayısı önemli ölçüde azalacak. Dolayısıyla ticaret savaşının aslında hiç kimseye yararı olmaz. Ancak Türkiye'ye fiilen Suudi menşeli ürünler tedarik edilmiyor. Bu nedenle ticari ilişkilerin kesilmesinin Suudi ekonomisini sert bir şekilde vuracağından emin değilim. Ancak tekrar edeyim ki bu, herhangi bir fayda da sağlamaz."
EKONOMİ UZMANI APUHAN: TÜRKİYE, BU TUTUMA KARŞILIK VERMELİ
Ekonomi uzmanı Şevket Apuhan’a göre ise, Ankara’nın Riyad’ın bu çıkışına derhal karşılık vermesi gerekiyor.
Apuhan, "Türkiye, Suudi Arabistan’ın bu tutumuna karşı ayniyle cevap vermeli ve gerek ticari gerek diplomatik alanda Suudi Arabistan’ı sıkıştırmalı. Sonuç itibariyle ülkemizde bir gazeteciyi öldürttüler ve zaten bu ayıbı Türk topraklarında işleyerek aslında bize karşı da bir komplo kurmuş oldular" dedi.
Suudi Arabistan'a yapılan teslimatların Türk mallarının ihracatındaki payı ne denli önemli olduğu sorusu üzerine Apuhan, "Suudi Arabistan’a yaptığımız ihracat az değil; ancak Türkiye’yi sarsacak kadar önemli bir paya da sahip değil. Ülkede Türk şirketlerinin üstlendiği inşaat projeleri zaten Kaşıkçı cinayetinden sonra durma noktasına gelmişti. Sonuç itibariyle Türk firmaları yeni pazarlar bulacaklardır. Zaten, Suudi Arabistan yönetimine yakışan da bu inşaat işlerini Türk firmaları yerine İsrail şirketlerine yaptırmak olur" yanıtını verdi.
Apuhan, "Türkiye ekonomisi herhangi bir ülkenin ya da birliğin boykot kararı ile dibi görecek kadar basit temeller üzerinde yükselmiyor. Suudi Arabistan, Türkiye’yi haritada yeri bile zor bulunan ülkelerle karıştırıyor ve büyük hata yapıyor. Bunun orta vadede Türk ekonomisine zararı değil yararı olur. Çünkü gerek iş adamlarımız, gerek bürokrasimiz bu yönetime güven olmayacağını ve hiçbir zaman söz konusu ülkede yürütülen projelerin güvenli olmayacağını anlamış oldular" dedi.