İki aydır maaş alamayan Mega Polietilen işçilerinin direnişi sürüyor: 'İş kazalarının üstü örtülüyor'

Sinan ŞAHİN

ADIYAMAN - Besni Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Mega Polietilen fabrikasındaki 350 işçi iki aydır ücret alamadıkları gerekçesiyle 11 gün önce iş bıraktı. Bayramdan iki gün önce iş bırakan işçiler bayramın bitmesiyle birlikte üç gün önce yeniden direnişe başladı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM), Emek Partisi (EMEP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Alevi Kültür Derneği, Eğitim Sen Adıyaman Şubesi ve Petrol İş sendika şube temsilcileri direnişteki işçilere destek vermek amacıyla fabrika önüne gitti.

'SİGORTASIZ İŞÇİ ÇALIŞTIRILDI, İŞ KAZALARININ ÜSTÜ ÖRTÜLDÜ'

Artı Gerçek'e konuşan Yunus Kabilay, şunları söyledi:

"Buradaki sıkıntılar üç aydır devam ediyor. Her gün söz veriyorlar. Buradaki insanların çoğu ne ramazanı ne bayramı idrak edebildi ne evine erzak götürebildi ne de çocuklarına güzel bir bayramlık alabildi. Herkesin artık burasına kadar geldi. Buradaki herkes alınteri döküyor, kimsenin hayrına çalışmıyor. Burada sigortasız işçiler de çalıştırıldı, iş kazalarının üstü de örtüldü, sigortası geç başlayan arkadaşlarımız da oldu. İş kazası olduğunda ambulansın gelmediğini ben burada gördüm. Elden para alma olayları söz konusu. Sigortamız düşük yatırılıyor, emekli olmamız biraz gecikmeli oluyor. Burada üç aydır kimse evine erzak alamadı, bayramlaşmayı yaşayamadı. Haklarımızı istiyoruz."

'SİZİ İŞ SAHİBİ YAPTIM, HAYRINA BESLİYORUM'

İşçilerden Mustafa Polat da "İçerde herhangi bir iş kazası olduğu zaman kendi şoförleri ile gönderiyorlar, herhangi bir ambulans falan söz konusu bile değil. Arabanın içinde tehditler, 'seni işten kovarız, iş kazası olduğunu söyleme' diye. Üslup falan hiç yok. Hakkımızı aradığımızda diyor ki 'babamın iş yeri, sizi iş sahibi yaptım, sizi hayrına besliyorum'. Aylıklarımızın belli bir günü tarihi hiç yok. Kafasına ne zaman eserse o şekilde yatırıyor. Lafa da gelince 'bu sene bu kadar kazandım, şurayı açtım bana teşvik verin.' Boyahane açıldı teşvik alındı. Makinelerden gümrük vergii alınmıyor. Kredi çekiliyor faiz yok. Hemen ardından konfeksiyon açıldı, hazır giyim. Makineleriydi, güçlendirmesiydi, fabrikasıydı hemen yaptı; teşviğini aldı, yine cebine attı. Herhangi bir ödeme yok, yine bize zam yok" diye konuştu.

'ÇOCUKLARIMIZA BAYRAMDA BİR ŞEY ALAMADIK'

İşçilerden Ali Kara "Bayramda ödeme alamadık. İki aydır aylıklarımız içeride. Çocuklarımıza ramazanda, bayramda bir şey alamadık. Bu sıkıntımız geçen yılın 12'nci ayından itibaren başladı. Eşten dosttan arkadaşlardan borç alarak ramazanı, bayramı geçirmeye çalıştık. Sesimizi bütün medya kuruluşlarına, bakanlarımıza tüm herkese duyurmak istiyoruz. Gereğinin yapılmasını rica ediyoruz" dedi.

'VERGİ MUAFİYETİ VE TEŞVİK ALMIŞLAR'

İşçilerin örgütlü olduğu Birleşik Tekstil Dokuma Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası'nın (BİRTEK SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen, fabrikanın önünde basın açıklaması yaptı. Türkmen, şu ifadeleri kullandı:

"Yatırım yaparak size iyilik yaptık diyorlar ama biz inceledik bu fabrikanın aldığı teşviklerden bahsedeceğiz şimdi size. Bu fabrika kurulurken yedi yıl boyunca sigorta primlerinde işveren payı devlet desteğiyle ödeniyor. Yüzde 80'e varan vergi indirimlerinden yararlanıyorlar. Yatırım için aldıkları makine ve teçhizatların hepsi için gümrük vergisi muafiyeti tanımışlar. Bunun gibi daha pek çok kredi aldıklarında, yatırım için kredi çektiklerinde faizini devlet ödüyor, faiz desteği veriyorlar.

Biz hepimiz bu ülkenin vatandaşlarıyız, işçiler, emekçileriz. Bugüne kadar bu desteklerin yüzde birini alabilen var mı arkadaşlar? Hayır. Burada bir tek işçi faturasını ödeyemediğinde, bir borcunu, vergiyi ödeyemediğinde hapse kadar yolu var. Ama bu halktan, işçilerden topladığı vergileri patronlara teşvik diye aktarıyorlar. Vergi borçlarını siliyorlar ve bu parayla da halkın, emekçilerin, işçilerin birikimi olan bu vergilerle de bu patronlar işçilere zulüm yapıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz. Bunu kabul etmeyeceğiz. Halkın, emekçilerin parasıyla, birikimiyle bu yatırımları yapıyorsunuz ve bunun karşılığında da işçilere böyle zulm etmenize, haklarını gasp etmenize, maaşlarına ve haklarına çökmenize izin vermeyeceğiz. Buna karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz."

'SENDİKALI OLURSANIZ FABRİKAYI KAPATIRIM' TEHDİDİ

Bölgede yüzlerce fabrikanın büyük teşviklerle, desteklerle kurulduğuna dikkat çeken Türkmen, şöyle devam etti.

"Ama işçilere diyorlar ki 'bakın biz size iş kapısı açtık, ekmek kapısı açtık. O yüzden fazla maaş istemeyin, zam istemeyin, hak istemeyin. Buradaki kölellik koşullarına ve haksızlıklara boyun eğin. Yoksa bu fabrikayı kapatır gideriz'. Her yerde hak arayan işçileri bununla tehdit ediyorlar. Buradaki patronlardan biri de aynısını söylemiş. 'Bu fabrikaya sendikayı sokmam, gerekirse kapatırım' demiş. Antep'te, Urfa'da pek çok yerde böyle yüzlerce işçi direnişi oldu. İşçiler hak aradığında ilk duydukları söz; 'gerekirse fabrikayı kapatırız.'

Sanki babamızın hayrını açmışlar. Her hak istediğimizde bununla tehdit ediyorlar. Eğer size faydası yoksa, eğer kâr etmiyorsanız, gerçekten sadece Allah rızası için bizim hayrımız için kurduysanız kapatın. Bunu her söylediklerinde üstüne bir fabrika, bir yatırım daha yaparlar. Yani artık bizi bunlarla kandıramazsınız. Bu fabrikayı kurdunuz çünkü bu işçilerin emeğine, bu işçilerin alın terine ihtiyacınız var. Bu fabrikayı kurdunuz çünkü kurarken bu işçilerin, bu halkın vergilerinden oluşan kaynaklarla devletten dünyanın teşvikini aldınız."

İŞÇİLERDEN ÜÇ TALEP

İşçilerin üç talebi olduğunu dile getiren Türkmen, şöyle dedi:

"Bir; içeride geciken bütün alacaklar, aylıkların tamamı ödenecek.

İki; içerde kayıt dışı elden para verme ortadan kalkacak ve bütün ücretler ve mesailer işlerin hesabına yatacak. Yani yasal evrak olması gereken neyse olur. Bazı arkadaşlarımız dünden beri bu eyleme katıldıkları için hatta eyleme katılmadığı halde içeride çalıştığı halde nişanlısı, babası eylemde olduğu için işten atılan arkadaşlarımız var. Bu çok ilkel bir tutum, bu ahlak dışı bir tutum arkadaşlar. Çalışan işçiyi bile yakını eylemde diye cezalandırmak herhâlde ancak böyle patronların yapacağı bir iş olmalı.

Üçüncü talebimiz de hiçbir arkadaşımız bu eylemden dolayı işten atılmayacak. Bu üç talebimiz kabul edilene ve bütün maaşlarımız hesaplarımıza yatana kadar buradan ayrılmayacağız."