Grevleri yasaklanan metal işçileri direnişi sürdürüyor: 'Grev ateşimiz yandığı sürece buradayız'

Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla yasaklanan metal işçilerinin grevi sürüyor. Her sabah işyerleri önünde grev ateşini yakıp, semaverlerde çaylarını demleyen işçiler, “Grev ateşi yandığı sürece buradayız” diyor.

Müzeyyen YÜCE

İSTANBUL - Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile yürütülen toplu iş sözleşmesinde uzlaşma sağlanamaması nedeniyle DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi işçilerin; Hitachi, GE Grid Solutions ve Schneider Elektrik'te başlattığı grev, 'milli güvenliği bozucu nitelikte' olduğu gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla 14 Aralık'ta yasaklandı.

MESS'in yüzde 40 zam dayatmasına karşı greve çıkan, yasak kararıyla birlikte maruz kaldıkları işveren baskılarına rağmen mücadelelerini sürdüren işçiler, insanca yaşam koşulları içeren talepleri karşılandan işlerine dönmeyeceklerini açıkladı.

Her sabah işyerleri önünde grev ateşini yakıp, semaverlerde çaylarını demleyen işçiler, neden grevde olduklarını Artı Gerçek'e anlattı.

iscison.jpeg

Grevdeki fabrikalardan biri de büyük elektrik trafoları üreten Hitachi. İstanbul'da üç fabrikası olan ve toplamda 500 civarında işçisi bulunan Hitachi'nin Kartal Soğanlı'da bulunan fabrikası önünde grevi sürdüren işçiler, şartları sağlanana kadar üretime dönmeyeceklerini söyledi.

'KİRADAN SONRA MAAŞTA KALAN 3-5 BİN LİRA'

Yakup Batı; Hitachi'nin Kartal'daki fabrikasında 10 yıl önce çalışmaya başlamış. O yıllardan bu zamana işçinin alım gücünün giderek düştüğünü belirten Çelik, ekonomik krizin işçiye yansımasını “Evimin kirası 17 bin TL'ydi. Enflasyona göre yüzde 62 zam yaptık, 27 bin TL oldu. Benim burada aldığım maaş kesintilerle 30-35 bin bandında. Kirayı ödedikten sonra kalan para 3-5 bin” sözleriyle anlatıyor.

‘BİZ EKMEK DAVASI İÇİN GREVDEYİZ, BOYUN EĞMEYİZ’

Cumhurbaşkanı kararıyla grevlerinin yasaklanmasına rağmen direnişe ilk günkü kararlılıkla devam ettiklerine dikkat çeken Batı “Grevin yasaklanması bizi birbirimize daha çok kenetledi. Bizim tek davamız var; o da daha iyi bir maaş, insanca bir yaşam ve çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sağlamak” diyor.

Batı grev yasağının ardından işverenin de baskısını artırdığını ifade ediyor ve ekliyor: “İşveren tarafından işten çıkarılma tehdidiyle baskıya maruz kalıyoruz. Biz ekmek davası için grevdeyiz. Asla boyun eğledik, eğmeyeceğiz.”

'CUMHURBAŞKANI YASAĞI, DEVLETİN İŞÇİLERİN YANINDA OLMADIĞINI GÖSTERDİ'

Hitachi işçisi Tanju Çağan da 4 yıldır fabrikada çalışıyor.

tanju.jpeg
Tanju Çağan: Geçinemiyoruz

Türkiye’nin ekonomik şartlarında aldıkları ücretlerle geçinemediklerini belirterek, “Ücretlerimiz düşük kalıyor. Biz hakkımız için mücadele ediyoruz” diyen Çağan, grev yasağını tanımadıklarını ve tanımayacaklarını şu sözlerle anlattı: Bu yasak devletin işçinin yanında olmadığını gösterdi. Devlet bizim hakkımızı vermek istemiyor mu? Biz sadece hakkımız için mücadele ediyoruz. İşveren mail ve mesaj yoluyla baskıcı politikalar izledi. Ama biz yılmadık.”

‘GREV ATEŞİMİZ YANDIĞI SÜRECE BURADAYIZ’

Fabrikada bir yıl önce çalışmaya başladığını kaydeden Hüseyin Küçük de işçiler olarak sadece emeklerinin karşılığını istediklerini ifade ediyor.

huseyin-kucuk.jpeg
Hüseyin Küçük: Emeğimizin karşılığını istiyoruz

Türkiye ekonomisinin bambaşka bir boyut aldığını, bir yumurtanın dahi neredeyse servet değerinde olduğuna dikkat çeken Küçük, yasak kararına rağmen direnişlerini sürdürmekte kararlı olduklarının altını çiziyor. Küçük, “Grev Cumhurbaşkanı kararıyla ertelense de biz direnişimize devam edeceğiz. Ateşimiz 7/24 yanıyor. Grev ateşimiz sönene kadar buradayız. Ateşimiz yandığı sürece direnişimiz sürecek” diye konuşuyor.

‘REFAHIMIZ SAĞLANMADIĞI SÜRECE İŞE DÖNMEYECEĞİZ’

Hitachi işçisi olarak çalışan Mahmut Artar da 18 yıldır emek verdiği fabrikada bu kez içerde değil, dışarda bekliyor.

mahmut.jpeg
Mahmut Artar: Kira parasına işe başlatıyorlar.

Eski yıllarda bir işçinin tazminatı ile ev alındığını hatırlatan Artar, şu an kira ödemekte dahi zorlandıklarını anlatıyor:

“Kiralar 20-25 bin TL olmuş. Ancak burada insanları o fiyatla işe başlatıyorlar. Sosyal hiçbir faaliyetimiz kalmadı. Dışarıda bir yemek yemek bile 2 bin TL. İki çocuğumla çok zorlanıyorum. Grevin yasaklanması önemli değil. Biz istediğimiz zammı almadığımız sürece, refahımız sağlanmadığı sürece işe dönmeyeceğiz. Bu konudaki fikrimiz değişmez. İstediğimizi versinler, içeri girelim.”

‘DAYATILAN SEFALET ÜCRETLERİNİN ALTINDA KALMAMAK İÇİN GREVE ÇIKTIK’

MESS’ın yüzde 40 zam dayatmasını reddeden işçiler arasında yer alan Gökhan Polat da 11 yıldır fabrikada çalışıyor. “Bize dayatılan sefalet ücretlerinin altında kalmamak için grev kararı aldık” diyen Polat, “Sadece hayatımızı idame ettirebilmek için bir rakam üzerinden işverenin masasına oturmak istedik; fakat onlar da bize bu rakamı reva görmediler. Biz de greve çıktık. Türkiye'nin ekonomik şartlarını anlatmaya gerek yok. Kiralar, marketlerde sürekli değişen etiketler bizim yaşam şartlarımızı anlatıyor” diyor.

gokhan-polat.jpeg
Gökhan Polat: Grev anayasal hakkımız

‘İŞVERENLE HÜKÜMET KOL KOLA GİRMİŞ’

Polat, yasaklanan grevin ‘milli güvenliği bozucu nitelikte’ olduğu gerekçesi ise ciddiye almadıklarını söyleyerek şöyle konuştu:

“Biz işçi olarak milli güvenliğe nasıl bir zarar verebiliriz. Biz bunları kulak ardı ediyoruz, ciddiye bile almıyoruz. Tamamen işverenle hükümetin kol kola girdiği bir dönemden geçiyoruz. Bu da bize grev yasağı olarak dönüyor. Grev bizim anayasal hakkımız olduğu için biz de bu hakkımızı kullanıyoruz. Önümüze elle tutulur bir ücret gelene kadar içeri girmeyi düşünmüyoruz. Ya hep beraber ya hiçbirimiz.”

25 YAŞINDA İLK GREVİ: ‘YARINI DÜŞÜNMEDEN YAŞAMAK İSTİYORUM’

Kartal’daki direnişte işçiler arasında en genç olanlardan biri de 25 yaşındaki Arif Doğan. 10 ay önce işe başlayan ve 18 gündür de grevde olan Doğan, Türkiye’de yaşayan bir genç olarak yarını düşünmeden, sıkıntı ve endişe hissetmeden yaşamak istediğini anlatıyor.

arif.jpeg
Arif Doğan: İlk defa grevdeyim

Doğan hayatındaki ilk grevinin ‘tuhaf’ bir deneyim olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Ben daha önce sendikalı bir yerde çalışmadım. İlk defa grevdeyim. Burada günlerdir gece gündüz bekliyoruz. Bana aslında bir genç olarak tuhaf geliyor. İşçinin emeği greve çıkılmadan verilmeli. Greve gerek bile kalmadan işçilerin sorunları çözülmeli” şeklinde konuşuyor.

grev Metal işçileri birleşik metal iş sendikası