Ben de TFF Başkanvekili'ni dövdüm
Rahmetullah KARAKAYA
Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın, 10 Aralık 2023 Pazar günü hakem Halil Umut Meler’e vurduğu yumruk, aslında barışın, dostluğun, centilmenliğin sembolü dünya sporuna atılmıştır.
Spor camiası, mafyatik unsurlar, külhanbeyi taslaklarının tasallutundan kurtulmadıkça, gerçek işlevine kavuşamaz.
Statü kazanmak için, kulüplere yönetici olanların adının, uyuşturucudan gaspa, şiddete kadar her türlü yasadışı işe karışması, neredeyse olağan hale geldi.
MKE Ankaragücü- Çaykur Rizespor maçı sonrası meydana gelen olay ise işin tuzu biberi oldu.
Kameraların önünde cereyan eden üzücü saldırıda, faillerin kısa sürede mahkemeye çıkarılıp tutuklanması, Koca’nın görevinden istifası, iki dönem milletvekilliği yaptığı AKP’den ihraç talebi, fiilin cezasız kalmayacağı umudunu artırdı.
Tabii ki kurye Yunus Emre Göçer’i trafikte çarpıp öldürdükten sonra, yurt dışına kaçan Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu olayı gündemdeyken, bu işin sonucunu bekleyip göreceğiz.
Şüphesiz bu son olayda, sporun, spor yöneticiliği itibarının ancak spor ruhu taşıyanlarca yükseltileceği gerçeği de, bir kez daha gözler önüne serildi.
TFF BAŞKANVEKİLİ’NE DAYAK
Bu olay bana, 2012'de, TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in Başkanvekili Ufuk Özertem’le yaşadığım olayı hatırlattı.
Bu zat, 25 yıldır Bodrum’da oturduğum Gündoğan TRT Dostlar Sitesi’nde, 2 nolu daireyi aldı.
İlk kez katıldığı site genel kurulunda tanışarak kendisine “Hoş geldin” dedim.
Ancak toplantıda, yasa ve yönetmelik tanımayan yönetimi eleştirince, “Yorum yapmadan kısa kes” diye müdahale etti.
Ben de kendisini, “Divan Başkanı var. Lütfen sözümü kesme” diye uyardım.
Meğer sitenin çeteleşmiş yönetimi, kendisini bana karşı doldurarak, saldırıya hazırlamış.
Ancak aradan birkaç dakika geçmeden, tekrar laf attı:
“Ben edepsiz değilim ama edepsizlik yapana ders vermesini iyi bilirim!..”
Vay anasına, gördünüz mü başıma geleni?
Adam, açıkça bana gözdağı veriyor!..
Yani bu küstah futbol yöneticisine göre, kendisi gibi küstah site yönetimini yasaya uymaya davet etmek, edepsizlikmiş.
Ben hemen ayağa fırlayıp sordum:
“Bu sözü bana mı söylüyorsun?”
”Evet” deyip o da ayağa kalkınca, yüzünün ortasına sağ kroşeyi patlattım!..
Sersemleyen 180 boydaki Ufuk Özertem’i, fırsat vermeden salonun ortasına serdim. Ortalık karıştı. Kendisini adamakıllı hırpaladım. En son başına geçirmeye çalıştığım sandalyeyi, bir komşu havada tutarak, onu ağır bir darbeden kurtardı. Nihayet bizi ayırdılar.
15- 20 dakika sonra toplantı tekrar başlayınca, sandalyesinde yara bere içinde süt dökmüş kedi gibi oturan Özertem’e, mütevazi uyarıyı yaptım:
“Unutma, karşında delikanlı bir Muşlu gazeteci var.”
...Ve bu vatandaş, 3- 4 sene genel kurula katılmadı.
Karar defterine yazdığı muhalefet şerhi de, kulağına üflenen saçmalıktı:
“Bu adam herkese küfrettiği, herkesi dövdüğü için, artık hiçbir toplantıya katılmayacağım.”
Oysa yaptığım, haddini bilmeyenle kozumu dişe diş paylaşmaktı.
Medyada, hep külhanbeyi futbol yöneticilerinin gazeteci, sporcu ve hakem haşladığını okuduk, gördük.
Benim bu anım da, Türkiye futbol tarihine aksi bir belge olsun:
“Bir gazeteci de Türkiye Futbol Federasyonu Başkanvekili’ni patakladı.”
Aslında bu saldırıyı, basında çok güzel kullanırdım. Ancak başka bir darptan ertelenmiş cezam olduğu için, susmayı tercih ettim.
Kısmet bugüneymiş.
Yaptığım araştırmada, Özertem’in bakliyat ticaretiyle uğraştığını, Gençlerbirliği rahmetli Başkanı İlhan Cavcav’ın yardımcılığını yaptığını, TFF genel kurullarında da terör estirdiğini öğrendim.
Bu konuda eski bir TFF Başkanı ile ünlü bir hakemin, beni hararetle kutladığını da hatırlatayım.
Özertem, son yıllarda toplantıya geliyor, yine yasa tanımayan çeteyi destekliyor ama benden uzakta durmaya da dikkat ediyor.
Bense kartondan kabadayılara muhatap olmamak icin, Allah’a dua ediyorum.
Ufuk Özertem’in Türkiye Futbol Federasyonu Başkanvekili olduğu ülkede, Faruk Koca’nın tavrı, hiç de sürpriz sayılmaz.
