DÜNDEN BUGÜNE MUHALEFET SORUNU

"Ülke ve millet aslında siyaset biliminde anlatıldığı gibi bir ülke ve millet değil, muktedirin ve devletin tebaası, egemenlik sürdüğü alana dönüşüyor. Şu andaki durum da aynı."

Artı Gerçek - Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ahmet Demirel, Siyaset Bilimci Doç. Dr. İsmet Akça ve Artı TV programcısı Erdoğan Aydın, Türkiye siyasal tarihinde iktidar ve muhalefet geleneğini ve bugüne taşınan muhalefet sorununu Musa Özuğurlu’nun sunduğu Gündem Özel programında değerlendirdi.

Prof. Ahmet Demirel, Batı’da oyunun kuralları konusunda mutabakat olduğunu, muhalefetin demokrasinin vazgeçilmez koşulu olarak görüldüğünü fakat Türk siyasi kültüründe her zaman muhalefete olumsuz sıfatlar yüklendiğini belirtti. “Muhalefetteyken demokrasi vadeden demeçleri olan, sözler veren birtakım muhaliflerin iktidara geldikten sonra çok geçmeden iktidarla aynı jargonu ve retoriği tutturduklarına şahit oluyoruz” diyen Demirel, siyasetin yapılış şeklinde bir sorun olduğuna dikkat çekti, ilkelerden çok partilerin kendi çıkarlarının ön planda olduğunu söyledi. Gelecek için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine ilişkin Demirel, “Burada büyük yük muhalefete düşüyor. Siyasi partilerin bu tarihsel geçmişimizi iyi bir biçimde gözden geçirmeleri gerekiyor ve bu şekilde ilerlerlendiğinde bir yere varılamayacağını ve bu çarkın aynı şekilde dönmeye devam edeceğini görmeleri lazım,” yorumunu getirdi.

Erdoğan Aydın, Türkiye’de demokrasi ve muhalefet sorununun tarihsel nedenlerine vurgu yaptı. “Doğu toplumlarının bütününde demokrasisizlik, çoban-sürü retoriği, dinsel ideolojiyle de desteklenmek üzere ne yazık ki böyle bir atmosfere toplumsal destek üretiyor,” diyen Aydın, Doğu’daki siyasal otoritelerin tarihleri boyunca muhalefeti ve potansiyel muhalefeti sürekli ‘döve döve yola getiren’ bir iktidar geleneği kurumsallaştırdığını ifade etti. “Bu Batı’da kırıldı da niye Doğu’da kırılmadı? Doğu’da sultanı halifeyi, monarkı bir şekilde kontrol altına alacak güç odakları oluşamadı. Ülke ve millet aslında siyaset biliminde anlatıldığı gibi bir ülke ve millet değil, muktedirin ve devletin tebaası, egemenlik sürdüğü alana dönüşüyor. Şu andaki durum da aynı” dedi.

AKP iktidarı karşısındaki muhalefete ve ana muhalefet partisi olarak CHP’ye değinen İsmet Akça, çok güçlü bir temsiliyet krizi olduğunu belirtti, “bunun izlenen siyasal hatla ve örgütsel yapıyla ilgili sebepleri var. CHP kendisini, toplumun farklı kesimlerine seslenebilen, onların sorunlarını yatay kesecek, onları ikna edebilecek, dertlerinin çözümünün kendisinde olduğunu, sorunların kaynağınınsa iktidar olduğunu anlatabilecek örgütlenme yapısını tutturamadı. Bunu yapamadığı için de sağa doğru açılarak bunu aşabileceğini zannetti” değerlendirmesini yaptı.

Öne Çıkanlar