Kafe-bar çalışanları: Bize evde oturun diyenler, kongrelerde lebaleb yan yana geliyor
Yağmur KAYA
ARTI GERÇEK- Covid-19 salgınına karşı alınan tedbirler nedeniyle aylardır kapalı olan işletmelerin tedbirler alınarak bir an önce açılmasını talep eden işçiler, "Bize evde oturun diyenler, kongrelerde lebaleb yan yana geliyor" dedi.
Kafe ve Bar Çalışanları Dayanışması, tedbirler alınarak mekanların bir an önce açılması talebiyle Kadıköy'de bulunan Süreyya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
"Pandemi, kriz, yoksulluk. Hesabı biz ödemeyeceğiz" yazılı pankart açılan eylemde sık sık "Tedbirler alınsın, mekanlar açılsın","İnsanca yaşamak istiyoruz", "Milyonlar aç, milyonlar işsiz, işte sizin düzeniniz" sloganları atıldı.
Eyleme, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Musa Piroğlu destek verdi.
Züleyha Gülüm yaptığı konuşmasında, iktidarın saraylar üstüne saraylar yaptığını fakat işçilerin, emekçilerin taleplerini duymak istemediği söyledi. Gülüm, "Sermayeye sürekli para aktarımı yapılırken, borçları silinirken bu ülkenin emekçilerine yönelik hiçbir destek göremiyoruz. Bir an önce tüm emekçilerin talepleri kabul edilsin" dedi.
'CENAZELERDE DİP DİBE GELENLER UTANMADAN BİZE EVDE KALIN DİYOR'
Kent Emekçileri Dayanışması'ndan Sevgi Gülmez ise, "Dükkanımız Kasım ayından itibaren kapandı. Bizler kısa dönem ödemeleriyle hayatta kalmaya çalışırken, bizimle dalgar geçer gibi parti kongrelerinde, cenazelerde dip dibe gelen insanlar utanmadan bize evde kalın, dükkanlarınız kapalı kalsın, sizin dükkanlarınız salgını yayıyor diyorlar. AVM'lere, bütün devlet dairelerine HES koduyla girilebilirken, ulaşımda HES koduyla bile biniliyorken, biz neden hâlâ evdeyiz. Bizler, hayatta ve ayakta kalmaya çalışıyoruz. Biz evdeyken dışarda hayat devam ediyor. Bizim aklımızla, onurumuzla dalga geçer gibi her gün lebaleb, dudak dudağa, ağız ağıza, yan yana kongreler düzenleyip reklamını yapıyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Madem bu kadar kalabalık kongreler yapılıyor, biz de iş yerlerimize geri dönmeliyiz. Artık yeter" diye konuştu.
Basın metnini okuyan Lizge Biter, pandemi tedbirleri doğrultusunda kafelerin 170 gün, içkili mekanların ise 345 gündür kapalı olduğu bilgisini vererek, 2020 yılının ilk yarısını işsiz ve gelirsiz geçirdiklerini vurguladı.
İktidarın, pandemi destekleri doğrultusunda çalışanlara; Kısa çalışma ödeneği (KÇÖ) ve ücretsiz izin nakdi ödeneği sağladığını; kısa çalışma ödeneği alanlar bin 500 TL, ücretsiz izne çıkarılanların ise bin 170 TL ile geçinmek zorunda bırakıldığını ifade eden Biter, iktidarın kısa çalışma ödeneğini 31 Mart’ta, ücretsiz izin nakdi yardımının ise 17 Mart’ta keseceğini belirttiğini söyledi.
Biter, "İnsanların aylarca net asgari ücretin bile yarısından az olan bir rakamla geçinmesi beklendi. Şimdi o da kesiliyor. İş yerlerinin kapatıldığı dönemlerde kısa çalışma ödeneğinden ve işsizlik ödeneğinden faydalandırılan işçiler, sosyal güvenlik primleriden de faydalanamıyor. İşçilere bir miktar para veriliyor ama karşılığında sosyal güvenceleri ellerinden alınıyor. Ücretsiz izin ve kısa çalışma dönemleri çalışanların emeklilik haklarında mağduriyete sebep olmamalıdır" dedi.
'MEKANLAR, DÜŞÜK, ORTA, YÜKSEK AYRIMI YAPILMADAN AÇILMALIDIR'
Yeme-içme sektöründeki iş yerlerinin tam düşük kapasiteli açılmasıyla birlikte çok sayıda insanın işsiz kalmasına neden olacağını savunan Biter, talepleri şu sözlerle sürdürdü:
"Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin nakdi yardım desteği tüm sektörler için kaldırılsa bile, yeme-içme sektörü için yıl sonuna kadar devam ettirilmelidir. Aksi takdirde sektördeki birçok arkadaşımız işsizlikle, açlıkla yüz yüze kalacaktır. İl ve ilçelerin Coronavirus pandemisinin yaygınlığına göre düşük, orta, yüksek ve çok yüksek olarak kategorize edileceği buna göre açılacağı duyuruldu. Mekanlar düşük, orta, yüksek, çok yüksek ayrımı yapılmadan açılmadır. Pandeminin yükünü biz çekeceğimiz kadar çektik. Mekanların açılmasında işletme ayrımı yapılmamalı tüm mekanlar aynı anda açılmalıdır."
'SEKTÖR ÇALIŞANLARINI ÖRGÜTLÜ OLMAYA DAVET EDİYORUZ'
Kahvehane, lokanta, meyhane, kafe ve bar çalışanlarının sendikasız olduğu için bu süreçte hak arama zeminlerinden yoksun kaldığının altını çizen Biter, bu sektör çalışanlarını yoksulluğa karşı birlikte mücadele etmeye, Kafe ve Bar Çalışanları Dayanışması ile Otel ve Turizm İşçileri Sendikası’nda örgütlenmeye davet etti.