Uzmanlara Göre Düşük Zeka Göstergesi Kabul Edilen 8 Alışkanlık
Düşük zeka, genellikle bireyin bilişsel yeteneklerinin sınırlı olması olarak tanımlanır. Psikologlar, bazı alışkanlıkların düşük zeka ile ilişkilendirilebileceğini belirtmektedirler. Bu alışkanlıklar, bireyin zihinsel kapasitesini kısıtlayabilir ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
İşte psikologlara göre düşük zeka göstergesi kabul edilen 8 alışkanlık:
1. Sürekli olarak aynı hataları yapma: Düşük zeka göstergesi olarak kabul edilen alışkanlıklardan biri sürekli olarak aynı hataları yapmaktır. Bu durum, bireyin öğrenme ve problem çözme becerilerinin sınırlı olduğunu gösterebilir.
2. Sorunları çözme konusunda zorluk yaşama: Düşük zeka göstergesi olarak kabul edilen bir diğer alışkanlık ise sorunları çözme konusunda zorluk yaşamaktır. Birey, karşılaştığı problemleri analiz etme ve çözme konusunda sıkıntı yaşayabilir.
3. Dikkat eksikliği ve odaklanma sorunları: Düşük zeka ile ilişkilendirilen bir diğer alışkanlık dikkat eksikliği ve odaklanma sorunlarıdır. Birey, dikkatini bir konuya odaklamakta güçlük çekebilir ve sürekli olarak dikkat dağınıklığı yaşayabilir.
4. Basit talimatları anlama ve uygulama zorluğu: Düşük zeka göstergesi olarak kabul edilen alışkanlıklardan biri de basit talimatları anlama ve uygulama konusunda zorluk yaşamaktır. Birey, basit talimatları takip etmekte güçlük çekebilir ve gereken işleri tamamlamakta zorlanabilir.
5. Empati kurma konusunda zorluk yaşama: Empati kurma yeteneği, bireyin duygusal zekasını gösteren önemli bir göstergedir. Düşük zeka ile ilişkilendirilen bireyler, empati kurma konusunda zorluk yaşayabilir ve başkalarının duygularını anlama konusunda sıkıntı yaşayabilir.
6. Planlama ve organizasyon becerilerinde zayıflık: Düşük zeka göstergesi olarak kabul edilen bir diğer alışkanlık ise planlama ve organizasyon becerilerinde zayıflıktır. Birey, günlük işlerini planlama ve organize etmede güçlük çekebilir ve bu konuda destek gerektirebilir.
7. Yeni fikirlere açık olmama: Düşük zeka ile ilişkilendirilen bireyler genellikle yeni fikirlere kapalı olabilirler. Değişime direnç gösterme ve esnek düşünme becerilerinin sınırlı olması, düşük zeka göstergesi olarak kabul edilebilir.
8. Sürekli olarak aynı rutinleri takip etme: Son olarak, düşük zeka ile ilişkilendirilen bir alışkanlık da sürekli olarak aynı rutinleri takip etmektir. Birey, değişen koşullara uyum sağlamakta güçlük çekebilir ve esneklikten yoksun olabilir.
BU 4 DAVRANIŞTAN UZAK DURUN
MERAK EKSİKLİĞİ, DÜNYAYA İLGİSİZLİK
Çocuk gelişim uzmanlarına göre zeki çocuklardaki ilk belirti meraktır. Tarih boyunca yaşayan en zeki insanlardan biri olan Albert Einstein, kendisi ile ilgili verdiği bir röportajda "Özel bir yeteneğim yok. Sadece meraklıyım." ifadelerini kullanmıştı. Psikologlar, Einstein'ın bu fikrini destekliyor ve meraklı bir zihnin yüksek zekanın temel göstergesi olduğunu düşünüyor.
Bu düşünceye paralel olarak, merak eksikliği de düşük zeka ile ilişkilendirilir. Bir insan çevresine ilgi duymuyorsa, yeni şeyleri öğrenmek istemiyor ve bunun için bir çaba göstermiyorsa, söz konusu durumun temel nedeni düşük zeka seviyesi olabilir.
ERTELEMEK
Modern dünyanın en büyük hastalıklarından biri olan ertelemek, uzmanlara göre bir başka düşük zeka işaretidir. Günümüzde 'esnek çalışma saatleri' kavramı ile yaygın bir hale getirilen ve zaman çizelgesinin tamamen ortadan kaldırıldığı bu düzen, insanların planlama yapmasını imkansız hale getiriyor.
İnsanların hoş olmayan şeyleri daha sonra yapılmak üzere ertelemesi oldukça sıradan bir davranıştır. Hemen hemen her insanda görülen bu durumun kronik hale gelmesi ve kişinin tüm işlerini sürekli ertelemeye başlaması, zekasına yönelik önemli bir işarettir. Erteleme alışkanlığı, zamanı verimsiz yönetme ve rasyonel kullanamama, zekanın bir bileşeni olan yönetici becerilerimizi olumsuz yönde etkilemektedir.
Kronik erteleme yalnızca gereksiz strese neden olmakla kalmaz, aynı zamanda genel üretkenliği ve işin kalitesini de düşürür. Zeki insanlar gerçekçi hedefler belirleyerek işlerini aşamalara böler ve planlarına olağanüstü şartlar olmadığı sürece uyarlar.
DİNLEYEMEME
Bazı insanların diyalog esnasında dinlemediğini, sadece konuşma sırasının kendisine gelmesini beklediğini fark etmişsinizdir. Yüksek iletişim becerilerine sahip olmayan bir kişi, çoğu zaman yüksek zekaya da sahip değildir. Psikologlara göre zayıf dinleme becerisi, insanların kapasitesinin düşük olduğuna yönelik önemli bir işarettir.
Dinleme yeteneği, söylenenlerin anlaşılmasını ve doğru yorumlanarak değerlendirilmesini gerektirir. Bu da önemli bir bilişsel aşamanın varlığına ışık tutar. Konuştuğunuz insan söylenenleri takip etmekte zorlanıyorsa, kilit noktaları kaçırıyor ve düzenli olarak sözünü kesiyorsa, bu durum zekasının yeterince gelişmemiş olduğu anlamına gelebilir.
Dinlemek, kelimeleri duymaktan öte, anlayıp yorumlayabilmektir. Bu nedenle karşınızdaki insanı mutlaka ilgiyle dinleyin. Bu davranışı sık sık yapmak, bilişsel becerilerinizin gelişmesine yardımcı olacaktır.
DÜŞÜK KİŞİSEL FARKINDALIK
İnsanların kendisi hakkında tespitler yapması oldukça zordur. Çünkü başkalarına karşı dürüst davranmak, kendimize karşı dürüst olmaktan her zaman daha kolaydır. Bu nedenle yalnızca zeki insanlar, kendi kapasitelerine yönelik doğru tespitlerde bulunabilir.
Kişisel farkındalığa sahip olmayan, kendi güçlü ve zayıf yönlerini fark edemeyen kişiler, entelektüel gelişim açısından çoğunlukla dezavantajlı gruplar arasında yer alır. Yüksek zekanın en temel göstergeleri arasında kendi kendini analiz etme, ve kendini sorgulama becerisi bulunur.
Kaynaklar: Artı Gerçek ,Gerçek Gündem - Fotoğraflar: Pixabay