“HER GÜNÜ ACILI BİR ÜLKE”
Artı Gerçek - Oyuncu Nur Sürer, Gün Başlıyor’un konuğuydu. 44 yıllık mesleki tecrübesiyle sinema ve dizi sektörünü, Türkiye’deki hak ihlalleri ve iktidarın baskıcı politikalarına ilişkin yorumlarını paylaştı.
Cumartesi Anneleri’ne olan desteğini her zaman dile getiren Sürer, “Cumartesi Anneleri'nin yanında olmak için illa kaybının olması gerekmiyor. Arjantin'deki gibi en sessiz ama en fazla sesini duyurmadan çığlık atan bir topluluk annelerin haykırışı. Şimdi o kadar az kaldı ki bu anneler babalar. Ben her zaman desteğimi gönülden verdim,” dedi. Cumartesi Anneleri’ne 972. buluşmada, beş yıldan sonra ilk kez Galatasaray meydanında açıklama izni verilmesine ilişkin Sürer, “Dünkü görüntüden dolayı biraz hüzünlendim. 'İzin veriyoruz ama 11 kişiyi geçmesin' demek de bir devlet terbiyesi gibi geldi bana." dedi.
Yılmaz Güney’e ilişkin olumsuz söylemlere tepki gösteren Sürer, insanların bilgisizce konuştuğunu söyledi. “Yılmaz Güney’in en zayıf noktalarından tutturup ortalığa saçılması hep oluyor, birileri bir şeyi kaşıyor ve Yılmaz Güney konuşuluyor. Yazılarından ötürü 100 yıla yakın cezası söz konusuydu ve kaçıp gitti. Ben olsam ben de giderdim. Birçok insan gitti bu ülkeden, sonuçta yapmak istedikleri var. Güney’i konuşacaksanız, filmlerini konuşun.”
Sürer, RTÜK’ün dizilere denetimini eleştirdi, “Hiç denetlemesinler bence en fazla para kazandıkları yer. İyi ki dizeler var deyip oturmaları lâzım. Dünyanın her tarafına satılıyor bu diziler onun için kimse şikâyet etmesin” dedi.
Sanatçıların toplumdaki sorunları eleştirel bir dille ifade etmeleri sonucu karşılaştıkları tepkileri ve susturma çabasına ilişkin Sürer, “burası her günü acılı bir ülke. Kadına karşı şiddet, yoksulluk, tarikatlar, hayvana şiddet… her şeyi biliyoruz ve her şeye karşı bir şey söylemek istiyoruz biz. Sanatçı konuşunca daha çok dinleneceği için kapatmaya çalışıyorlar mevzuyu,” ifadelerini kullandı.