10 Ekim katliamı davası avukatlarından Davutoğlu'na: Bildiğiniz, ortak olduğunuz her şeyi anlatın
Eski başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 'Sakarya Dostları Platformu’nda gerçekleştirdiği konuşmada dile getirdiği "Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz" sözlerinin yankıları sürüyor.
"Gelin hafızanızı bir yoklayın. İleride bir gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olacaktır" diyen Davutoğlu'na bir tepki de Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te gerçekleştirilen 'Barış Mitingi'nde' 103 kişinin hayatını kaybettiği katliamda hayatının kaybedenlerin avukatlarından geldi.
10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu adına yapılan açıklamada "Yaptığınız bu açıklamalar ile ne demek istediğinizi ayrıntılarıyla anlatmak durumundasınız. Söz konusu kritik dönemde yapılanları, kimlerin emir ve talimat verdiğini tek tek söylemek zorundasınız. 10 Ekim Ankara Katliamı ve Suruç Katliamı davaları halen devam etmektedir. Bu davalara gelip bildiğiniz her bir konuda tanıklık yapmalısınız" vurgusu yapıldı.
Açıklamanın tam metni şöyle:
AHMET DAVUTOĞLU’NA AÇIK ÇAĞRIMIZDIR: BİLDİĞİNİZ, TANIK OLDUĞUNUZ, ORTAK OLDUĞUNUZ HER ŞEYİ ANLATIN
Yeni parti, siyasal oluşum çalışmaları içerisinde olan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu yapmış olduğu konuşmada aynen şunları şöylemiştir; "Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. Bizi bugün eleştirenler insan yüzüne çıkamazlar, açık söylüyorum. Neden mi? Gelin hafızanızı bir yoklayın. İleride bir gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olacaktır".
Ahmet Davutoğlu’nu bu sözlerini açıklamaya davet ediyoruz. 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönemi ülkenin en kritik dönemlerinden biri olarak ilan ederek ne demek istemiştir? Kritik olarak adlandırılan bu dönemde neler olmuştur?
Söz konusu dönemin ülkenin en kritik dönemlerinden biri olduğu tespitine katıldığımızı belirtmek isteriz. Zira 10 Ekim 2015 Ankara Katliamı gerçekleştiği andan itibaren biz de aynı şeyi söylemekteyiz. 7 Haziran ve 1 Kasım Seçimleri arasında gerçekleştirilen katliamlarla, kitlesel kıyımlarla yüzlerce insan öldürülmüş, ülkede kaos ve korku ortamı yaratılmış ve 1 Kasım seçimlerinde AKP yeniden tek başına iktidar olabilmiştir.
10 Ekim Ankara Katliamı davasının her aşamasında bu dosyanın avukatı olan bizler bu durumdan söz ettik ve DAVUTOĞLU’nun katliamın hemen arkasından "anket yaptırdık ve oylarımızın arttığını gördük" açıklamasını hatırlattık. Davutolu’nun bugünkü açıklamaları da aslında aynı minvalde olup, 10 Ekim Katliamının siyasal iktidardan bağımsız ele alınamayacağına ilişkin ısrarımızı doğrulamaktadır.
Sayın Davutoğlu; o kritik dediğiniz dönemde Suruç Katliamı yaşandı, Ceylanpınar’da son derece şaibeli bir biçimde polislerin öldürülmesinin ardından çözüm masası tekmelendi, bölgede sokağa çıkma yasakları başladı, onlarca insan hayatını kaybetti, evleri yerle bir edildi, 10 Ekim günü Ankara’da mitingte canlı bombalar kendisini patlattı ve tam 103 insan hayatını kaybetti. İşte kritik dediğiniz dönem budur ve bu dönemin arkasından 1 Kasım seçimlerini kazandınız.
Şimdi soruyoruz ve davet ediyoruz. Yaptığınız bu açıklamalar ile ne demek istediğinizi ayrıntılarıyla anlatmak durumundasınız. Söz konusu kritik dönemde yapılanları, kimlerin emir ve talimat verdiğini tek tek söylemek zorundasınız. 10 Ekim Ankara Katliamı ve Suruç Katliamı davaları halen devam etmektedir. Bu davalara gelip bildiğiniz her bir konuda tanıklık yapmalısınız.
Bunları yapmadığınız durumda açıklamalarınız tarafımızca siyasi manevralar olarak ele alınacaktır. Ancak her koşulda 7 Haziran ve 1 Kasım arasındaki katliamlar döneminden iktidarınızın ve kendinizin siyasal sorumluluğunu ilan etmiş oldunuz, bu durum tarihe böyle geçecektir.