10 Ekim Gar Katliamı'nda yanıtlanmamış sorular
Artı Gerçek - IŞİD'in Ankara Tren Garı Meydanı'nda düzenlediği saldırıda 103 kişiyi katletmesine ilişkin davada 26 sanıktan tutuklu olan 10'u hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. İnsanlığa karşı suçtan ceza alan olmadı.
İnsanlığa karşı suçtan ceza almamaları tepki çekerken dava sonucu 10 Ekim günü ve sonrasında yaşanan pek çok soruyu cevapsız bıraktı.
10 EKİM GÜNÜ YAŞANANLAR
10 Ekim 2015 sabahı Türkiye’nin dört bir yanından gelen on binlerce kişi Ankara Garı önünde toplanmış, miting alanına hareket etmeye hazırlanıyordu. Saat tam 10:04'te peşpeşe iki patlama yaşandı. Suruç patlamasında adı geçen IŞİD üyesi Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün kardeşi Yunus Emre Alagöz ve kimliği tespit edilemeyen bir başka IŞİD üyesi bombalı saldırı gerçekleştirdi.
Saldırı sonrasında 103 kişi öldü, yüzlerce kişi de yaralandı.
ALANDA BULANANLARA GAZ SIKILDI
Patlama sonrasında polis alanda bulunan yaralıların üstüne gaz bombası attı. Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) 10 Ekim raporuna göre bu saldırı yaralılara müdahale edilmesini geciktirdi ve birçok insanın ölümüne yol açtı. Daha sonra gaz atan bu polislerin mağdur olduğu ileri bile sürülecekti.
Yaralıları taşımak isteyenler ve kan olmadığı için kan anonsu yapan insanlar hakkında soruşturma ve dava açıldı.
İÇİŞLERİ BAKANI: GÜVENLİK ZAAFİYETİ YOK
Katliamın ardından İçişleri Bakanı Selami Altınok, Adalet Bakanı Kenan İpek ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu açıklama yaptı. Basın mensubunun İçişleri Bakanı Selami Altınok'a 'istifa etmeyi düşünüyor musunuz?' sorusu üzerine Altınok “Güvenlik zaafiyeti yoktur” diyerek istifayı düşünmediğini belirtti. Adalet Bakanı Kenan İpek' in ise bu sorunun ardından gülümsemesi büyük tepki çekti.
DAVUTOĞLU: OYLARIMIZ ARTIYOR
Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, 10 Ekim katlimına ilişkin 'Kokteyl terör' yorumunda bulundu. Davutoğlu 10 Ekim katliamının ardından katıldığı canlı yayında "Şimdi, anketler geliyor… Öncesinde, beyanname sonrasında anket yaptık. Şimdi Ankara’da ki terör saldırısı sonrasında anket yaptık ve kamuoyunun nabzını tutuyoruz oylarımızda bir yükseliş trendi var." diye konuştu.
KAMU GÖREVLİLERİ HAKKINDA SORUŞTURMAYA İZİN VERİLMEDİ
Mülkiye Müfettişleri katliamda kamu görelilerinin ihmali olup olmadığına ilişkin bir ön inceleme raporu hazırladı. Rapor 11 kamu görevlisi hakkındaydı. İki polis hakkında patlamalar sonrasında gaz kullandıkları için 9 polis hakkında da katliamda ihmali olduklarına yönelik soruşturma yürütüldü. Soruşturma sonucunda bir rapor hazırlayan Mülkiye Müfettişleri, katliamda 9 kamu görevlisinin ihmali olabileceğini ifade ederek, kamu görevlileri hakkında adli soruşturma açılmasında yarar gördü. Gaz kullanan polisler hakkında ise soruşturmaya gerek görmedi. Fakat, Ankara Valiliği müfettişlerin 'ihmali olabilir' dediği 9 kamu görevlisi hakkında da soruşturma yürütülmesine izin vermedi.
BEKLETİLEN İSTİHBARAT BİLGİSİ
Mülkiye Müfettişlerinin raporunda katliamın adım adım bilindiği şüphesi oluşturacak birçok delil vardı. 14 Eylül günü ve 8 Ekim günü alınan istihbaratlar bu kanıyı doğrulayıcı nitelikteydi. 8 Ekim 2015 tarihindeki bombacılardan Yunus Emre Alagöz'ün kendini patlatacağına yönelik istihbarat bilgisi iki gün bekletilmişti. Bu istihbarat bekletilerek 10 Ekim sabahı saat 09:28'de geçildi, bu bilgi Terörle Şube Müdürlüklerinin (TEM) eline bombalar patladıktan 3 saat 44 dakika sonra ulaştı.
8 Ekim günü gelen istihbaratı bekleten emniyet görevlisinin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç olduğu ortaya çıktı. Dinç hakkında Mülkiye Müfettişleri bile soruşturma yürütememişti. Üstelik Dinç, öldürülen gazeteci Hrant Dink davasında da istihbarat bilgisini paylaşmadığı iddiasıyla yargılanıyordu.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI: ASILSIZ KATLİAM İDDİASI
10 Ekim katliamı sonrasında katliamda yaralanan ve hayatını kaybedenlerin aileleri devletten tazminat talebinde bulundu. İçişleri Bakanlığı'ndan karşılanması talebiyle Ankara 10. İdare Mahkemesi'nde dava açıldı. Bakanlığın mahkemeye gönderdiği savunmasında “Asılsız katliam iddiasıyla açılmış haksız davanın reddi gerekmektedir.” denildi.
36 SANIK İÇİN 100'ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENDİ
İddianame 9 ay sonra tamamlanarak Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İddianamede, 36 sanık için 100'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
BOMBACILAR OPERASYONDA 'KENDİLERİNİ PATLATTI'
26 Mayıs 2016'da Antep'te IŞİD'in hücre evine operasyon düzenlendi. Operasyonda bir kişi kendisini patlattı. Kendisini patlatan kişinin, saldırının planlayıcısı olduğu iddia edilen IŞİD'in Antep eski emiri Halil İbrahim Durgun'un Suriye'ye gittikten sonra emirliği üstlenen Yunus Durmaz olduğu belirtildi. Durmaz'ın ölü ele geçirileceğinin önceden bilindiği de iddia ediliyor.
Durmaz'ın üzerinde çıkan belgelerde IŞİD'in Türkiye'de nasıl rahat hareket ettiği ve kendisine eleman kazandığı görüldü.
Aynı operasyonda Halil İbrahim Durgun'un da kendisini patlattığı açıklandı. Ancak Temmuz 2017'deki duruşmada Halil İbrahim Durgun’un tutuklu eski eşi Esin Altıntuğ, otopside kendisine gösterilen kişinin Durgun olmadığını söyledi.
POLİS ZANLIYI SORGULAYIP BIRAKMIŞ
Daha sonra Yunus Durmaz'ın 2009 yılında El Kadide üyeliğinden sorgulandığı ve serbest bırakıldığı da ortaya çıktı.
IŞİD-MİT YAZIŞMALARI
Antep’te bir evde yakalanıp, tutuklanan IŞİD’in ‘teknoloji mecmuası emiri’, ‘Ebu Musa’ kod adlı Ersen Çelik’in emniyetteki ifadesinde Emniyet ve MİT yetkilileriyle, Whatsapp üzerinden yazıştıklarını belirttiği ortaya çıktı. Çelik ifadesinde ayrıca, IŞİD’lilerin kendisinin ajan olduğunu düşünmesi üzerine kaçarak, Türkiye’ye geldiğini anlattı.
KATLİAMDA ÖLEN 103 KİŞİ
Abdülkadir Uyan
Metin Kürklü
Gökhan Akman
Orhan Işıktaş
Gülhan Karlı Elmascan
Yılmaz Elmascan
Nevzat Sayan
Bilgen Parlak
Hacı Kıvrak
Rıdvan Akgül
Fevzi Sert
Hacı Mehmet Şah Esin
Gökmen Dalmaç
Elif Kanlıoğlu
Hakan Dursun Akalın
Ercan Adsız
Ayşe Deniz
Berna Koç
Fatma Esen
Gülbahar Aydeniz
Eren Akın
Canberk Bakış
Tayfun Benol
Nizamettin Bağcı
Kasım Otur
Başak Sidar Çevik
Nilgün Çevik
Resul Yanar
Mehmet Ali Kılıç
Tekin Arslan
Sezen Vurmaz
Dilaver Karharman
Umut Tan
Onur Tan
Sarıgül Tüylü
Dilan Sarıkaya
Ali Kitapçı
İsmail Kızılçay
Muhammet Demir
Korkmaz Tetik
Veysel Atılgan
İbrahim Atılgan
Emine Ercan
Kübra Meltem Mollaoğlu
Meryem Bulut
Seyhan Yaylagül
Ebru Mavi
Ali Deniz Uzatmaz
Ziya Saygın
Vahdettin Özgan
Cemal Avşar
Ahmet Katurlu
Selim Örs
Azize Onat
Dicle Deli
Güney Doğan
Binali Korkmaz
Mehmet Zakir Karabulut
Leyla Çiçek
Metin Peşman
Mesut Mak
Adil Gür
Gökhan Gökbönü
Şebnem Yurtman
Osman Turan Bozacı
İdil Güneyi
Abdullah Erol
Mehmet Hayta
Özver Gökhan Arpaçay
Şirin Kılıçalp
Uygar Coşkun
Ahmed Alkhadi
Nurullah Erdoğan
Gözde Arslan
Aycan Kaya
Yunus Delice
Sevgi Öztekin
Mehmet Tevfik Dalgıç
Sevim Şinik
Emin Aydemir
Fatma Karabulut
Ramazan Tunç
Erol Ekici
Feyyat Deniz
Necla Duran
Osman Ervasa
Ramazan Çalışkan
Vedat Erkan
Abdülbari Şenci
Niyazi Büyüksütçü
Gazi Güray
Sabri Elmas
Erhan Avcı
Ümit Seylan
Serdar Ben
Hasan Baykara
Fatma Batur
Bedriye Batur
Nevzat Özbilgi
Ata Önder Atabay
Esfet Duran
Mustafa Budak
Ağa Bayar