11 yılda 2 bin 500 genç işçi iş cinayetlerinde öldü: 'AKP döneminde gençler ucuz işgücü haline geldi'
Esra ÇİFTÇİ
Artı Gerçek - Türkiye’de 2013 yılından bu yana son 11 yılda 2 bin 500 genç işçi, iş cinayetlerinde öldü.11 yıldaki genç işçi ölümlerinin yüzde 34’ü sanayi, yüzde 27’si inşaat, yüzde 22’si hizmet ve yüzde 17’si de tarım sektöründe yaşandı. Özellikle AKP döneminde hayata geçirilen tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalar nedeniyle işçileşme yaşı düşerken, gelecekleri ellerinden alınan gençler de sermaye için ucuz işgücü haline getirildi. Peki genç işçi ölümleri nasıl bu kadar arttı? İSİG Meclisi Genel Koordinatörü Murat Çakır Artı Gerçek’in sorularını yanıtladı.
“Gençlerimizin, sağlıklı ve güvenli yaşaması, okuması, çalışması gerekirken; yoksulluk, güvencesiz işçilik, şiddet ve iş cinayetleri cenderesi altındalar” diyen Çakır, genç işçilerin durumuna ilişkin “Özellikle AKP döneminde hayata geçirilen tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalar gençlerin geleceğini ellerinden aldı ve sermaye için ucuz işgücü haline getirdi” dedi.
İş cinayetlerinin geneline bakıldığında ölümlerin yüzde 85’inin ücretli çalışanlardan oluştuğunu bu oranın genç işçilerde ise yüzde 93 olduğunu söyleyen Çakır, “Sektörel dağılıma baktığımızda genç işçi ölümlerinin yüzde 34’ünü sanayi, yüzde 27’sini inşaat, yüzde 22’sini hizmetler ve yüzde 17’sini
tarım oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
'GENÇ İŞÇİ KAVRAMINI 18-25 YAŞ GRUBU İÇİN KULLANMAK DAHA DOĞRU OLACAK'
Genç işçi olarak hangi yaş grubunu kastediyorsunuz?
"Gençler, uluslararası (UNESCO, BM) ve ulusal kurumlar tarafından farklı yaş gruplarına (12-24, 15-24, 15-25 yaş gibi) ayrılıyor. Türkiye’de de yasalar tarafından '15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış kişi genç işçidir' tanımını güncel olarak ve uzun vadede istisnalar, çalışma hakları, sosyal güvenceleri gözeterek bilmek lazım. Ancak yine uluslararası, ulusal yasaları ve sözleşmeleri de gözettiğimizde 18 yaşını doldurmamış toplumun her üyesi 'çocuk' olarak nitelendirilmektedir. Doğal olarak İSİG Meclisi 18 yaş altı çalışanları 'çocuk işçi' olarak nitelendiriyor ve 15-17 yaş grubu gençlere bu konuda çıkardığımız raporlarda yer veriyoruz. Bu yüzden 'genç işçi' kavramını '18-25 yaş grubu' için kullanmak daha doğru olacak. Bazı mesleklerde (doktor, gazeteci vs.) 25 yaş da yukarı çekilebilir, 30 yaşa kadar çalışanlara genç denebilir ama bir sınır da çizilmesi gerekiyor. Bu yüzden İSİG Meclisi olarak son yayınladığımız raporda 18-25 yaş grubunu değerlendirdik."
'2013 YILINDAN BUGÜNE 2 BİN 500 GENÇ İŞÇİ İŞ CİNAYETLERİNDE ÖLDÜ'
- Genç işçi ölümleri artıyor. Bunun en önemli nedenleri nelerdir?
"Gençlik gelecektir diyoruz ama bu yönde politikalar hayata geçirilmiyor. Gençlerimizin, sağlıklı ve güvenli yaşaması, okuması, çalışması gerekirken; yoksulluk, güvencesiz işçilik, şiddet ve iş cinayetleri cenderesi altındalar. Özellikle AKP döneminde hayata geçirilen tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalar gençlerin geleceğini ellerinden aldı ve sermaye için ucuz işgücü haline getirdi. 2013 yılından bugüne tespit edebildiğimiz kadarıyla 2 bin 500 genç işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Yani her yıl ortalama olarak 250 genç demek. Raporlarımızı hazırladığımız 2013 yılından bugüne baktığımızda bir
artış periyodu var. Pandemide (çalışmadaki bazı kısıtlamaları düşündüğümüzde) kısmen düşüş eğilimi gösterse de genç işçi ölümleri özellikle 2021 yılı Eylül ayı ile beraber derinleşen yoksullaştırma politikaları sonucu hızla artmakta.
'İNŞAATLARDA VE HİZMETLERDE GENÇ İŞÇİ ÖLÜMLERİ ARTIYOR'
- Gençler daha çok hangi sektörlerde çalışıyorlar ve ölüm nedenleri nelerdir?
"İş cinayetlerinin geneline baktığımızda ölümlerin yüzde 85’ini ücretli çalışanlar oluşturuyor. Bu oran genç işçilerde yüzde 93. Yani geçmişe göre bugün gençlerin ücret dışında bir gelir sahibi olmadığını ve yaşamak için çalışmak (İSİG tabiriyle çalışmak için yaşamak) zorunda olduğu gerçeğini görüyoruz.
Sektörel dağılıma baktığımızda genç işçi ölümlerinin yüzde 34’ünü sanayi, yüzde 27’sini inşaat, yüzde 22’sini hizmetler ve yüzde 17’sini tarım oluşturuyor. Genç işçi ölümlerinin başta metal, maden, enerji olmak üzere sanayide yoğunlaştığını görüyoruz. Yine şehirleşmenin bir sonucu olarak inşaatlarda ve hizmetlerde genç işçi ölümleri artıyor. Özellikle hizmetlerde son beş yılda öne çıkan motokuryelik mesleğinde genç ölümlerindeki artışa dikkat çekmek gerekiyor. Tarımdaki ölümler ise yıllar içinde giderek düşüş eğilimi gösteriyor. Çünkü tarımsal istihdam azalıyor. Tarım ve taşımacılık nedenli trafik ve servis kazası, inşaat nedenli yüksekten düşme ve sanayi işkollarından dolayı ezilme öne çıkıyor. Ancak elektrik çarpması gibi çok ucuza önlemler ile engellenebilecek ölümlerin oransal olarak bu kadar fazla olması keza benzer şekilde zehirlenme ve boğulmaların çokluğu, genç işçilerin çalışma koşullarına dair (aşırı-yoğun-fazla çalışma, önlem ve denetimsizlik) güvencesizlik zeminini ortaya koyuyor."
'GÖÇMEN İŞÇİLER İŞÇİ SINIFININ ÖNEMLİ BİR BİLEŞENİDİR'
- Genç kadın ve göçmen işçilerin koşulları nelerdir?
"Genç kadın işçiler yoğunlukla mevsimlik tarımda, gıda-kimya- tekstil gibi sanayi işkollarında, market-büro-lokanta gibi hizmetlerde, sağlık alanında ve genel işler işkollarında çalışıyorlar. Maden, inşaat ve taşımacılık gibi ölümcül işkolları erkeklerin çalıştığı işkolları olduğu için oransal olarak genç
kadınların ölümleri yüzde 8 civarında da olsa kadın işçilerin kayıt dışı çalışmasının fazla olması ve ölümlerinin daha çok saklanması genç kadın emeğinin görünmez kılınması gerçeğini gösteriyor. Genç işçilerde göçmenlerin ölüm oranı genel iş cinayetlerinin iki katı. Bu ölümlerin yüzde 80’ini de Suriyeli
ve Afganistanlı gençler oluşturuyor. Bu durum Türkiye işçi sınıfının bugün ve geleceğine dair örgütlenmesinde önemli bir duruma işaret etmektedir. Göçmen işçiler örgütlenmesi gereken Türkiye işçi sınıfının önemli bir bileşenidir. Bu anlamda sendikal hareketinde yeniden yapılanması gerekiyor.
'GELENEKSEL SENDİKAL HAREKET GENÇLER İÇİNDE ZAYIF ÖRGÜTLÜLÜĞE SAHİP'
- Genç işçi ölümleri daha çok şehirlerde mi yaşanıyor?
"İstanbul başta olmak üzere İzmir, Konya, Manisa, Ankara, Antep, Adana ve Kocaeli’nde sanayi; yine İstanbul başta olmak üzere Antalya, Ankara, Muğla, Samsun vb. hemen her şehirde inşaat; İzmir, Konya, Manisa, Şanlıurfa başta olmak üzere tarım ve her şehirde hizmetler işkolunda
genç işçiler hayatlarını kaybetmektedir. Ancak altı çizilmesi gereken önemli bir husus daha var. Çalışmak için başka bir şehre göç eden genç işçiler ise tespit edebildiğimiz kadarıyla başta Van, Diyarbakır, Elâzığ, Erzurum, Ordu, Kars, Mardin, Şanlıurfa, Batman, Çorum, Samsun ve Tokat gibi şehirlerden gelmekte.
Bu durum da sendikal hareket için üzerinde durulması gereken bir konu. Zira geleneksel sendikal hareket, gençler içinde zayıf bir örgütlülüğe sahip ve üyelerini bile koruma kabiliyetini yitiriyor."
İSİG Meclisi'nden 19 Mayıs'ta genç işçiler raporu: Son 11 yılda en az 2 bin 500 genç emekçi öldü