ATALAY'DAN KIŞANAK'A TÜRKİYE'DE YARGI KRİZİ
Artı Gerçek - Can Atalay AYM’nin kararına rağmen tahliye edilmiyor, Gültan Kışanak tutukluluk süresi dolmasına rağmen hapiste, gazeteciler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Öte yandan yurttaşların siyasi iradesi geçersiz sayılıyor… Ankara Gündemi’nde Kemal Avcı, konukları HEDEP Mersin Milletvekili Ali Bozan, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve Gelecek Partisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Politikaları Başkanı Raziye Gök Aktaş’a yargıda yaşananlarla iktidarın politika ve söylemlerini sordu.
Aktaş, hukukun üzerinde bir el olduğunu, bu elin kişiye göre işlediğini söyledi, hukuka karşı güvensizliğin yükseldiğine dikkat çekti.
Gazeteci Tolga Şardan’ın tutuklanmasına ilişki Bozan, “Aslında iktidar gazeteciler üzerinden toplumun tamamına bir mesaj vermeye çalışıyor. Bu kararı veren yargı ama ülkede yurttaşların sadece yüzde 15’i yargının bağımsızlığına inanıyor” dedi, muhalefeti eleştirdi. “Herkes kendi mahallesine yapılan saldırı konusunda itiraz ediyor eğer yıllardır Kürt gazetecilere yönelik sadece gazetecilik yaptıkları için tutuklanan gazetecilere gerçek anlamda sahip çıkılmış olsaydı bugün bu iktidar Tolga Şardan’ı tutuklama cesareti gösteremezdi” dedi.
Atalay’ın tahliye edilmemesiyle ilgili Sarıbal, "Israrla, Gezi’den öç alınmak isteniyor. Çok net bir faşizm var. Aslında organize bir suç örgütü vardır ve bu suç örgütü yargı mensupları tarafından hayata geçirilmektedir” yorumunu getirdi.
Ali Bozan ise muhalefetin eksikliğine dikkat çekti. “Bugün bu ülkenin seçilmiş milletvekili Can Atalay AYM kararına rağmen tahliye edilmiyorsa bu yargı bu cesareti bir yerden alıyor. HDP’nin dokunulmazlığının kaldırılmasının altında imzası olan herkesin bunda katkısı var. Gültan Kışanak’ın gözaltına alınması zaten hukuka aykırı. Kışanak gözaltına alındığında itiraz etmeyenler bugün azami süre dolmasına rağmen kanun maddesine aykırı verilen kararın ortağıdır” dedi.
AKP’li Orhan Miroğlu’nun, kayyumların bitmesi için belediyeleri AKP’nin kazanması gerektiği yönündeki açıklamasına ilişkin Sarıbal, “toplumu korkutarak bir pazarlık gücü yaratmaya çalışırken bir taraftan Kürt halkının demokratik haklarına müdahale ederek, bir taraftan korku imparatorluğu yayarak 2024 yerel seçimlerine kayyum zorbalığıyla gitmek istiyorlar” değerlendirmesini yaptı. Bozan ise “Kendisi de Kürt olan, o coğrafyada doğmuş Miroğlu’nun bu açıklamasını asla anlamam. Miroğlu’nun özellikle şunu sorması gerekiyor: AKP’nin onlarca MKYK üyesi varken neden bu açıklama kendisine yaptırıldı? Eğer Miroğlu üzerinden bu tehdit yapılıyorsa AKP Kürdistan’da yerel seçimleri kaybettiğini kabul ediyor.” dedi.