15 gazeteci 13 ay sonra mahkemeye çıkacak: 'Herkesi gazeteciliği savunmaya çağırıyoruz'

15 gazeteci 13 ay sonra mahkemeye çıkacak: 'Herkesi gazeteciliği savunmaya çağırıyoruz'
15’i tutuklu 18 gazeteci hakkında açılan davanın ilk duruşması yarın görülecek. Gazetecilerin avukatı Resul Temur ve DFG yöneticisi Gülşen Koçuk davayı Artı Gerçek'e değerlendirdi.

Rohjat Abi


DİYARBAKIR - Diyarbakır merkezli yürütülen bir soruşturma kapsamında 15’i tutuklu 18 gazeteci hakkında açılan davanın ilk duruşması yarın (11 Temmuz) Diyarbakır’da 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.

Gazetecilerin avukatı Resul Temur, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) yöneticisi ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) üyesi Gülşen Koçuk davayı Artı Gerçek'e değerlendirdi.

Temur ve Koçuk, herkesi tutuklu gazetecilerle dayanışmaya çağırırken Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, tutuklu gazetecilerle ilgili hazırladığı raporda soruşturmayı yürüten savcının, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda belirtilmesine rağmen, gizlilik kararı olsa bile avukatların erişebileceği mahiyetteki belgelerin ve evrakın müdafilere ve gazetecilere verilmesini reddettiği belirtildi.

'TAHLİYE OLACAKLARINI UMUT EDİYORUZ'

Gazetecilerin yaklaşık 10 ay boyunca iddianame beklediğini belirten avukat Resul Temur, "Bu sürede yapılan tüm itirazlar reddedildi. Tutuklanmalarının hukuki olmaması sebebi ile Anayasa Mahkemesi (AYM) başvurusu yapıldı ve AYM makul bir sürede dosyayı ele alıp karara bağlamadığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM)’e başvuru yaptık" dedi.

Tutuklu gazetecilerin 13 ay sonra ilk defa hakim karşısına çıkacaklarını anımsatam Temur, “Gazeteciler yaptıkları programlar, konu seçimleri ve dil tercihleri sebebiyle yargılanmaktadırlar. Gazetecilik faaliyetlerini icra ettikleri televizyon ve prodüksiyon şirketleri suçlama konusu haline getirilmiş. 13 aydır tutuklu olmaları ve yargılama konusu delillerin sadece gazetecilik faaliyetlerini esas almaları sebebi ile tahliye olacakları yönünde umudum var” diye konuştu.

'DOSYA, POLİTİK HESAPLAŞMA ÖĞESİ HALİNE GETİRİLİYOR'

Davada gerekçe olarak gösterilen beyanlara ilişkin süreç içerisinde yapılan müdahalelerin dosyayı hukuki bağlamdan çıkarıldığını ve sürecin sağlıklı işlemediğini vurgulayan Temur, “Pel Prodüksiyon şirketi ile HDP arasında yapılan işlerin faturaları mali yardımın kesilmesine gerekçe yazıldı ve sonrasında bunların beyan edilen faturalar olduğu da görülünce AYM itirazla kararından döndü. Bu tür müdahaleler dosyayı hukuki tartışma alanından çıkartıp politik tartışma alanlarının hesaplaşma öğesi haline getiriyor. Soruşturma sürecindeki gizlilik kararı, savcılığın hukuki olmayan amaçlarla hareket etmesi ve avukatların kullandıkları itiraz yollarının etkili olmaması dosya kapsamında biz avukatları en çok zorlayan kısımlardı” dedi.

Temur, herkesi tutuklu gazetecilerle dayanışmaya çağırdı.

'ZİNCİRLEME HAK İHLALİ YAŞADILAR'

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) üyesi Gülşen Koçuk da meslektaşlarının gazetecilik yapmalarının 13 aydır engellendiğini vurgulayarak, basın ve ifade özgürlüğü haklarının ellerinden alındığını söyledi. Koçuk, "İddianame çıkana kadar arkadaşlarımız 10 ay neyle suçlandıklarını bilmiyorlardı. Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle hedef alındıklarını biliyorlardı. Tutukluluklarının 13. ayına duruşma tarihi verildi yani böyle bir zincirleme hak ihlalinden söz edebiliriz” dedi.

'KÜRT GAZETECİLER VE ÖZGÜR BASIN HEDEFTE'

Kürt basın emekçilerinin sürekli hedef gösterildiğini dile getiren Koçuk, şöyle devam etti:

"Yüzlerce sayfalık iddianameyi inceledik ama iddianamede elle tutulur hiçbir suç yok. İktidarın sürekli kriminalize ettiği ve yargıya sopa olarak size karşı kullandığı bir yerdesiniz, Kürt gazetecisiniz, özgür basın emekçisisiniz. Bu anlamıyla zaten hedeftesiniz. Ekstra bir suç işlemenize gerek olmuyor. Bu noktada dayanışma gerekiyor çünkü bu bir meslek problemidir. Gazetecilik problemidir. Gazeteciliğin yok edilmeye çalışılması problemidir.”

'GAZETECİLİĞİ SAVUNMA DAVASI'

Dayanışma çağrısı yapan Koçuk, “Burada örgütlülüğü, yan yana durmayı ne kadar büyütürsek gazetecilik etiği de o kadar kendisini koruyacak ve büyütecek. Bu anlamıyla yarınki dava çok önemli. Yarınki dava gazeteciliği savunma davası aslında. Herkesi duyarlı olmaya, gazeteciliği savunmaya ve gazetecilik yargılanamaz demeye çağırıyoruz ve özgür basın susturulamaz diyoruz” diye konuştu.

ÇELENK'TEN RAPOR: 'TÜM TALEPLER CEVAPSIZ BIRAKILDI'

Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, tutuklu gazetecilerle ilgili rapor hazırladı. Çelenk'in raporuna göre, soruşturmayı yürüten savcı, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda belirtilmesine rağmen, gizlilik kararı olsa bile avukatların erişebileceği mahiyetteki belgelerin ve evrakın müdafilere ve gazetecilere verilmesini reddetti. Bu konuda yapılan tüm yasal başvurular cevapsız bırakıldı ya da ret kararıyla sonuçlandı.

İHD'DEN GAZETECİLERİ SERBEST BIRAKIN ÇAĞRISI

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesİ de tutuklu gazeteciler için açıklama yaptı. Açıklamada, gazetecilerin serbest bırakılması istenerek, şöyle denildi:

"Basın, düşünce ve ifade özgürlüğünün anayasal güvencesi, Kürt gazeteciler lehine işlev görmemektedir. Hazırlanan iddianameler incelendiğinde gazetecilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklu oldukları açıkça anlaşılmaktadır. Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı açısından ağır bir hak ihlaline dönüşen keyfi tutukluluk halinin sonlandırılması gerekmektedir” denildi.

NE OLMUŞTU?

Diyarbakır merkezli yürütülen bir soruşturma kapsamında 8 Haziran 2022'de evleri ve çalıştıkları kurumlar basılarak 20'si gazeteci 22 kişi gözaltına alındı. İki defa gözaltı süreleri uzatılan 22 kişi, 15 Haziran 2022'de adliyeye çıkarıldı. Gazetecilerden 16'sı "örgüte üye olmak" iddiasıyla 16 Haziran 2022'de tutuklanarak Diyarbakır D Tipi ve Kadın Kapalı cezaevlerine gönderildi.

Gazetecilere savcılık sorgularında yaptıkları programlar, sundukları haberler, haber kaynakları ile telefon görüşmeleri soruldu. Suç delili olarak gazetecilerin evlerinde ve çalıştıkları kurumlarda bulunan bilgisayar, kamera, fotoğraf makinası, ses ve ışık sistemleri, montaj-kurgu bilgisayarlarındaki hard diskler, kitap, gazete arşivleri, Türkiye'de yayınlanan dergiler gösterildi.

Tutuklanan gazetecilerin isimleri şöyle: Aziz Oruç, Safiye Alagaş, Serdar Altan, Mehmet Ali Ertaş, Ömer Çelik, Neşe Toprak, Mehmet Şahin, Zeynel Abidin Bulut, Elif Üngör, Remziye Temel, Suat Doğuhan, Lezgin Akdeniz, İbrahim Koyuncu, Abdurrahman Öncü, Ramazan Geciken ve Mazlum Güler.

Öne Çıkanlar