'Yerel seçim acı reçetelere cesaretin önünde engel'
İktisatçı Mustafa Sönmez ekonomide kemer sıkmaya ihtiyaç olduğunu ancak bunu uygulamanın kolay olmayacağını belirtti. Sönmez, 'AKP-MHP koalisyonu güven vermiyor' dedi.
Esra TUR
ARTI GERÇEK- Seçim sonrası dikkatler yeniden ekonomideki kötü gidişata çevrildi. Türkiye ekonomisinin seçim sonuçlarına rağmen güven vermediğini belirten iktisatçı yazar Mustafa Sönmez, reform ihtiyacına karşı kemer sıkmanın olası maliyetlerden dolayı kolay olmayacağı görüşünde.
Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi ile ekonomide de belirsizliklerin azalması beklenirken bunun gerçekleşmediğine dikkat çeken Sönmez’e göre, kırılganlıklar sürüyor, risk çok yüksek dışarıdan ise olumlu rüzgarlar esmiyor.
"Seçim konjonktürünün ekonomide yarattığı belirsizliği ortadan kaldırmasına rağmen ekonomik görüş sahasının netleşmediğini" ifade eden Sönmez, yeni dönemde ekonomideki gelişmelere ilişkin Artı Gerçek'e değerlendirmlerde bulundu. Sönmez'in değerlendirmeleri şöyle:
"EKONOMİ GÜVEN VERMİYOR"
"Sis bulutları dağılmadı, riskler azalmadı. Hem iç hem dış ekonomik aktörler için Türkiye piyasası bir dizi bilinmezlikle dolu, sürprizlere gebe ve güven vermekten henüz uzak. Bu gözleme kanıt olarak ülke ekonomisi için yaşamsal önem taşıyan döviz, faiz fiyatlarını, yabancı yatırımcı açısından risk primi (CDS) seyrini anımsatmak yeterli.
"DOLAR 5 LİRAYA YAKLAŞTI"
Türkiye ekonomisinin nabzını veren dolar/lira fiyatı, erken seçim kararı alındığı sıralarda henüz 4 TL dolayında iken iç ve dış olumsuz rüzgârların etkisiyle 4.90 basamağına kadar çıkmış ve Merkez Bankası’nı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz indirimi, düşük faiz yanlısı baskılarına rağmen, faiz artırmaya zorlamıştı. İki ayda TL faizleri 5 puan artırılarak yıllık yüzde 18’in eşiğine getirdi.
Mayıs itibariyle tüketici enflasyonun yüzde 12, üretici enflasyonunun yüzde 20’nin üstüne çıktığı Türkiye ekonomisinde, artırılan TL faizleri, hala birikim sahiplerini TL’de tutmaya yeterince ikna etmiş değil. Daha önemlisi, içeriden ve dışarıdan yaşanan rejime dönük güven eksikliği, birikimlerin dövizde tutulması eğilimini caydırabilmiş değil. Bu eğilim, 24 Haziran seçimleri sonrası da pek gerilemedi.
"1 YIL İÇİNDE 233 MİLYAR DOLAR KAYNAK GEREKİYOR"
Önümüzdeki 12 ayda Türkiye’nin temin etmek zorunda olduğu dış kaynak 233 milyar dolar. Bu kaynak, bulunabilirse ancak bu yüksek faizi ödemek şartıyla kullanılabilecek. İhtiyaç duyulan dış kaynak tutarının 183 milyar doları, vadesi gelen ve çevrilmek zorunda olunan dış borçtan, 50 milyar dolar kadarı da yıllık cari açığın finansmanı için gerekli dış kaynaktan oluşuyor.
Yeni bir seçimden çıkmış olması, Türkiye’nin bu kaynağı dışarıdan kolayca bulacağı anlamına gelmiyor.
Seçimlerin, dış aktörlere ne kadar güven verdiği sorusu bir yana, dünyada son zamanlarda iyice belirginleşen yeni para iklimi de Türkiye gibi ülkelere artık yardım etmiyor. Dış aktörlerin Türkiye ilgili soru işaretleri, seçimler sonrasına da taşınmış durumda.
"AKP MHP KOALİSYONU GÜVEN VERMİYOR"
Seçimlerden Adalet ve Kalkınma Partisi’nin parlamentoda ancak müttefiki Milliyetçi Hareket Partisi’nin desteği ile üstünlük sağlaması ve bu koltuk değneğine bağımlılık, pek siyasi istikrar vaat etmiyor. Özellikle MHP’nin bu stratejik durumunu, iktidarın nimetlerinden yararlanmak için kullanmak isteyeceği, bunu zaman zaman şantaja çevireceği ihtimali, güven duyulmamasında önemli bir etken.
"TÜRKİYE IMF’NİN KAPISINDAN BİRKAÇ ADIM UZAKTA"
Kemer sıkıcı bir politikanın gerekliliğini, aksi takdirde bunu, kapısı çalınacak IMF’nin yaptıracağını söyleyenler de çoğalmaya başladı. Merkez Bankası eski Başkanı, İyi Parti’nin yeni milletvekili Durmuş Yılmaz da bu uyarıyı şöyle ifade etti: Şu anda da Türkiye, IMF'nin kapısına birkaç adım mesafededir. Acilen önlem alınması gerekiyor. Mutlaka köklü bir reform ile yola devam edilmesi gerekir.
"KEMER SIKMAK KOLAY DEĞİL"
'Reform', adı altında dile getirilenler, cari açığa eşlik eden kamu maliyesi açığının yeniden daraltılması isteği aslında. "IMF’siz bir IMF paketi" uygulamak anlamına da gelen bu icraat ne kadar mümkün olacak, belli değil. Stratejik ortak MHP, seçmeni sızlatacak böyle bir programın arkasında durur mu?
Normalde 9 ay sonra yerel seçimlerin yapılacak olması, acı reçetelere cesaret edilmesi önünde bir engel sayılıyor. Ve tabii ki kemer sıkma ile iyice krize girecek bir konut-inşaat sektörünün çok kırılgan hali var ki, kemer sıkmayı göze almak, bu nedenle de kolay değil."