AKCİĞER KANSERİ NASIL ÖNLENİR?
Artı Gerçek - Tıp Masasında bu hafta, içinde bulunduğumuz “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı”nın amacıyla paralel olarak, akciğer kanserinde erken tanı ve etkili tedavinin önemini bir kez daha vurgulamak amacıyla Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. M. Fatih Akyüz’ü konuk olarak ağırlandı.
Kanserin “genetik ve çevresel faktörlerin etkisi ile kontrolden çıkan hücre çoğalması” olduğunu belirten Dr. M. Fatih Akyüz, akciğer kanseri gelişimi için en önemli risk faktörünün tütün ve tütün mamüllerinin kötüye kullanımı (sigara, pipo, puro, nargile) olduğunun altını çizdi.
Programda sigara dumanına pasif olarak maruz kalmanın da akciğer kanseri gelişiminde önemli sebeplerden biri olduğu vurgulanırken, artık kullanım yaşı 15 yaşına kadar düşen elektronik sigara ve benzeri ürünlerin akciğer kanserine sebep olmadığı yönündeki bilginin yanlış olduğu belirtildi.
Akciğer kanseri gelişimi riskini arttıran diğer sebeplere örnek olarak radon gazı maruziyeti, asbest maruziyeti, radyasyon maruziyeti ve genetik faktörler sayıldı.
Akciğer kanseri tanısının sadece %10’unun erken evrede konulduğu belirtilirken, kadında ve erkekte en sık görülen 2’nci kanser olan akciğer kanserinin tüm kanser ölümlerinde ilk sırayı aldığı vurgulandı.
Tıp masası programının sunucusu Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Turgut Öztutgan akciğer kanseri belirtileri olarak "öksürük, nefes darlığı, kanlı balgam çıkarma, göğüs ağrısı ve kilo kaybını" sayarken, Dr. M. Fatih Akyüz bu belirtilerin ortaya çıkması için tümörün belirli bir büyüklüğe ulaşmış olması gerektiğini, dolayısıyla bu belirtiler ile uzmana başvuran bir hastada akciğer kanserini erken evrede tespit etme şansının düşük olduğunu söyledi.
Dr. M. Fatih Akyüz, yaklaşık olarak 15-20 yıldır günde 1 paket sigara kullanan birinin 45-50 yaşlarına geldiğinde tarama testi olarak düşük dozlu akciğer tomografisi çektirmesini tavsiye ederken Dr. Turgut Öztutgan ise, sigara kullanmasa dahi birinci derece yakınlarında sigara ile ilişkisi kanıtlanamayan akciğer kanserinin histopatolojik bir çeşidi olan adeno kanser tespit edilen kişilerde 45 yaşından sonra düşük doz akciğer tomografisi ile taranmasını önerdi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Turgut Öztutgan, çekilen akciğer filminde şüphe duyuluyor ise sırasıyla akciğer tomografisi ve pet tomografisi tetkiklerinin istenebileceğini, akciğer kanserinden şüphelenilen hastaya tanı ve evreleme amacıyla bronkoskopi işlemi yapılması gerektiğini söyledi. Eğer tümör akciğerlerin çevresine yakın bir bölgede ise girişimsel radyoloji uzmanı tarafından görüntüleme eşliğinde biyopsi alındıktan sonra akciğer kanserinin histopatolojik tipine ve yayılma durumuna göre cerrahi, medikal (kemoterapi) ya da radyasyon onkolojisi (radyoterapi) seçenekleri ile tedavinin planlandığını belirtti.
Dr. M. Fatih Akyüz yeni teknolojik gelişmeler ile radyoterapi uygulanırken, tomografik olarak yeri saptanan kanser dokusuna kanserli hücreleri öldürecek kadar kuvvetli radyasyon verildiğini ancak çevre dokuların zarar görmesini engelleyecek şekilde bu işlemin yapıldığını anlattı.