İSRAİL GAZZE İÇİNE İLK BASKINLARI YAPTI

Artı TV’de yayınlanan Gündem Özel Programı’nda Musa Özuğurlu’nun sorularını yanıtlayan dış politika analisti Aydın Sezer, İsrail-Filistin çatışmasını ve krizin tarihsel arka planını değerlendirdi.

Artı Gerçek - Artı TV’de Gündem Özel programına katılan dış politika analisti Aydın Sezer 8’inci gününü geride bırakan İsrail-Filistin çatışmasını değerlendirdi. Batının tavrının İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu cesaretlendirdiğini belirten Sezer, çatışma sonrası barış masasında Hamas’ın olmayacağına dikkat çekti.

Sezer, son çatışmaların, tarihte yaşanılan klasik İsrail- Filistin ya da Arap – İsrail çatışması gibi tanımlayabileceğimiz bir konu olmaktan çıktığını söyledi.

“Batı medyasının, başta İngiltere ve batı medyasının tümünün açı ve net desteğiyle, İsral’in terörle mücadele operasyonu olarak değerlendiriliyor. Zira, Hamas örgütü bir çok ülkenin terör örgütü listesinde yer alıyor. Dolayısıyla ilk andan itibaren batıdan gelen refleksin saldırıyla birlikte eş zamanlı olarak anında ve derhal piyasaya sürülen özellikle sivillere yönelik olayların servis edilmesiyle birlikte batı medyası operasyonu, “terörle mücadele” gibi meşru bir olaya çevirdi. Batının tavrı da İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu’yu da cesaretlendirdi.”

Aydın Sezer yaşananları tarihsel süreç içinde görülmesi gerektiğini savunuyor. “Yaklaşık 1948’de3n beri ama özellikle 1967 ve 1973 savaşlarından beri BM hukuku çerçevesinde güvenlik konseyinde tanımlanan üzerinde mutabakata varılan bir takım konular vardı ve taraflar arasında siyasi muhataplık ilişkisi her şeye rağmen tesis edilmişti. Şimdi siyasi nitelik ortadan kalktı. Şimdi olay sadece ve sadece İsrailli sivillere yönelik saldırılarla tanımlanabilen bir Hamas ve terör örgütü niteliğine indirgendi. Bugün Filistin sorununu aşan, bir insan hakları sorununa kendi perspektifimizden bakıldığında, giderek demokratik niteliğini, seküler niteliğini kaybeden, adeta bir din devleti konumuna bürünmeye başlayan İsrail’in ve güvenlikçi siyasilerinin, ölçüsüz bir şiddet eylemiyle karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz. Benim baktığım pozisyondan bakıldığında, İsrail Devleti’nin terör devleti niteliğine bürünmüş bir konumda Gazze’ye sınır tanımaksızın saldırdığını değerlendirmek mümkün. Zira bir savaş hukukuna tabi olmadıklarını da açıkça söylüyorlar. İsrail’in artık barışa ya da ateşkese ihtiyacı yok.”

Çatışmalar sona erdiğinde kurulacak olası bir barış masasına ilişkin öngörülerini söyleyen Sezer, olası bir barış masasında Hamas’ın olmayacağını belirtti: “Bundan sonra muhtemelen bu kanlı çatışmalar sona erdikten sonra masada Hamas olmayabilir ama Filistin’in, Arap ülkelerinin yer aldığı bir barış süreci görebiliriz.”

Öne Çıkanlar