Taşerondaki kıyımda 'çok gizli' ibaresi

Fişlenen yakınları nedeniyle işlerinden olan işçilerin isimlerinin karşısında 'çok gizli' ibaresinin yer aldığı ortaya çıktı. Uzmanlara göre tazminatsız çıkarılan işçiler sosyal ölüme mahkum

Taşerondaki kıyımda 'çok gizli' ibaresi

Esra TUR

ARTI GERÇEK- 24 Aralık 2017'de çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ‘taşerona kadro’ vaadiyle çıkarılmıştı. Ancak düzenleme ile 'tüm taşeron işçilere koşulsuz kadro sözü' verilmesine rağmen, 696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin büyük çoğunluğu kadro hakkından yoksun bırakıldı.

Kapsamda olan işçilere ise yeni düzenleme ile hem güvenlik soruşturması hem yazılı, sözlü ya da uygulamalı sınav şartı getirildi. 2 Nisan'da açıklanan taşerona kadro listelerinde Türkiye genelinde binlerce taşeron işçisinin güvenlik soruşturmalarına takılarak 'çok gizli ibaresi’yle iş akitlerine son verildiği ortaya çıktı.

AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılında 350 bin olan taşeron işçi sayısı son 15 yılda yüzde 500 artarak 2 milyona ulaşırken, işçilerin mağduriyetleri her yeni düzenleme ile artmaya devam ediyor. Kadro beklerken işlerine son verilen taşeron işçilerin güvenlik soruşturmasıyla işten çıkarıldıkları için herhangi bir kamu kurumunda çalışmalarının mümkün olamayacağı belirtildi.

'TAŞERON ESAS İŞE DÖNÜŞTÜ'

İstisnai bir durum olan taşeron işçi uygulamasının AKP yönetimi altında giderek 'esas iş' haline dönüştüğüne dikkat çeken uzmanlar hükümete çağrıda bulunarak 'emek hırsızlığının' sonlandırılmasını istedi. Kadro beklerken işsiz kalan taşeron işçi sayısının kesin listelerin açıklanmasıyla daha da artacağını belirten uzmanlar, hali hazırda Türkiye genelinde binlerce taşeron işçinin 'suçun şahsiliği'ne bakılmadan sicil kayıtlarından ziyade polis arşivlerinde akrabalarının anayasal suç olmayan siyasi faaliyetlerinden dolayı kadro dışı kaldığına dikkat çekti. Anayasal olarak suç teşkil etmeyen siyasal faaliyetlerden dolayı polisteki aile bireylerine ait arşiv bilgilerine dayandırılarak iş akitleri sonlandırılan işçiler, kadroya alınmayı beklerken işlerinden oldular.

Yaşanan durumu 'sosyal ölüm' olarak tanımlayan CHP'nin 24'üncü dönem milletvekili, Emek Büroları temsilcisi ve Parti Meclis Üyesi Kadir Gökmen Öğüt, 696 sayılı KHK ile yapılması planlanan taşerona kadro düzenlemesine ilişkin açıklanan listelerde bazı isimlere çok gizli ibaresi konulduğunu belirtti.

Daha sonra yaptıkları araştırma sonucunda 'çok gizli ibaresi' konulan taşeron işçilerin akrabalarının karışmış olduğu suç teşkil etmeyen eylemlerinden dolayı güvenlik soruşturmasına takılarak iş akitlerinin sonlandırıldığını belirtti. Suçun şahsiliği hükmünün ihlal edilerek işçilerin sicil kayıtlarından ziyade polis arşivlerinde edinilen bilgiler ile yapılan bu düzenlemeyi eleştiren Öğüt sadece Ataşehir Belediyesi'nden 111, Iğdır Belediyesi’nden ise 100 kişinin bu şekilde iş akitlerine son verildiğini belirtti.

'İKTİDARIN FİŞLEDİĞİ KİŞİLERİN AKRABALARI İŞTEN ÇIKARILIYOR'

Bu düzenleme ile taşeron işçinin tazminatsız bir şekilde işten çıkarıldığını belirten Öğüt, "Daha da kötüsü tam bir sosyal ölüm durumu yaşanıyor. Sicillerine bakılmadan sadece polis arşivlerinden gelen bilgiler ile direkt kendileri olmasa da akrabaları arasında anayasal olarak suç teşkil etmeyen siyasal faaliyetlerde bulunmuş kişilerin akrabalarının iş akitlerinin sonlandırılması kabul edilemez" dedi.

Bu şekilde iş akdine son verilen taşeron işçinin kamuda bir daha iş bulmasının mümkün olmayacağını ifade eden Öğüt, özel sektörün de 'korkudan' bu kişileri işe almayacağını iddia etti. Parti olarak komisyonlar üzerinden hükümet ve Çalışma Bakanlığı ile temas halinde olduklarını belirten Öğüt, iktidarın muhalefet de dâhil kimseyi dinlemeyen tutumunun durumun çözüme ilişkin kaygıları artırdığını belirtti.

"Toplumdan gelen tepkilerin güçlü olmamasını dayanışma kültürünün oluşmamış" olmasına bağlayan Öğüt, "kadro beklerken önce yazılı ve sözlü sınavlar ile şimdi de arşiv taraması ile fişlenerek mağdur edilen taşeron işçilerden boşalan yerlere hükümetin kendisine yakın isimleri yerleştirerek kadrolaşma" yaptığını belirtti.

'DİYARBAKIR BELEDİYESİ'NDE ÇALIŞAN 723 İŞÇİNN İŞ AKTİ SONLANDIRILDI'

Sadece CHP belediyelerinde değil Kürt kentlerindeki belediyelerde de iş akdi akraba sicillerine dayandırılan iş akitleri sonlandırılan taşeron işçi mağduriyeti yaşanıyor. Sadece Diyarbakır Belediyesi'nde çalışan 723 taşeron işçinin taşerona kadro düzenlemesi kapsamında çıkarılan KHK ile işten çıkarıldığını belirten DİSK Genel İş 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Eroğlu, kayyımların Diyarbakır Belediyesi'ne geldikleri 1,5 yılda bin 500 işçinin işten çıkarıldığını, şimdi de kadro düzenlemesi ile mağdur edilen işçiler ile toplam sayının 2 bin 500'u bulduğunu belirtti.

'YÜRÜTMEYİ DURDUMA DAVASI AÇILDI'

Türkiye genelinde yaşanan bu mağduriyetten bölge belediyelerinin daha fazla etkilendiğine dikkat çeken Eroğlu, durumu yargıya taşımaya hazırlandıklarını belirtti. Yürütmeyi durdurma davasının yanı sıra idari dava için yasal sürenin dolmasını beklediklerini belirten Eroğlu, mağduriyetler giderilene kadar durmayacaklarını kaydetti.

Başta hastaneler, belediyeler ve karayolları olmak üzere farklı kamu kurumlarında yıllardır "haksız, hukuksuz bir şekilde" çalıştırılan taşeron işçilerinin kadroya geçiş düzenlemesi ile işsiz bırakıldıklarını belirten DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, kamuda çalışan taşeronun yaşadığı‚ 'emek hırsızlığı’nın bir an önce durdurulması gerektiğini belirtti. AKP iktidarıyla "istisna olması gereken taşeron işçiliğin giderek esas iş haline" dönüştüğüne dikkat çeken Çerkezoğlu, taşeron işçiliği sisteminin kimseye faydası olmadığını belirtti.

'TAŞERON SİSTEMİNİN KİMSEYE FAYDASI YOK'

"Bu sistemde işçi mağdur, taşeron şirketlere para ödeyen devlet mağdur, yeterli hizmet almadığı için halk mağdur" değerlendirmesinde bulunan Çerkezoğlu, mağduriyetin çözüleceği yerde giderek büyüdüğüne dikkat çekti. Türkiye genelinde 2002 yılında 350 bin olan taşeron işçi sayısının 2 milyona ulaştığını belirten Çerkezoğlu, taşeronda bu uygulamalar ile kadrolaşmaya gidiliğini belirtti.

işçi taşeron