'Metal işçisi gemileri yakmaya hazır'
Osman ÇAKLI
İSTANBUL - Metal işçileri ile 22 Kasım’da Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) toplu sözleşme masasında anlaşamadı. Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Özçelik-İş’in olduğu masada işçilerin talepleri kabul görmedi. Arabulucu sürecine taşınan pazarlık sürecinde MESS ile işçi sendikaları arasında 59 maddede anlaşma sağlanamadı. İşçi sendikaları, işverenden ilk 6 aylık dönem için yüzde 140 düzeyinde zam talep ederken, MESS ise yüzde 35 zam önerdi. Öte yandan “ekonomik daralma” nedeniyle orta vadeli plan ile kıdem tazminatı gibi hakların ortadan kaldırılması tartışmaları da işçilerin yakın gelecekte daha çok yoksullaşacağına işaret.
Peki, uyuşmazlık tutanağı sonrasında işçilerin talepleri kabul edilmezse ne olacak? Toplu pazarlık ve orta vadeli plana ilişkin görüştüğümüz Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, arabulucu toplantısından bir sonuç çıkacağını düşünmediğini belirtirken işçiler için kıdem tazminatının kırmızı çizgi olduğunu kaydediyor.
‘MESS MEVCUT HAKLARI GERİYE GÖTÜRMEK İSTİYOR’
Yüksek enflasyon nedeniyle şiddetli yoksullaşmanın hız kesmediği Türkiye’de işverenler ise karlarını artırmaya devam ediyor. Kasım ayında şirketlerin üçüncü çeyrek net karları açıklanmış, zirvede Koç Holding yer almıştı. Koç Grubu 2023’ün üçüncü çeyreğinde net karını 73 milyar TL’den fazla açıkladı.
Ford-Otosan, Şişecam, Tüpraş, Tofaş, Türk Traktör gibi firmalar da Kasım ayında en çok kar elde eden şirketler arasında yer aldı. Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu ise 2022 sonunda, yaklaşık 4 buçuk trilyon TL üretimden satış gerçekleştirmiş, 98 milyar dolar da ihracat yapmıştı. Şirketler lehine verimliliğin arttığı Türkiye’de işçilerin gerçek ücretleri ise giderek düşüyor. Hükümet de yüksek enflasyonu baskılamak için işçilere kemer sıkmayı işaret eden politikaları hayata geçirmeye hazırlanıyor. Ücretlerin hedeflenen enflasyona göre belirlenmesi, orta vadeli planla kıdem tazminatının kaldırılması gibi uygulamalara tepkiler birikiyor.
Birleşik Metal İş Genel Başkanı Özkan Atar, insanca yaşam için masada işçileri temsil ettiklerini belirtti. Atar, MESS tarafının işçi taleplerini kabul etmediğini karşı tekliflerle mevcut hakların geriye götürülmek istendiğini söyledi.
‘RESMİ ENFLASYON TEMEL ALINAMAZ’
Atar, son toplantıda MESS tarafından birinci 6 aylık dönem için yüzde 35 oranında ücret zammı teklif edildiğini ifade ederek, “6 aylık resmi enflasyon oranı ise yüzde 30,05’dir. Dolayısıyla yapılan teklif gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan resmi enflasyonun sadece 5 puan üzeridir. Diğer altışar aylarda ise enflasyon oranında zam önermiştir” diye konuştu. Resmi enflasyonun hiçbir gerçekliğinin bulunmadığını sözlerine ekleyen Atar, resmi enflasyonun referans alınarak teklif edilen ücreti kabul etmeyeceklerini bunun söz konusu olamayacağını kaydetti.
'EKONOMİK TERÖRE MARUZ KALIYORLAR’
İşçilerin de bu teklifi kabul etmesinin mümkün olmadığını anlatan Atar, “Metal işçileri, tüm diğer işçiler gibi ağır yoksulluk koşuları altında, adeta ekonomik teröre maruz kalarak yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Başta ücret zammı olmak üzere, teklif ettiğimiz tüm maddeler işçilerin en doğal haklarıdır” diye konuştu.
‘GREVE GİTMEKTEN ÇEKİNMEYECEKLER’
İşverenlerin yüksek karlar elde etmeye devam ettiğini anlatan Atar, işçilerin de taleplerin yerine getirilmediği bir zeminde greve gitmekten çekinmeyeceğini söyledi:
“Bu sürecin sonunda grev aşamasına gelirsek ve de grevlerimizin ertelenmesi söz konusu olursa, metal işçisi anayasal hakkı olan grev hakkına sahip çıkmaktan geri durmayacaktır. Yaşam zorluğu, doğal olarak işçilerin haklarına ve taleplerine kararlıca sahip çıkma sonucunu yaratıyor. Metal işçileri, deyim yerindeyse ‘gemileri yakacak’ düzeyde bir mücadele kararlılığı içerisinde. Bu nedenle sonu nereye varırsa varsın, haklarını alma kararlılığı içerindeler.”
HEDEFLENEN ENFLASYONA GÖRE ÜCRET
İşçilerin sermaye ve devletin baskı ile saldırıları altında olduğunu anlatan Atar, bu durumdan
kaçınılmaz olarak metal işçilerinin de etkilendiğini kaydetti: “Hükümet, son dönemdeki açıklamaları ve belgelerinde işçi sınıfını hedefe koymaktan geri durmuyor. Bu, bir yandan ücretlerin hedeflenen enflasyona göre belirlenmesi, diğer taraftan da kıdem tazminatının örtük olarak hedefe konması, ya da yeni esnek istihdam biçimlerinin gündeme gelmesi şeklinde yönelimler söz konusu.”
‘EMEKÇİLER HİÇ Mİ DAHA İYİ YAŞAMASIN?’
Atar, orta vadeli planda “istihdam” başlığı altında yer alan düzenlemeye göre, “yeni nesil esnek çalışma modelleri” hızlı ve etkili bir biçimde hayata geçirileceğinden bahsedildiğini söyleyerek ekliyor:
“Güvenceli esneklik sağlanacakmış. Yani, ateş ve buz bir arada olacakmış. Esneklikle güvencenin bir arada olması hayatın gerçeğine aykırıdır. Diğer yandan, hedeflenenin enflasyonun hiçbir zaman gerçekleşen enflasyonu tutmadığı açıktır. Ayrıca, hedeflenen gerçekleşse bile resmi enflasyonun da gerçek enflasyonla ilgisinin olmadığı da ortadadır. Hedeflenen enflasyon tutmuş olsa ve gerçeği de yansıtıyor olsa bile, çalışanların reel ücretleri ve dolayısıyla gelirleri hiç mi artmasın, hiç mi daha iyi yaşamasınlar.”
‘KIDEM TAZMİNATINA SALDIRININ CEVABI SERT OLUR’
Kıdem tazminatını ortadan kaldırmanın yeni yönteminin “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi” olduğunu söyleyen Atar, işçilerin ve sendikaların kıdem tazminatı konusunda ‘net’ olduğunu belirtti. Atar, kıdem tazminatının kaldırılma girişimlerine işçilerin yanıtının sert olacağını söyleyerek şöyle konuştu:
“Umarım, hükümet kıdem tazminatımızı gasp etmeye yeltenmez. Ancak şu an metal işçilerinin gözü kulağı MESS’le yapılacak toplu sözleşmede. Artık alınan ücretlerle yaşamak, asgari ihtiyaçları bile karşılamak hiçbir biçimde mümkün değil. Ücretler neredeyse açlık sınırına yaklaşmıştır. Bu nedenle de bıçak kemiğe dayanmış durumda. İşçiler hiçbir zaman bu ölçüde reel ücret kaybına uğramamış, hiçbir zaman bu kadar yoksullaşmamıştı. Metal işçisi haklarını almak için, ellerinden ne geliyorsa yapmanın kararlılığı içinde. Sendikamız da işçilerin bu haklı ve meşru taleplerinin farkındadır ve gereğini yapacaktır.”