Hatimoğullar, İHD’nin 38. yılında konuştu: İnsan hakları mücadelesine hiç olmadığı kadar ihtiyaç var
Artı Gerçek - İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi İHD’nin 38’inci yıl dönümüne ilişkin etkinlik düzenledi. Slayt gösterimi ve müzik dinletisinin yapıldığı ve İHD Ankara Şube binasında gerçekleştirilen etkinliğe, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Parti Milletvekili Sevilay Çelenk, DEM Parti Ankara İl Örgütü, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Ankara Tabip Odası (ATO) katıldı.
‘BU MÜCADELE BİZDEN SONRA DA DEVAM EDECEK’
Açılış konuşmasında İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen ve İHD Ankara Şubesi Eşbaşkanı Ömer Faruk Yazmacı, İHD’nin 38 yaşında mücadeleye devam ettiğini ve Yazmacı’nın yaptığı bir hapishane ziyaretinde bir siyasi tutsağın, “Bir sürü iktidar geldi geçti ama siz halen devam ediyorsunuz” dediğini belirttiler. İnsan hakları mücadelesinin şuan kendileri ile de kendilerinden sonra da devam edeceğinin vurgusunu da yaparak “Umarız insan hakları mücadelesine gerek olmayan bir dünya kurarız” dediler.
‘İHD TARİHİ İNSAN HAKLARI TARİHİ’
Ardından konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise İHD’nin yeni yaşını kutlayarak ve daha büyük başarılara vesile olmasını dileyerek, “Biraz önce sinevizyonu izlediğimizde gerçekten son yazıyı okumadan önce bende uyandırdığı duygu tamda son cümlelerinde sinevizyonun özetlediği cümlelerdir. Bu belgesel sadece insan hakları derneğinin tarihi değildir. Burada şuan izletilen sinevizyon aynı zamanda Türkiye’nin insan hakları karnesinin belgeseliydi ve belgeleriydi. Yine sinevizyonda belirtildiği gibi bunlar sadece sadece 80 darbesinden bu yana yaşadıklarımızın yüzde 1 özeti bile değildir. Çok daha fazlasını yaşadık yaşamaya devam ediyoruz” dedi.
‘İHD YÖNETİCİLİĞİNİ YAPMAK BİR ONURDU BENİM İÇİN’
İHD’de kendisinin de iki dönem yöneticilik yaptığını belirten Hatimoğulları, “Bunu büyük bir onur ve gururla yürüttük ve bu çalışmada çok şey öğrendik. İnsan hakları mücadelesinin bu ülkeye ne kadar gerekli olduğunu yöneticilik yaptığım dönemde görmüştüm ve gerçekten orası bir okuldu da bizim için. Yine sinevizyonumuzda da vardı; Vedat Aydın’dan, Ayşe Zarakoğlu’na onları saygı ve minnetle anıyorum. Yine sevgili Hatice Can’ı ve Mithat Can’ı bu depremde kaybetmiştik ben onlar şahsında bu depremde yitirdiklerimizi bir kez daha anıyorum. Onları asla unutmayacağız, onların bizler üzerinde de bu mücadelede de emekleri çoktur” diye konuştu.
‘AÇIK FAŞİZMİN YAŞANDIĞI BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ’
Türkiye’deki en önemli ihtiyacın insan hakları mücadelesi olduğuna vurgu yapan Hatimoğulları, “Günümüzdeki faşist otoriter rejimin başta hapishaneler olmak üzere hatta Türkiye’yi bir yarı açık dönüştürmüş olan davranışları politikaları, siyasetleri ve yasa dinlemezlikleri bitmiyor. Hiç unutmuyorum sevgili Eren Keskin ile bir paneldeydik ve sevgili Eren şunu söyledi; 1980 döneminde ki 90’lı yıllar da dahil olmak üzere, devlet ve iktidar bir suç işlerken bunu kılıfına uydurmaya çalışırdı. Fakat şu anki iktidar o kadar fütursuz ki; Yaptığı insan hakları ihlallerine bir kılıf aramaya dahi artık gerek duymuyor. Bu ülkede açık faşizmden bahsedebileceğimiz bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla insan hakları mücadelesi bu dönemde her zamankinden daha elzemdir. Tıpkı 80 sonrası 86’da kurulan ilk derneklerden biri olduysa, nasıl ki Türkiye’de insan hakları ve demokrasi mücadelesine İnsan Hakları Derneği büyük bir katkı sağladıysa bu dönemde de bu katkılarını sürdürmeye devam ediyor ve daha da sürdürerek devam edeceğine inanıyorum” ifadelerini aktardı. (MA)