Wembley’de Galler destanı
Ali Murat Hamarat
Futbolun en köklü organizasyonudur İngiltere Federasyon Kupası. 150 yılı çoktan deviren, Wembley'le özdeşleşmiş bu şampiyonanın sonuna gelirken geçmişe dönmeli, milyarları peşinden sürükleyen oyunun emekleme günlerinden biraz bahsetmeli. Federasyon Kupası’nda öyle bir final var ki aradan geçen yaklaşık bir yüzyıla rağmen unutulmuyor. İletişim fakültelerinde bahsediliyor, her finalde adı anılıyor. O maç Britanya'nın başka bir diyarında hâlâ gözleri dolduruyor.
Tarihler 23 Nisan 1927'yi gösteriyordu. O zamanların yükselen değeri Arsenal ile tanınmış camiası Cardiff City zafer için futbolun mabedine ayak basıyordu. Bir an şaşırdığınızı duyar gibiyim...
Londra'nın kırmızı-beyaz müseccel markası o güne kadar bir başarıya imza atamamıştı. Galler temsilcisinin durumu ise farklıydı. 1921’de Federasyon Kupası'nda yarı final gören mavi-beyazlılar, 1924’de birinci ligde Herbert Chapman’ın çalıştırdığı Huddersfield Town’ın ardından ikinci olmuştu. Ertesi yıl eli yükseltip dünyanın en köklü futbol organizasyonunda İskoç Queens Park’tan sonra final gören ikinci İngiliz olmayan takım olarak tarihe geçiyorlardı. Kazanan derseniz, Sheffield United'dı...
Ya Topçular tarihlerinin ilk kupasını kaldıracak ya İngiliz olmayan bir takım İngiltere'nin kalbinde taçlanacaktı...
İki ekip de üçüncü turdan itibaren kupada boy göstermişti. Arsenal kurada daha şanslıydı. Dördüncü turdan itibaren Londra'dan çıkmayan kırmızı-beyazlılar güle oynaya yoluna devam etmişti. Cardiff ise beşinci turda son şampiyon Bolton Wanderers'i devirerek sükse yapmıştı. Tarafsız sahadaki yarı final için Galler'den kalkan ek trenler gazetelerin manşetlerini süslüyordu. Reading'i rahat geçen mavi-beyazlılar, topraklarının yine medar-ı iftiharı oluyordu.
Ve büyük gün gelip çatmıştı. Polis sahte bilete karşı adeta seferberlik ilan ediyordu. Galler'den kalkan ek trenler yüzünden mücadeleye talep katlanmıştı. İçlerinde Birinci Dünya Savaşı sırasında başbakanlık yapan David Lloyd George ile İkinci Dünya Savaşı'nda başbakan olacak Winston Churchill'in de dahil olduğu 91 bini aşkın kişi tribünlerde yerini almıştı.
RADYODAKİ İLK FİNAL
O gün on binler Wembley'in yolunu tutarken, tarihte başka bir ilk daha yaşanıyor, BBC sayesinde müsabaka tüm Ada'ya yayınlanıyordu. Hal böyle olunca da futbolun mabedindekilerden çok daha fazlası mücadelenin bir parçası olmuştu. Cardiff'in Cathay Parkı'nda karşılaşmayı dinlemek için bir araya gelen 15 bin taraftar yine bir ilke imza atıyordu. Futbol Ada’da canlı olarak radyo mikronlarındaydı, kısa süre sonra televizyon ekranlarında da olacaktı…
İlkler sadece bununla da sınırlı değildi. Santradan önce düzenlenen mini konserde söylenen bir ilahi Federasyon Kupası finallerinin olmazsa olmazı halini alıyordu. Ölüm döşeğindeyken Henry Francis Lyte tarafından 1847'de yazılan Abide with me adlı bu şarkı Wembley'in adeta mütemmim cüzü oluyordu. Futbolda 1927, rugbyde ise 1929'dan bu yana finaller öncesinde bu ilahi söyleniyor, sonra taraflar taçlanmak için çarpışıyor.
Başlama vuruşu öncesinde favori Arsenal'di. Bu oyunun ilk büyük düşünürlerinden Herbert Chapman’ı takımın başına geçirdikten sonra çağ atlayan Londralılar artık hasat zamanını başlatmayı hedefliyordu. İlk düdükle birlikte Topçular daha etkiliydi. Charlie Buchan arkadaşlarına fırsatlar hazırlasa da bir türlü tabela değişmiyordu.
Dakikalar 73’ü gösteriyordu. İskoç Hughie Ferguson Arsenal kalesini görür görmez, ceza sahası içinden şutunu çekiyordu. File bekçisi Dan Lewis, topu kolaylıkla kontrol etmişti; en azından birçokları böyle zannetmişti. Fakat bir anda canlanan meşin yuvarlak çizgiyi geçmiş, Galli kaleci berbat bir gol yiyerek vatandaşlarını mest etmişti. Tevatüre göre Lewis, hatasını formasının yeni ve kaygan olmasına bağlamıştı. Kalan dakikalarda başka gol olmuyor, Federasyon Kupası ilk defa İngiltere dışına gidiyordu. İlk ve son kez!
Ertesi gün Cardiff'e akşam saatlerinde dönen mavi-beyazlılar kahramanlar gibi karşılanıyordu. Sokaklarda toplanan 150 bini aşkın insan Galler tarihinin en büyük zaferini kutluyordu.
Finalin muzaffer ekibi zamanla güçsüzleşmiş, 81 yıl sonra bir daha aynı heyecanı yaşasa da Portsmouth'a Kanu'nun golüyle teslim olmuştu. Arsenal deseniz, aynı yerde üç yıl sonra tarihinin ilk kupasına ulaşmıştı.
Yeri gelmişken affınıza sığınmalı, küçücük bir parantezle kapatmalı...
HELYUM KUŞUN GÖLGESİNDE
26 Nisan 1930'da Topçular, hocaları Chapman'ın eski takımı Huddersfield Town karşı karşıyaydı. İlk yarının sonlarıydı. Tribündekiler gözlerine, kulaklarına inanamıyordu. Kapkaranlık bir gölge futbolun mabedinin üstünü kaplıyor, sağır eden bir gürültü canları sıkıyordu. Stadın üstünden helyum dolu dev bir kuş geçiyordu.
O dev kuş bir zeplindi. O gün İngiltere semalarında uçan mühendislik harikası, Federasyon Kupası finaline de selam etmişti. İçlerinde İngiltere Kralı Beşinci George'un da bulunduğu izleyiciler ancak ikinci yarıda kendilerine gelebilmişti.
Rakibini 2-0 yenen Arsenal, Birinci Dünya Savaşı’nda Londra'ya bomba yağdıran zeplinlerin dost olduğu günde işte böyle ilk kupasını kazanmıştı. Londra’nın kırmızı-beyazlıları dünyanın en eski organizasyonunda sonradan 13 defa daha taçlanacak ve Federasyon Kupası’nın en başarılı takımı olacaktı…
Ali Murat Hamarat: Spor tarihçisi, spor yazarı. BirGün gazetesi yazarı. İstanbul Üniversitesi'nde hukuk okuyup bir dönem asistanlık yaptıktan sonra gazeteciliğe Taraf'ta başladı. Eurosport'un internet sitesinde genel yayın yönetmenliği yaptı. Radyo ve televizyona programlar hazırladı. 2017'den beri tarih Dergisi'nde yayın kurulu üyesi.