Gündem olmuştu; İlham Ahmed İstanbul'daki konferansta konuşacak
DEM Parti'nin İstanbul’daki uluslararası barış konferansına İlham Ahmed’in telekonferans ile katılarak açılış konuşması yapacağı açıklandı. Ahmed'in DEM Parti tarafından konferansa daveti gündeme gelmiş ancak AKP'den olumlu yanıt gelmemişti.
Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 6-7 Aralık’ta İstanbul’da düzenleyeceği “Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı”na ilişkin hazırlıklarını sürdürürken, Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi adına İlham Ahmed'ın katılması talebi gündem olmuştu.
Konferansın açılışına Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Eşbaşkanı İlham Ahmed'in telekonferansla katılacağı açıklandı.
Konferansta Irak Federe Kürdistan Bölgesi Yönetimi eski Başkanı ve KDP Genel Başkanı Mesud Barzani’nin Temsilcisi, KDP Politbüro Üyesi Amina Zikri ve Kürt parlamenter Kazakistan Halk Meclisi Üyesi Narin Nadirova da konuşacak.
DEM PARTİ VE AKP NE DEMİŞTİ?
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis grup toplantısında yaptığında açıklamada Kuzey ve Doğu Suriye yönetiminin Türkiye’ye dönük olumlu mesajlarını hatırlatarak şu çağrıda bulunmuştu:
“Suriye’nin Kuzeydoğusundaki yönetim hem Suriye’de çözümü arıyor hem de komşu ülkelere dost eli uzatıyor. Türkiye’ye uzanan bir dostluk eli var, artık bu elin tutulması gerekir. İlham Ahmed konferansımıza davetliydi, henüz dönüş sağlanmadı. Sorusu olan sorsun, endişesi olan endişesini iletsin. Diplomasi bunun için var; oturulur, konuşulur, anlaşılır.”
DEM Parti Grup Başkanvekili Ayşegül Doğan da İlham Ahmed hakkında yürütülen tartışmaların siyasi olduğunu belirterek şunları söylemişti:
“İlham Ahmed’in geleceği henüz net değil ancak talebimiz katılabilmesidir. Tıpkı Duhok’ta bir konferansa katılabildiği gibi İstanbul’da da katılabilmelidir. Yalnızca İlham Ahmed değil, Mazlum Abdi de gelebilmelidir.”
Tuncer Bakırhan’ın “İlham Ahmed Türkiye’ye gelebilir” sözlerini değerlendiren AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise şunları söylemişti:
“Bu mesele kişiler meselesi değil; terör faaliyetinden vazgeçilmesi çerçevesinde ele alınacak bir konudur. Bahsettiğiniz kişi ‘silah bırakamayız’ diyen birisi. Kullandığı unvan da Suriye’nin toprak bütünlüğüne aykırı. Terörden vazgeçsinler, buyursun gelsinler.” (HABER MERKEZİ)
