Çayırhan işçileri Ankara’ya yürüyor: ‘Son seçenek yeraltına kapanma ve açlık grevi’
Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye karşı Ankara’ya yürüyor. Mevcut şartlarını, “İnsan olduğumuzu hissettik” sözleriyle anlatan işçiler, mücadelelerinin de bir hak ve ekmek savaşı olduğunu söyledi. İşçiler, gerekirse yer altında kapanma ve açlık grevi yapacaklarını da sözlerine ekledi.
Müzeyyen YÜCE
İSTANBUL - Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı birkaç ay önce yer altında direniş başlatan madencilerin eylemleri kısa bir aranın ardından yeniden başladı.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığının, ihalede 4 Aralık olan son teklif verme tarihini 4 Mart 2025’e ertelemesinin ardından iş durdurma eylemlerine ara veren işçiler, özelleştirmeden vazgeçilmemesi üzerine önceki sabah itibariyle Beypazarı'ndan Ankara’daki Özelleştirme İdaresi önüne yürüyüş başlattı.
İHALE ŞARTNAMESİNDE DEĞİŞİKLİK: 4 AY DEĞİL, 12 AYDA BOŞALTIN!
Maden sahalarının özelleştirilmesini içeren ilk ihale şartnamesinde santrale bağlı maden sahalarının ‘işletme hakkının verilmesi’ yöntemiyle 2060 yılına kadar özelleştirilmesi ve santrala bağlı lojmanlar dahil bütün taşınmazların satışı öngörülüyordu. Bu şartnamede işçilerin haklarına dönük herhangi bir düzenleme bulunmuyordu. Ancak başta işçiler olmak üzere kamuoyundan gelen yoğun tepkiler sonrası şartnamede bazı küçük değişikliklere gidildi. Santral sahasında çalışan 2 bin 50 işçinin kazanılmış hakları ile ilgili düzenleme yapılmasa da işçilere kısmen güvence verildi. İlk şartnamede işçilerin lojmanları 4 ay içinde boşaltması isteniyordu. Ancak yeni şartnamede bu süre 12 aya çıkarıldı. Ancak santral ve lojmanların satışı ile maden sahalarının özelleştirilmesinden vazgeçilmedi.
BAKANLIĞA YÜRÜYÜŞ
Yeni tarihiyle 4 Mart’ta yapılacak olan ihale öncesi işçiler Ankara’ya yürüyüşe geçti. Beypazarı’ndan başlayan ve üçüncü günde de devam eden yürüyüş, Ankara’daki Maliye Bakanlığı önüne kadar devam edecek. İşçiler burada yapacakları basın açıklamasıyla iktidara ‘özelleştirmeden vazgeç’ çağrısında bulunacak.
‘SANTRAL YENİLENDİ, İŞTAH AÇISI BİR HALE GELDİ’
Artı Gerçek'e konuşan Türk Maden-İş Genel Başkanı Nurettin Akçul, seslerini yeniden yükseltmek, işçilerin haklarının, emeklerinin korunmasını sağlamak amacıyla bir kez daha yürüyüşe geçtiklerini ifade etti. Özelleştirme adı altındaki varlık satışına karşı olduklarını, bu satış durduruluna kadar da mücadele etmeye devam edeceklerini belirten Akçul, “Kasım ayında Ankara’ya başlattığımız yürüyüşümüze, aralık ayında yapılacak özelleştirmenin mart ayına ertelenmesiyle ara vermiştik. Bu süreçte bir müzakere süreci olur diye umut ettik. Ancak oyalandığımızı hissettik. Buraya elden çıkarmak istiyorlar. Çünkü burası ciddi anlamda kar getiren bir kuruluş. Burada A’dan Z’ye 4 ünitede santraller yenilendi, bakımları yapıldı. 4’ü de tam kapasite çalışmaya hazır. Öyle bir zamanlama yapıldı ki, burası ihale çıktığı an alan firma burada üretim rekoru kıracak. Dolayısıyla burası çok iştah açısı bir entegre tesis” dedi.
‘2 BİN 50 İŞÇİ İÇİN GÜVENCE VERİLMEMİŞ’
Söz konusu şartnamede işçilerin haklarına ve güvenceli çalışmalarına dair tek bir düzenlemenin de olmadığına dikkat çeken Akçul, özelleştirmeden vazgeçilene kadar meşru sınırlar içindeki haklarını kullanacaklarını kaydetti:
“Biz özelleştirme mart ayına ertelendiğinde müzakere yolu açıldı diye yorumlanmıştık. Ancak bu süreçte hiçbir somut bir karşılık alamadık. En son şartnamede ufak bir revize yapmışlar. Onda da işçilerin haklarını içeren hiçbir düzenleme yok. Sadece santralde çalışan arkadaşların 2 bin 50 kişi olduğuna dair sayısı belirlemişler ancak bir güvence verilmemiş. İhaleyi kazanacak şirket için, “mevcut çalışanları tercih edebilir” ibaresi konmuş. O kadar işçinin kaderini firmaya bırakıyor. Yani işçilerin kapı dışı edilmesinin önünde hiçbir engel yok. Biz de sesimizi duyurmak için, haklarımız için yeniden yürüyüşe geçtik. Sonuna kadar da mücadeleye devam edeceğiz. Meşru zemin içinde eylemlerimizi artırarak devam edeceğiz. Ta ki bu satıştan vazgeçilene kadar.”
‘5 YILDIR İNSAN OLDUĞUMUZU HİSSETMİŞTİK’
Daha önce kendilerini madene kapatan, şimdi de hakları için Ankara’ya yürüyen işçiler de verdiklerini mücadelenin ‘ekmek kavgası’ olduğunu söyledi. Artı Gerçek'e konuşan yürüyüşteki işçilerden biri de şunları söyledi:
“Bu mücadele aslında birkaç ay öncesine dayanıyor. Özelleştirme ihale tarihinin mart ayına ertelenmesini biz bir uzlaşı olarak gördük ve eylemimize ara verdik. Fakat bu süreçte hiçbir uzlaşı sağlanamadı. Sadece şartnameye ufak maddeler eklenmiş. “2 bin 50 işçi maden ve santral tarafında çalıştırılacak” denmiş. Ancak bizim burada maaş garantimiz yok, sendikal haklar için bir garanti yok. İşimizin devamlılığı konusunda bir garanti yok. Daha önce lojmanların 4 ayda boşaltılacağı şartnamede yer alırken bu süre yeni şartnamede 12 aya çıkarılmış. Bizim özlük haklarımızda hiçbir iyileştirme yok. Bu tesis içerisinde iki cami, iki okul, spor tesisleri var. Devlet bu özelleşeyime aslında bir varlık satışı yapıyor. Şirket isterse 800 tane lojmanı satabilir. Biz kar eden bir tesisin devlette kalmasını istiyoruz. Mevcut şirket tüm haklarımızı veriyor. Biz devlete bağlı bu şirkette çalıştığımız 5 yıldan bu yana insan olduğumuzu hissettik” şeklinde konuştu.
‘GEREKİRSE AÇLIK GREVİNE BAŞLARIZ’
Mücadelelerini kazanana kadar durmayacaklarını dile getiren işçi, “Tüm müzakere sürecine açığız. Yeter ki bu özelleştirme yapılmasın. Eğer geri adım atılmazsa yeniden kendimizi madene kapatır, gerekirse açlık grevine başlarız” diye konuştu.
‘BİZ EKMEĞİMİZİN PEŞİNDEYİZ, EMEK ARAYIŞINDAYIZ’
Yürüyüşü sürdüren bir diğer maden işçisi de tüm çabalarının haklarını korumak olduğunu söyledi. 2020 yılına kadar bu tesisin özel bir firma tarafından çalıştırıldığını, sonrasında ise devlet bünyesindeki bir şirkete geçtiğini kaydeden işçi, “Biz hak kayıplarımızın önlenmesi için mücadele ediyoruz. Bizler bir hak arayışındayız. Ekmeğimizin peşindeyiz. Biz de sadece bir emek arayışı var. Eğer sesimiz duyulmazsa ve bu özelleştirme durdurulmazsa yer altında kapanma ve açlık grevi sürecini başlayacağız” diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
Ankara'nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı'nın özelleştirilmesine karşı 20 Kasım 2024'te eylem başlatan maden işçileri, eylemin 9'uncu gününde Nallıhan'dan Ankara'ya yürüyüş kararı almıştı. İşçiler, Beypazarı’na ulaştıkları sırada, hükümetin "varlık satışının 3 ay ötelenerek 4 Mart 2025 tarihine ertelenmesi" kararı üzerine yürüyüşe ara vermişlerdi.