Chicago 68’den bugüne...

Chicago 68’den bugüne...
Yakın tarihimizde Türkiye’de de şahit olduğumuz ve çoğu pozitif hukuk ilkelerinden yoksun yapılan siyasi yargılamaların perdeye yansıması olarak okuyabileceğimiz bu filmde...

Barış CEYHAN


ABD’nin Vietnam Savaşı’nı başlattığı 1968 yılının Ağustos ayında Chicago kentinde yapılan Demokratik Parti Ulusal Kongresi ve kongrenin gerçekleştiği sırada kentte günlerce devam eden savaş karşıtı protesto gösterileri konu alan Şikago Yedilisi’nin Yargılanması – The Trial of the Chicago 7 isimli film, geçtiğimiz günlerde bir internet platformunda gösterime sunuldu.

Aaron Sorkin’in yönetmen koltuğunda oturduğu film Chicago’da onlarca kişinin yaralanmasına, gözaltına alınmasına, fişlenmelerine neden olan ve bu gösterilerden hemen sonra başlayan, başta ABD olmak üzere dünya kamuoyunun gündemi haline gelen "Şikago Yedilisi" dava duruşmalarına dikkat çekiyor. Genel olarak duruşmaların yapıldığı salonda yaşanan diyalogları ve siyasal iktidarın yargıya müdahalesinin işlendiği filmde zaman zaman gösterilen flashback’ler Chicago sokaklarında olanları da ayrıca gözler önüne seriyor. Demokratik Parti adayının yaklaşan 1968 ABD seçimlerinin ardından büyük yıkımlara ve can kayıplarına neden olan Vietnam Savaşı’nı bitireceğini savunan savaş karşıtı bu gruplar kongrenin düzenleneceği yerin çevresine binlerce insanı toplamayı başarmasını izleyiciye zengin bir biçimde aktarıyor.

Savunmaya yargıç sansürü!

Aylarca devam eden Chicago yargılamasının yaklaşık 130 dakikaya sığdırılmaya çalışıldığı filmde, en çok akıllarda kalanlarsa duruşmalarda tüyler ürperten ve hukuk tanımazlığın en çokta tarafsız olması gereken bir yargıç tarafından temsil edildiği sahneler oldu. Yargıcın neredeyse tüm replikleri soluksuz izlenirken, savunmalarını yapmak isteyen avukatları sürekli uyarması ve "Mahkemeye saygısızlık" adı altında etkisiz kılmaya çalışması birkaç farklı sahnede gösteriliyor. Ayrıca, tutuklu olarak yargılanan ama olaydan bir süre sonra suçsuz olduğu anlaşılarak beraat eden Bobby Seale isimli karakterin mahkeme başkanının isteği üzerine ellerinden ve kollarından zincirlenerek ağzının bağlandığı sahne dramatik anlardan biriydi.

Savaş karşıtı olmak her dönem yasak

Yapıtta her ne kadar binlerce kilometre uzaklıkta bulunan bir coğrafyada, yaklaşık 52 yıl önce yaşananlar anlatılmaya çalışılsa da konunun güncelliğini koruması ilgi çeken bir başka nokta oldu. Çeşitli halk hareketlerinin ve gençlik yapılarının ABD’nin Vietnam’a top yekun girme istemine karşı yurttaşlara Vicdani Ret ve savaşa karşı ses çıkarma çağrısı yapılmasını kabullenemeyen dönemin iktidarı özel yetkilendirdiği savcılarına "Chicago Yedilisi" olarak adlandırılan davanın açılması talimatını veriyor. Hükümetin savaş politikalarına karşı protestoları organize etmekle suçlanan 7 kişinin her ne kadar farklı yapılardan, kültürlerden gelmiş olsalar da duruşmaların yapıldığı salonda komplo ile hazırlanan iddianameye karşı tutumları ve dile getirdikleri savaş karşıtı sözler hafızalara kazınıyor.

Şikago’daki savaş karşıtı 7 kişi bugün her yerde

Yakın tarihimizde Türkiye’de de şahit olduğumuz ve çoğu pozitif hukuk ilkelerinden yoksun yapılan siyasi yargılamaların perdeye yansıması olarak okuyabileceğimiz bu filmde, sanık kürsüsüne çıkarılan 7 kişi özelinde savaşa karşı oldukları gerekçesiyle açılan soruşturmalarla yargılanan "Barış İçin Akademisyenler"den aydın, yazar, gazeteciler, tutuklanan ve işlerinden edilen çok sayıda yurttaşın mahkeme salonlarında maruz bırakıldıkları travma tik ve akıl almaz sorgulamalara oldukça benziyor.

Öne Çıkanlar