Türk-İş Başkanı Atalay'dan asgari ücrete zam yapmama kararına destek
Artı Gerçek - AKP hükümetinin, 'enflasyonla mücadele' gerekçesiyle seçim öncesi vaadine rağmen emeklilere seyyanen, asgari ücretliye ise temmuzda zam yapmama kararına, bir işçi sendikaları konfederasyonu olan Türk-İş'ten destek geldi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın konfederasyonu ziyaretinde konuşan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Işıkhan'ın 2024 yılı için belirlenen asgari ücrete artış yapılmayacağı yönündeki açıklamasını anımsatarak, "Enflasyonu durdurmadan, tabiri caizse küpün altını kapatmadan küpün üzerine istediğiniz kadar suyu doldurun, kısacası parayı verin paranın bir hükmü kalmıyor. Bunun için biran evvel küpün altını kapatmak lazım, enflasyonu durdurmak lazım. Ondan sonra da toplumun alım gücünü belirli bir noktaya çekmek lazım" dedi.
1 MAYIS'I BURSA'DA KUTLAYACAK: BİRİNCİ GÜNDEM VERGİ DİLİMİ
Öte yandan Türk-İş, işçi sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele Dayanışma Günü 1 Mayıs'ı Bursa'da kutlayacak. 1 Mayıs'ta Bursa'da olacaklarını vurgulayan Atalay, şu açıklamayı yaptı:
"Bu programda ana gündemimiz vergi olacak. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması lazım. İşçiler ocak ayında aldığı ücreti iki ay sonra vergi kesintileri nedeniyle alamıyor. Bununla ilgili bir düzenlemeye ihtiyaç var. Bu işçiyi de memuru da ilgilendiriyor. Sene başında alınan 20 bin lira, sene sonunda 16 bin liraya düşüyor. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok."
Atalay, 13. Çalışma Meclisi'nin 29-30 Nisan'da düzenleneceğini anımsatarak, "Bu toplantıda, sendikalar, sivil toplum örgütleri olarak sıkıntılarımızı bir daha sayın Cumhurbaşkanına anlatırız. İşçiyi, emekliyi, taşeron işçisini, asgari ücretliyi, fakiri güldürmeden bu ülkede barışı sağlamamız mümkün değil" dedi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE DESTEK
AKP'nin anayasa değişikliği çalışmalarına da destek veren Atalay, şunları söyledi:
"17 milyon işçinin olduğu ülkede, 2,5 milyon işçi sendikal örgütlü. Bu kabul edilir bir rakam değil. Bu savunabilecek bir rakam değil. Burada evvela Meclis sorumlu, ülkeyi yönetenler sorumlu. Biz de sendikacı olarak sorumluyuz. Düşünebiliyor musunuz? Sıradan bir iş yerinde 1000 kişi çalışıyor, 952 tanesinin üyeliğini alıyoruz. İşveren yetki davası açıyor. Yetki davası mahkemede 7 sene sürüyor. 7 sene sonra ne iş yeri kalıyor ne sendika kalıyor ne bir şey kalıyor. Sendikalar Yasası, 12 Eylül'den kalan, darbe anayasasından kalan bir düzenleme. Anayasa değişikliğine esas işçilerin ihtiyacı var."
'KADROLU EYLEMCİLER' SUÇLAMASI
Hükümeti protesto eylemlerini de eleştiren Atalay, kendilerinin de açıklama yapmaktan öteye geçmedikleri İstanbul Beşiktaş'taki yangını hatırlatarak, "İliç'te 7 arkadaşımız hâlâ toprak altında. İş kazalarında her gün 4 işçi hayatını kaybediyor. Beşiktaş'ta kısa bir zaman evvel 29 kardeşimiz yanarak, bağıra bağıra can verdi. Bu ülkenin büyük kesimi, onları hâlâ görmedi. Bu ülkede sayıları bir elin parmakları kadar olan kadrolu eylemciler var. En ufak meselede ortaya çıkıyorlar ama Beşiktaş'taki bu vahim iş cinayetinde hiç kimse ağzını açmıyor. Beşiktaş'ın sorumlusu kimse, Soma'nın sorumlusu kimse, İliç'in sorumlusu kimse, bunlar hesap vermeden iş kazalarını önleme şansımız yok. Burada sendikaların, bakanlığın, ülkeyi yönetenlerin sorumluluğu var. Ben nefes aldığım müddetçe Soma'nın cinayet olduğunu anlatmaya devam edeceğim" dedi. (EKONOMİ SERVİSİ)
Bakan Işıkhan'dan 1 Mayıs'ta Taksim'e yasak sinyali: 'Kitlesel kutlama inadı'
Beş yıldır toplanmayan Çalışma Meclisi 1 Mayıs'ta toplanıyor: CHP tepki gösterdi