İzmir Büyükşehir'deki toplu sözleşme kriz yarattı... Tüm Bel Sen İzmir 1 Nolu Şube olağanüstü genel kurula gidiyor
İZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecinde yapılan referandumda kamu emekçilerinin çoğunluğu, belediyenin teklifini reddetti. Ancak belediyede örgütlü KESK'e bağlı Tüm Bel-Sen İzmir 1 Nolu Şube refenduma sonucuna rağmen TİS'i imzaladı. Bu durum şube yönetimini ikiye böldü. Referandumda reddedilmesine rağmen TİS'in imzalanmasına tepki gösteren iki şube yöneticisinin de aralarında bulunduğu Emek Hareketi imza toplayarak olağanüstü genel kurul talep etti.
20 KASIM'DA OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL YAPILACAK
Sendika tüzüğünün 38’inci maddesi gereği olağanüstü genel kurul kararı alındı. Olağanüstü genel kurul, 20 Kasım Çarşamba tarihinde saat 09:00’da İzmir Devlet Opera ve Balesi Elhamra Sahnesi’nde yapılacak. 300’e yakın delegenin oy kullanacağı olağanüstü genel kurulda Emek Hareketi, Sendikal Birlik ve Mücadeleye Devam listelerinin yarışması bekleniyor.
'EMEKÇİLERİN İRADESİ YOK SAYILDI'
Artı Gerçek’e konuşan Tüm Bel Sen İzmir 1 Nolu Şube Sekreteri ve olağanüstü genel kurulu örgütleyen Emek Hareketi’nden Salih Deniz Islakoğlu, emekçilerin iradesi yok sayılarak toplu sözleşme imzalandığını söyledi. Islakoğlu "Binlerce emekçinin sandıkta ortaya çıkan iradesi yok sayılarak, şube yürütme kurulunun çoğunluğu tarafından emekçilerin haberi olmadan atılan imzalar sendika tarihine ve aylarca verilen mücadeleye yakışmamıştır. Sendikamızın yıllardır işlettiği toplu sözleşmelerin referandumla, emekçilerin onayıyla imzalanmasına yönelik teamül yerle bir edilmiş ve sendikamız tüzüğünde özellikle vurgulanan sendikal demokrasi anlayışı ihlal edilmiş, açık bir suç işlenmiştir" dedi.
'SENDİKANIN İŞVERENE KARŞI DİK DURMAMASI BİZİ YANDAN SENDİKA DURUMUNA DÜŞÜRÜR'
Sendikal hak ve özgürlüklerin korunmasının sendikanın temel görevi olduğunu dile getiren Islakoğlu, "Üstelik atılan imzalar, uzaklaştırılan arkadaşlarımızın göreve iadeleri yapılmadan ve soruşturmalar iptal edilmeden atılmıştır. Arkadaşlarımıza yönelik soruşturmalar, bugün hâlâ sürmekte, işverenin tehditleri ise devam etmektedir. Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılması ve toplu sözleşme hakkının korunması için bir sendikanın, dolayısıyla da bir sendika yöneticisinin öncelikle işverene karşı dik durması ve mücadeleyi esas alması gerekir. Bu temelde yürütülecek diplomasi, diyalog ve görüşmeler hak alma mücadelesinin bir parçası ve ona hizmet eden bir tutum olarak yerine getirilirse sınıf mücadelesini geliştirir. Diğer türlüsü bizi yandaş sendika haline düşürür" diye konuştu.
'EMEKÇİLERİN İRADESİNİN TERSİNE BİR TUTUM ALINDI'
Olağanüstü genel kurulun sendikanın yeniden inşası ve emekçilerin birliği için bir fırsat olduğunu söyleyen Islakoğlu şöyle konuştu:
“Emekçilerin iradesinin tersine tutum alarak sendikamıza duyulan güveni sarsan şube yürütme kurulunun çoğunluğu, yaptığı hataya karşı özeleştirel bir tutum da geliştirememiş ve temsil yetkisi kalmamış olmasına rağmen olağanüstü genel kurul taleplerini görmezden gelerek karar almaya yanaşmamıştır. Bu tutuma karşı üye kayıplarını durdurmak ve sendikal örgütlülüğümüze sahip çıkarak sendikamızı yeniden inşa etmek isteyen delegeler ise topladıkları olağanüstü genel kurul talepli dilekçeler ile sendikalarına ve tarihe geçen mücadelelerine sahip çıkmışlar, tüzük gereği olağanüstü genel kurul kararı alınmasını sağlamışlardır. Bugün emekçilerin her aşamasında söz ve karar sahibi olduğu bir sendikal örgütlülüğün hayata geçirilmesi, sendikal politika ve kararların iş yerlerinde tartışılarak alındığı, birlikte hayata geçirildiği ve denetlendiği bir mekanizmanın kurulması görevi de öncelikle şube delegelerimize ve olağanüstü genel kurulumuza düşmektedir."
'EK ZAM İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ'
Olağanüstü genel kurulun ardından ek zam talebi için mücadele edeceklerini belirten Islakoğlu, "Bugün iş kolumuzdaki sendikal mücadele, işverenle görüşmek ve toplu sözleşme imzalamakla sınırlı bir mücadele olmaktan çıkmış durumdadır. Bu nedenle başta işyerlerindeki bütün emekçilerin ortak talepleri etrafında birleşik mücadelesini savunmalı ve işçi, memur demeden karşımıza dikilen sermaye sınıfı ve belediye işverenlerinin karşısına bizler de tek vücut olarak çıkmalıyız. Genel kurulumuzun ardından en önemli gündem başta İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerinde ocak ayında mücadelesini vereceğimiz ek zam talebimiz olacak" diye konuştu.
'EMEKÇİLERİ SENDİKA ETRAFINDA KENETLENMEYE DAVET EDİYORUZ'
Emekçilerin haklarını örgütlü bir mücadeleyle alabileceğini dile getiren Islakoğlu, "Referandum sonucunda iş yerlerinden çıkan iradenin tanınmamış olması başta olmak üzere sendikamızın yaşadığı eksiklik ve sorunlar ancak ve ancak bu eylemlilikler sonucunda öğrendiğimiz deneyimler ışığında iş yerlerinde yürüteceğimiz tartışmalar ve alacağımız kararlar ile aşılabilir. Belediye başkanı tarafından sözlü olarak taahhüt edilen ancak sözleşmemize eklenmeyen enflasyon farklarını ve ek zam taleplerimizi kazanmayı ancak iş yerlerinden güçlendirdiğimiz bir sendikal örgütlülük ve bugünden başlayan bir mücadele ile başarabiliriz. İzmir Büyükşehir Belediyesinde çalışan kamu emekçilerinin tamamını sendikamız etrafında kenetlenmeye, genel kurulumuzda alınacak kararlar ve çıkacak irade ile şimdiden bu sözleşmede kazanamadığımız enflasyon farklarını ve daha fazlasını kazanacağımız bir mücadeleyi sürdürmeye davet ediyoruz" dedi.
İzmir'de bir CHP'li belediyede daha grev kararı asıldı: 'Grev halayı çekmeye hazırız'
Önce Bornova ve Buca, şimdi de Bayraklı... İzmir'de üçüncü CHP'li belediyeye grev kararı asıldı