Grevdeki Lezita işçileri: Bizim bayramımız TİS imzalandığında olacak!
İZMİR - İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde bulunan Abalıoğlu Grubu’na ait Lezita fabrikasında Öz Gıda-İş Sendikası üyesi işçilerin toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması sonrası başlatmış olduğu grev Ramazan Bayramı’nın ilk gününde 35’inci günü geride bıraktı.
Bir taraftan fabrikada üretim devam etse de, çeşitli yöntemlerle grev kırılmaya çalışılsa da, şirket sendikayla masaya oturmayı reddetse de işçiler grevi sürdürmekte kararlı. Ramazan Bayramı’na grevde giren işçiler Artı Gerçek’e konuştu.
'GREV ALANI BAYRAM YERİ'
12 yıllık işçi Canan Göksay, işçilerin zaten maddi sorunlardan kaynaklı bayram kutlamaya uzak olduklarını ifade ederek “Ama sendikayla mücadeleye başladığımızdan beri biz zaten bayram ediyoruz. Grev alanı için bizim için bayram yeri zaten. İnşallah sonuna kadar gideriz de daha da güzel bayramlar yaşarız. En büyük bayram da TİS’in imzalandığı gün olacak. Bizim kazanımımız sadece Lezita işçileri için olmayacak Ege bölgesindeki tüm işçilerin kazanımı olacak.” dedi.
'KOŞULLAR İYİLEŞTİ AMA…'
Örgütlenme çalışma koşullarında iyileşmeye gidildiğini belirten Göksay “ Son 3 aydır fabrikada koşullarda iyileşme yaşandı. Çalışma saatleri düzenlenmiş, işçilere ek primler getirmişler. Bunlar grev ve mücadelecimiz sayesinde iyileşti. Ancak grevimiz olumsuz biterse bu hakları geri alacaklar, grevimiz olumlu sonuçlanırsa daha da kazanımlar elde edeceğiz” ifadelerini kullandı.
'AİLE OLMADIĞIMIZI ÖĞRENDİK'
Grev sürecinde patronlarla ve müdürlerle aynı tarafta olmadıklarının bilincine vardıklarını ifade eden Göksay “Grev süreci fabrikada bir aile olmadığımızı, müdürlerimizle, patronlarımızla aynı aileden olmadığını öğretti bize. Biz bir zafer için ilk adımı attık ve bunu zaferle sonuçlandıracağız. Geçtiğimiz günlerde şirket içeride bir iftar yemeği vermiş ve aile söylemlerinde bulunulmuş. İçerideki arkadaşlarımız bunlara kanmasın. Abalıoğlu sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket eder” dedi.
SERMAYE KARŞISINDA EĞİLMEMEYİ ÖĞRENDİK
İşten çıkarılan işçilerden Ali Memiş de grev alanında direnişini sürdüren işçilerden bir tanesi. Memiş de asıl bayramın TİS imzalandığı gün olacağını belirterek şunları söyledi:
“İşçilerde bir bayram sevinci yok. Buruk bir bayram havası var. Bizim bayramımız içeriye girdiğimiz, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı gün olacak. Grev süreci bize bir aile olmayı öğretti. Grev alanında ‘sen, ben’ anlayışı yok. Hepimiz biriz ve birlikte hareket ediyoruz. Aile ortamı ve sınıf dayanışması olduğu için tüm zorlukların üstesinden geliyoruz.”
İşçilerin birliğinin sermayeyi yeneceği gün işçilerin bayramı olacağını ifade eden Memiş “İşçi arkadaşlarımızın neredeyse tamamı ilk defa grev, direniş ve mücadele içinde olmasına rağmen yalnız olmadığımızı öğrendik. Başka insanlarla konuşabilmeyi, aynı masada oturmayı öğrendik. Sermayenin önünde işçilerin eğilip bükülmediğini de gördük. İçeride patronları gördüğümüzde el pençe olurduk ama şu anda patrona kafa tutacak haldeyiz. Baskıya, mobbinglere karşı boyun eğmemeyi öğrendik. İşçilerin birliği patronların sermayesini yeneceği gün bizim bayramımız olacak” dedi.
'BASKIDAN KURTULMA BAYRAMI VAR'
İşten çıkarılan işçilerden Gökhan Ayyıldız da işçilerde fabrikadaki baskılardan kurtulma bayramı olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
“Biz sonuna kadar, hakkımızı alana kadar direnmeye devam edeceğiz. Biz hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. Ben işten çıkarılan işçilerdenim ve 12 yıllık hakkımın peşine çocuklarım için düşmem lazım. Bayramda da seyranda da direnmeye devam edeceğiz. Bütün işçiler birbirine kenetlenmiş durumda. İşçilerde fabrikada yaşadıkları baskıdan kurtulmanın bayramı var. İşçiler sendikaya sığındı, özgürlüğüne kavuştu. Sendika da bütün ihtiyaçlarımızı karşılıyor. İşçiler sendikalı olmanın ne olduğunu öğrendi. Patron greve çıkan işçileri hain olarak görüyor ama asıl hain kendileri, Anayasa’yı çiğniyorlar. Biz birliğimizin gücünü kullanıyoruz, patron ise sermayenin gücünü kullanıyor. İşçilere greve çıkmamaları için rüşvet veriyor. Tehdit ve şantajla işçileri bastırmaya çalışıyor. Patronların vaatleri, kısa sürede bir işe yarayabilir ama yarın sendikayı burayı bıraksa eski düzen devam edecek. İşçiler patrona kanmasınlar, bizim mücadelemize destek versinler. Ben 12 yılda yalandan başka bir şey görmedim. Kalıcı kazanımlar için baskılara boyun eğmesinler. Direnen işçiler kazanacak."
NE OLMUŞTU?
HAK-İŞ’e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası’na üye olan Abalıoğlu Lezita işçileri örgütlenme mücadelesi veriyor. Yakın zamanda yetki belgesini alan sendikanın tüm çağrılarına rağmen patron masaya oturmadı ve süreci grev noktasına getirdi. Sendika karşıtı tutum sergileyen sendika bu süreçte işçi önderlerini de işten çıkardı. Lezita, son olarak grevi kırmak için Hindistan’dan işçi getirmekle gündeme geldi. İşveren, yabancı işçi çalıştırmanın "işin sürdürülebilirliği ve üretimin devamlılığı açısından başvurulan bir yöntem" olduğunu öne sürdü. (ARTI GERÇEK)
CHP'li Kani Beko, sendikalaştığı için işten atılan Lezita işçilerini Meclis'e taşıdı