Şireci Tekstil, grevdeki 2 bin işçiden 'özür' istedi

Şireci Tekstil, grevdeki 2 bin işçiden 'özür' istedi
Greve çıktığı için iki binden fazla işçiyi işten çıkaran Şireci Tekstil, işe geri dönmek için işçilere özür dilediklerine dair kağıt imzalatıyor. Bir Tek Sen Genel Başkanı Mehmet Türkmen de Fatma Şahin'i 'grev kırıcı' olmakla suçladı.

Sinan ŞAHİN


ANTEP - Greve çıktığı için iki binden fazla işçiyi işten çıkaran Şireci Tekstil, işe geri dönmek için işçilere özür dilediklerine dair kağıt imzalatıyor. İşçi ve işveren arasındaki görüşmelere katılan Antep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve CHP Milletvekili Melih Meriç'e tepki gösteren Bir Tek Sen Genel Başkanı Mehmet Türkmen ,Belediye başkanının ve bir milletvekilinin görevi işçilerin direnişini kırıp işçileri içeriye sokmak, patron adına işçileri ikna etmeye çalışmak değildir. Patronun teklifini sunup, 'Hadi girin çalışın' demek grev kırıcılığıdır" dedi.

Antep'te zam istedikleri için Şireci Tekstil tarafından işten atılan 2 binden fazla işçinin başlattıkları eylem altıncı gününde devam ediyor. İşçiler bu sabah da fabrika önünde toplandı. EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca da işçilere destek için fabrika önüne geldi. Antep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in ardından, CHP Antep Miletvekili Melih Meriç de şu saatlerde patron Ahmet Şireci ile görüşüyor.

Artı Gerçek'e konuşan Birleşik Dokuma Tekstil ve Deri İşçileri Sendikası (Bir Tek Sen) Genel Başkanı Mehmet Türkmen, işçilerin haklı taleplerinin ilk günden bu yana baskı ve tehditle sindirilmek istendiğini söyledi. İşverenin direnişi kırmak için herşeyi yaptığını belirten Türkmen, işçilere ilk günden itibaren fabrikanın kapılarının kapatıldığını, bir bardak su bile verilmediğini anlatı.

'HUKUKA GÖRE DEĞİL PATRONLARIN TALİMATINA GÖRE ÇALIŞIYORLAR'

Altı gündür fabrikanın önünün TOMA ve çevik kuvvetle adeta karakola çevrildiğine dikkat çeken Türkmen, işçilerin anayasal hakkı olan barışçıl yürüyüş hakkının bile engellendiğini dile getirdi. Cumartesi günü patron Ahmet Şireci'nin şikayeti üzerine polis tarafından fabrika önünde gözaltına alındığını anımsatan Türkmen, "Bu gözaltıyı yapanlar, işçilerin yürüyüşüne bile izin vermeyenler hukuka göre değil, patronların talimatına göre çalışıyor. Bunu açıkça söylüyorum. Bu bir suçlamadır aynı zamanda. Çünkü bana yapılan gözaltı hukuksuz bir gözaltıydı. Bir patronun mesnetsiz suçlamalarıyla eğer bir sendika başkanı gözaltına alınıyorsa ve bu hukuka uygunsa, o zaman bizim de şikayetimizle aynı şekilde patronun da gözaltına alınması lazım. Ama patronu ifadeye bile çağırmadılar" dedi.

'FATMA ŞAHİN PATRONUN TEMSİLCİSİ SIFATIYLA KONUŞTU'

Gözaltıya, işten atmaya ve baskıya rağmen direnişin daha da büyüdüğünü, işçilerin daha da kenetlendiğini söyleyen Türkmen, Antep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in tavrını eleştirdi. Türkmen, şöyle konuştu:

"Fatma Şahin geldiğinde işçiler sevindi, alkışladı, mağduriyetlerin giderilmesi için yardımcı olacağını düşündüler ama Fatma Şahin patronla görüşüp çıktığında sadece patronu övdü. Ahmet Şireci'nin ne kadar hayırsever, iyiliksever biri olduğundan bahsetti. Sürekli abim diye hitap etti. İşçilere de 'Baba-oğul olmalısınız, dışarıdan sizi provoke ediyorlar, aranıza nifak sokuyorlar gibi, bildiğimiz cümlelerle, işçilerin hak mücadelesini provokatörlerin işi gibi göstermeye çalışan dille seslendi. İşçilere, belediye başkanı değil, patronun temsilcisi sıfatıyla konuştu. İşçiler, bu tutumu kabul etmedi, tepki gösterdi, taleplerini bir kez daha dile getirdiler."


CHP'Lİ MERİÇ VE FATMA ŞAHİN'E TEPKİ: 'GÖREVLERİ PATRON ADINA İŞÇİLERİ İKNA ETMEK DEĞİL'

Bunun üzerine bir görüşme daha yapıldığını anlatan Türkmen, şöyle devam etti:

"CHP Milletvekili Melih Meriç de buradaydı. Tekrar görüşüp çıktılar. Patron bazı konularda geri adım attı. Ücreti biraz yükseltti ama diğer talepler kabul edilmiş değil. Ve işçilere bunu açıklarken 'Hadi girin çalışın' diye işçileri ikna etmeye çalışıyorlar, direnişi kırmaya çalışıyorlar. Belediye başkanının ve bir milletvekilinin görevi işçilerin direnişini kırıp işçileri içeriye sokmak, patron adına işçileri ikna etmeye çalışmak değildir. Eğer aracı olmak, bu sorunun çözümüne hizmet istiyorlarsa eyvallah ama bunun yöntemi şudur: Patronun teklifi işçilere sunulur, işçilerin de değerlendirmesi için şans tanınır.

Patronun teklifini sunup, 'Hadi girin çalışın' demek grev kırıcılığıdır. CHP milletvekili ve belediye başkanın görevi grev kırıcılığı yapmak değil, işçilerin haklı taleplerini dinlemek ve sorunun işçilerin haklı talepleri karşılanarak çözülmesine hizmet etmektir. Sonra buraya bir milletvekili daha geldi. O da EMEK Partiisi Milletvekili Sevda Karaca'ydı ama o işçilerle konuştu, işçilerin taleplerini dinledi, iletti ve işçilerle oturup taleplerinin kabul edilmesini bekledi. "

'İŞÇİLERDEN ÖZÜR KAĞIDI İSTEDİLER'

Bir taraftan görüşmeler sürerken bir taraftan fabrikanın şefleri ve müdürlerinin işçileri fabrika önünden grup grup çağırıp imza attırmaya çalıştığını anlatan Türkmen, "İmza attırdıkları kağıtlar da pişman olduklarına dair. Yani bu eylemi yaptıkları için pişman olup özür dilemelerini istiyorlar. Bu kadar şeyden sonra bile işçileri hâlâ burunlarını sürterek, pişmanlık duyarak, ezerek içeri almaya çalışıyorlar. İşçiler buna da prim vermeyecek. Bu yöntemden artık vazgeçsinler. İşçilerin iradesine, taleplerine saygı duysunlar. İşçiler bazı taleplerini esnettiler. Onlar da bir adım attılar. Bu saatten sonra olması gereken şey, işçilerin taleplerini dikkate alarak işçilerin tekrar işbaşı yapmasını sağlamak olmalıdır. Eğer bu olmazsa bu direniş büyüyerek devam edecek" dedi.

'HAKKIMIZI İSTİYORUZ'

Artı Gerçek'e konuşan işçilerden Cuma Yaprak, işçilerden özür kağıdı istenmesine tepki göstererek, "Bu kanunen yasak zaten. 15 bin 300 net maaş istiyoruz. Bin 500 TL pazar mesaisi, 5'er bin TL bayram harçlığı ve ramazan erzağı istedik. Çok bir şey talep etmedik. Fatma Şahin söz verdi erzak için. Dört sefer de bu teklifin altında kaldılar. Çoğu arkadaşımızı işten çıkarmakla tehdit ediyorlar içeride. Şu kadar arkadaşım güneşin altında çabalıyor evlerine bir parça katkı istediği için. Taleplerimizde ısrarcıyız. Ekmeğimizin yanına bir parça katık istiyoruz. Kimseye kötü bir şey söylemiyoruz, kimsenin mallarına zarar vermiyoruz. Sadece hakkımızı istiyoruz. Biz de insanız. Hayvanlar bile çoğu zaman bizden daha çok değer görüyor" diye konuştu.

Öne Çıkanlar