BİRTEK-SEN: 'Deprem bölgesinde işten çıkarma yasaklansın'
MALATYA - Malatya Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren Mil-May Tekstil, depremin ardından işçilere yönelik hak gasplarıyla gündemde. Depremin ardından işçileri işe çağıran, gelmeyenleri de tazminatsız bir şekilde işten çıkarmakla tehdit ettiği iddia edilen fabrika yönetimi, bayramdan önce sendikalı işçileri asgari ücret artışını bahane göstererek tazminatsız işten çıkardı ve çok sayıda işçiyi mobbingle istifaya zorluyor.
Birleşik Dokuma Tekstil ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen, sendika temsilcileri ve işten çıkarılan işçilerle birlikte fabrika önünde basın açıklaması yaptı. Fabrika yönetiminin, depremin hemen ardından işçilere aileleri ile birlikte fabrikalarda kurulan konteynerlerde kalabilecekleri sözünü verdiğini ancak işçi ailelerinin iki hafta sonra fabrikadan kovulduğunu belirten Türkmen, "Malatya Organize Sanayi Bölgesinde çalışan 30 bin işçi evleri barkları yıkıldığı için il dışına göç etmek zorunda kaldı. Ne yazık ki iş yasalarımıza göre depremden dolayı evi yıkılmış, bulunduğu şehri terk etmek zorunda kalmış işçiler tazminatlarını alamıyorlar. Yani 8-10 yıl boyunca bu fabrikalarda çalışarak kıdem tazminatı almaya hak kazanmış ancak barınacak yeri olmadığı için şehrini terk etmiş işçiler bu yüzden tazminatlarını alamıyorlar. Tazminatlarını talep ettiklerinde ise Mil-May Tekstil başta olmak üzere diğer tüm fabrikalar istifa belgelerini imzalatmaya zorluyorlar" dedi.
'DEPREMİN VURDUĞU İŞÇİLERİ PATRONLAR DA VURDU'
Depremin en ağır bedelini işçilerinin ödediğini söyleyen Türkmen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Depremin vurduğu işçileri patronlar da vurdu. Deprem gibi bir felaketi fırsata çevirerek işçilerin haklarını gasp ettiler. Depremden dolayı işe gelemeyen işçileri tazminatsız işten çıkardılar. Biz de yüzbinlerce işçinin yaşadığı deprem bölgesinde en az 6 ay boyunca işçilerin işten çıkarılmasının yasaklaması ve bu süre boyunca mağdur işçilerin ücretli izinli sayılmasını talep ediyoruz. Bu da patronların insafına bırakılmasın. Bunun için yasal bir düzenleme yapılsın. Deprem bölgesinde depremden dolayı işe gidemeyen, işsiz kalan bütün işçilere asgari ücret tutarında işsizlik ödemeği verilsin. Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile deprem bölgesinde üç aylık süre ile OHAL ilan edildi ve bu süre boyunca işten atma yasağı getirildi. Ama bu işten atma yasağı tıpkı pandemi döneminde olduğu gibi, bizim yüz kızartıcı suçlar dediğimiz, kamuoyunda kod 29 diye bilinen, iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı davranışla tazminatsız işten atılmasını düzenleyen madde kapsam dışı bırakıldı."
'DEPREMZEDE İŞÇİLER KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNDEN YARARLANAMADI'
İşçilerin büyük çoğunluğunun kısa çalışma ödeneğinden yararlanamadığını dile getiren Türkmen, "Bu ödeneğin alınmasına, fabrikanın depremde hasar görmesi ve patronun talep etmesi şartı getirildi. Malatya'da çalışamayacak durumda olan fabrika neredeyse yok denilecek kadar az. İşçiler kendi evleri yıkıldığı için işe gidemedi ama hükümet fabrikanın hasar görmesini ve patronun başvurmasını şart koştu ve yüzbinlerce işçi kısa çalışma ödeneğinden yararlanamadı. Baykan-Denim'de kısa çalışma ödeneği uygulandı ancak işçilerin çoğu bundan sadece bir ay yararlanabildi. Bunun gibi bir çok hak ihlali yaşandı deprem bölgesinde" diye konuştu.
'İŞÇİLER İSTİFAYA ZORLANIYOR, MOBBİNG VE BASKI ARTARAK DEVAM EDİYOR'
"Mil-May Tekstil, Malatya Organize'de patronların deprem gibi bir felaketi bile nasıl fırsata çevirip işçi düşmanlığı yaptığının en önemli sembolü oldu" diyen Türkmen, şunları söyledi: "Bayramdan üç gün önce ondan fazla arkadaşımızı tazminatsız işten attılar. Yasalara göre işçileri haksız bir şekilde işten atıyorsanız kıdem ve tazminatlarını anında hesaplarına yatırmak zorundasınız. Ama işçilerin haklarını eksik vermek için önce 'arabulucuya gidip imza atacaksınız' diyorlar. Haksızlıklar bununla da sınırlı değil. İşçi arkadaşlarımızın kendi istekleriyle tazminatsız işten çıkmalarını sağlamak için mobbing uyguluyorlar. Bölümlerini değiştiriyorlar. Bazı işçi arkadaşımızın servis durakları değiştirildi. Farklı servis duraklarına yönlendirip 40 dakika, 1 saat yol yürümek zorunda bırakıyorlar. Bazılarını hiç servise almayıp, 'kendi imkâlarınızla gelin' diyorlar. Bu baskılarla işçileri bıktırıp tazminatsız şekilde çekip gitmelerini sağlamaya çalışıyorlar."
SİYASİ PARTİLERE, BELEDİYELERE VE EMEK GÜÇLERİNE ÇAĞRI
Türkmen, siyasi partilere, sendikalara, emek güçlerine de çağrı yaptı: "Bu fabrikada evsiz barksız kalan depremzede işçilerin hakları gasp ediliyor. Burdan sayın Veli Ağbaba'ya sesleniyorum: Patronun davetiyle bu fabrikaya geldiyseniz bugün bu fabrikada haksızlığa uğrayan işçilerin yanında da sizi görmek istiyoruz. Malatya’daki AKP, MHP milletvekillerine, belediye başkanlarına, bu kente halka karşı sorumluluğu olanlara Malatya’da işçilere karşı yapılan bu zulme sessiz kalmamaları çağrısında bulunuyorum. İşçilerin anayasal haklarının ayaklar altına alınmasına karşı işçilerin ve emekçilerin yanında olmaları çağrısı yapıyoruz. Malatya’daki sendikalara, emek güçlerine Mil-May işçilerinin yanında olmaları çağrısında bulunuyoruz."