Türkiye yüksek faizde dünya üçüncüsü

Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 17.25'ten yüzde 24'e yükseltmesiyle Türkiye faizde Arjantin ve Surinam'ın ardından üçüncü sırada...

Türkiye yüksek faizde dünya üçüncüsü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faiz artırımına karşı olduğunu belirtmesine hatta bugünkü konuşmasında da yinelemesine rağmen rekor faiz artışına giden Merkez Bankası'nın politika faizini 6,25 puan artırarak yüzde 17,25'ten yüzde 24'e çekmesi Türkiye'yi dünya üçüncüsü yaptı.

MERKEZ BANKASI FAİZ YÜKSELTTİ, DOLAR GERİLEDİ

Merkez Bankası'nın bugün aldığı kararla AKP döneminin en yüksek politika faizi artışı da gerçekleşmiş oldu.

AKP DÖNEMİNİN EN YÜKSEK FAİZ ARTIŞI

Dünya ülkeleri arasında Arjantin yüzde 60 ile politika faizinde lider durumda bulunuyor. İkinci ise yüzde 25 faiz ile Surinam. Türkiye yeni faiz artırımı sonucu Ukrayna, İran, Haiti ve Venezüella'yı geçerek üçüncü duruma yükseldi.

Habertürk gazetesinden Rahim Ak'ın haberine göre, Merkez Bankası politika faizini piyasa faizini belirleyip bu faiz oranı ile piyasa faiz oranlarını da belirleyip ekonominin yavaşlayıp hızlanmasını sağlıyor. Böylece temel görevlerinden birisi olan enflasyonu da kontrol altında tutuyor.

Merkez Bankası, ekonominin çok zayıfladığı dönemlerde faiz indirerek, vatandaşın harcamaya gidip canlanma sağlamayı hedeflerken, ekonomi ısındığında ise faiz artırarak paranın tüketim yerine faize yani tasarrufa kaymasını sağlıyor. Buna parasal sıkılaşma deniliyor.

NEDEN FAİZ ARTIRIMINA GİDİLDİ?

Diğer yandan, Merkez Bankası son açıklamasında da belirttiği gibi döviz kurundaki hareketlerinde etkisiyle fiyat artışları genele yayılınca iç talep koşullarındaki zayıflamaya rağmen fiyatlama davranışlarında gözlenen bozulma enflasyonu yukarı taşıyacağı için faiz artırımına gitti. Böylece bir yandan paranın döviz yerine yüksek faize gitmesi sağlanacak diğer yandan yabancı yatırımcıların da döviz bozarak Türk Lirası'na yatırım yapması sağlanarak TL'ye istikrar sağlanması hedefleniyor.

Dövizin aşağı gelmesi ile maliyet kaynaklı enflasyon artışı da önlenmiş olacak. Diğer yandan Merkez Bankası uluslararası yatırımcılara da Türk Lirası'ndaki zayıflamaya karşı gerekirse elindeki tüm imkanları kullanabileceği mesajını vererek kredibilite de kazanmayı hedefledi.

Ancak piyasa faizleri zaten yüksek de olsa bu faiz artırımı ile yüksek faiz teyit edildiği için sonraki dönemde yüksek faiz oranlarının enflasyonu tekrar yukarı çekmesi mümkün olabilecek. Artan faiz oranları ile kredi faizleri de yükseleceği için artan maliyetler bir yandan enflasyonu körüklerken diğer yandan kredi kullanarak üretim yapan işletmelerin önünü kesebilecek.

EN YÜKSEK FAİZ ARJANTİN'DE

Ülke MB politika faizi (%)
Arjantin 60
Surinam 25
Türkiye 24
Venezuella 20,5
Haiti 20
İran 18
Ukrayna 18
Gana 17
Mısır 16,75
Angola 16,5

EKONOMİSTLER FAİZ KARARINI DEĞERLENDİRDİ

Öte yandan piyasalar, TCMB'den bu denli sert bir hareket beklemiyordu.

Merkez Bankası'nın kritik bir hamle yaptığını vurgulayan ekonomistler, bu hamle ile algılamalardaki bozulmanın önüne geçildiğini, ayrıca TL'deki oynaklığın önemli ölçüde son bulacağını düşünüyor.

QNB Finans Yatırım'dan Baş Ekonomist Burak Kanlı, TCMB'nin algılamalardaki bozulmanın önüne geçme hedefinde başarılı olduğuna dikkat çekerek, dolar/TL'nin önümüzdeki dönemde 6 seviyesinin altına inmesini ve kurdaki aşırı hareketlerin ortadan kalkmasını beklediğini söyledi.

Kurdaki aşırı hareketlerin ortadan kalkmasını beklediğinin altını çizen Kanlı, "Bu karar uzun vadeli faizlerde de bir miktar düşüşe yol açacaktır. Alışılmış düşüncenin aksine, faiz artışının büyümeyi de olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorum. Zira, geride bıraktığımız iki ayda kurdaki sert değer kayıplarının ve kur belirsizliğinin yüksek cari açık veren Türkiye ekonomisi üzerinde, yüksek faizden çok daha yıkıcı etkide bulunabileceğini gördük" dedi.

Kanlı, "Ancak son dönemde gözlenen bozulmanın sadece TCMB'nin hamleleriyle çözülemeyeceğini ve özel sektör bilançosuna dair belirsizliğin ortadan kaldırılmasının ve bu noktadaki sorunların çözülmesi yolunda iyi hazırlanmış, gerçekçi bir programı hayata geçirmenin şart olduğunu not etmek isterim" dedi.

Alternatifbank Ekonomisti Serdar Şenol ise, TCMB'nin tüm beklentileri aşarak 625 baz puanlık faiz artırımı gerçekleştirdiğine değinerek, "TCMB'nin bu kararı sonrasında güçlü şekilde TL pozitif ayrışmakta. Beklentimiz TL varlıklardaki güçlenmenin devam edebileceği şeklinde" dedi.

TEB Yatırım Stratejisti Işık Ökte ise, TCMB'nin haftalık repo faizini 625 baz yükselterek yüzde 24 seviyesine yükselttiğini, piyasa beklentisinin yüzde 21 seviyesinde bulunduğunu kaydederek, Merkez Bankası'nın TL oynaklık oranlarını aşağı indirmeye yönelik kritik bir adım attığını vurguladı.

TL açık pozisyonlanmanın yüksekliği nedeniyle dolar/TL'nin ilk kritik destek 5.9744’e doğru hareket edebileceği görüşünü savunan Ökte, BİST 100 endeksinin ise 95.200 direncini test edebileceğini vurguladı.

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı da, sıkılaşmada beklenen sert adımın simetrik faiz koridoru korunarak gerçekleştiğini vurguladı. Tokalı, TCMB'nin bugünkü PPK toplantısında, 300-500 baz puan arasında yoğunlaşan artış beklentilerinin üzerinde, politika faiz göstergelerinde 625 baz puanlık artışlar gerçekleştirdiğini kaydederek, "Temmuz toplantısında, 75-100 baz puan arasındaki ortalama faiz artış beklentisine karşılık, faiz göstergelerinde herhangi bir değişikliğe gitmemişti. Böylece son kararla, ana politika faizi olan bir haftalık repo ihale faiz oranı yüzde 17,75'ten yüzde 24'e, faiz koridoru da yüzde 16,25-19,25 bandından yüzde 22,50-25,50 seviyesine yükseltilmiş oldu. Olağanüstü durumlarda başvurulabilecek politika aracı durumuna geri getirilen geç likidite penceresi (GLP) faiz oranı da yüzde 20,75'ten yüzde 27'e çıkarıldı" şeklinde konuştu. (EKONOMİ SERVİSİ)

Türkiye Merkez Bankası yüksek faiz