5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutlamayan avukatlar: Yüzlerce avukat dostumuz cezaevinde

'Siyasal iktidarlar avukatlar ve savunma üzerindeki baskıları artırarak devam ettiriyorlar.'

5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutlamayan avukatlar: Yüzlerce avukat dostumuz cezaevinde

Yağmur KAYA

ARTI GERÇEK- Avukat Meslek Örgütleri, 'Mesleğimize yönelik saldırıların günden güne arttığı ve itibarsızlaştırıldığımız, yoksullaştırıldığımız, öldürüldüğümüz koşullarda 5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutlamıyoruz" şiarıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.

Çağlayan Adliyesi Themis heykellinin önünde buluşarak, "Ebru Timtik ölümsüzdür", "Tahir Elçi ölümsüzdür", "Savunma susmadı, susmayacak" sloganları atarak adliye önüne gelen avukatlar, "Makbul avukatlar olmayacağız, saldırılara karşı mesleğimizi savunuyoruz" yazılı pankart açtı.

'MESLEĞİNİZ ÜZERİNDE BASKILAR DEVAM EDİYOR'

Açıklamada konuşma Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Sinan Zincir, adalet, hakikat, eşitlik, özgürlük mücadelesi yürüten avukatlar olarak 5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutlamak istediklerini ancak avukatların, mesleklerine dönük baskılardan dolayı bu günü kutlamadıklarını söyledi. Zincir, 5 Nisan Avukatlar Günü'nü bir direniş günü olarak anlamlandırdıklarını ifade ederek nedenini şu sözlerle anlattı: "Çünkü; siyasal iktidarlar ve şu an mevcut iktidar, avukatlar ve savunma üzerindeki baskıları artırarak devam ettiriyorlar."

'BİZE EMANET EDİLEN HAKİKAT MÜCADELESİNİ DEVAM ETTİRECEĞİZ'

Zincir, mesleki faaliyetlerinden dolayı cezaevlerinde 600'e yakın meslektaşlarının bulunduğunu söyledi. Zincir, "Daha iki hafta önce bir avukat arkadaşımızı Gebze'de mesleki faaliyetlerini ifa ederken kaybettik. Yüzlerce avukat dostunuz Türkiye cezaevlerinde, zindanlarda. Avukat Selçuk Kozağaçlı, Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk, Barkin Timtik şahsında zindanlarda tutsak bulunan tüm meslektaşlarımıza selam ediyoruz. Cezaevlerinde bulunan arkadaşlarımızın bize emanet ettiği avukatlık, hakikat ve adalet mücadelesini bu topraklarda yükseltmeye devam edeceğiz" dedi.

ADALET TALEBİYLE YİTİRDİKLERİMİZİ SAYGIYA ANIYORUZ

Adalet talebiyle başlattığı açlık grevinin 238'inci gününde yaşamını yitiren Ebru Timtik ve Diyarbakır Dört Ayaklı Minare önünde öldürülen Tahir Elçi'yi anımsatan Zincir, "Açlığıyla adeleti haykırdı. Sadece kendisi için değil. 'Barışın Elcisi" ni kaybettik. Bu topraklarda haklarımızın, emekçilerin, yoksulların, kadınların, demokratların adil yargılanma hakkını talep ettiği için Ebru Timtik'i kaybettik. Bu topraklarda 'adalet' talebiyle yitirdiğimiz avukatların önünde saygıyla eğiliyoruz" dedi.

BİR MUHASEBE GÜNÜ

Basın açıklamasını Çağda Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi Avukat Ezgi Önalan okudu. Her 5 Nisan Avukatlar Günü'nün, bir tarafıyla hukuk dışılıklar için muhasebe; bir tarafıyla özgürlük, eşitlik, insan onuru adına ve savunma mesleğinin kurumsal kazanımları adına yeni hukuksal gelişmeler için mücadele günü olduğunu söyleyen Önalan, mesleklerinin kapsamlı bir saldırı altında olduğunu belirtti.

TEKELLERİN İHTİYACINA GÖRE YENİDEN ŞEKİLLENDİRİLİYOR

Mesleklerine dönük saldırıların emekten, hukuktan ve adaletten yana duran; avukatlık pratiğini yok etmeye yöneldiği kadar, mesleğin ezici çoğunluğunu oluşturan işçi avukatların maruz kaldığı sömürüyü katmerlediğine dikkat çeken Önalan, aynı zamanda serbest avukatlığı bitirerek tüm mesleği tekellerin ihtiyacına göre yeniden şekillendirmeye de yönettiğini söyledi.

DÜŞÜK ÜCRET, UZUN MESAİ SAATLERİ

Önalan, konuşmasının devamında şunları kaydetti: "Tekel niteliğindeki büyük hukuk bürolarının etkinliği her geçen gün daha fazla artarken bir çok genç meslektaşımız düşük ücret ve uzun mesai saatleriyle bu bürolarda çalışmaya itilmekte; avukatlığın bütününe hakim olmayan, mesleği parça işler halinde icra eden tabiri yerindeyse hukuk teknikerleri yaratılmaktadır.

SALDIRI AVUKATLARLA SINIRLI DEĞİL

Saray rejiminin saldırısı sadece avukatlıkla sınırlı değil tüm topluma yöneliktir. Ülkede ne maddi ne de usuli hukukun kırıntısına bile rastlamak mümkün değildir. İstisnai olarak yazılı hukuku uygulayan hakimler hakkında usulsüz soruşturma ve açığa almalarla yıldırma politikası izlenmekte, CB görevlileri tarafından twitter üzerinden HSK’ya soruşturma talimatı verilmekte, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu işlenmektedir. Yıllardır HDP’ye ve Kürt halkına karşı uygulanan düşman ceza hukuku devam etmekte, HDP kapatılmaya çalışılmaktadır. Yaşanan hak ihlallerini dile getirdiği için Ömer Faruk Gergerlioğlu hedef haline getirilmiş, Anayasaya aykırı olarak milletvekili statüsüne rağmen yargılama durdurulmadan ceza verilmiş ve yine AYM'nin Enis Berberoğlu kararına rağmen hukuksuzca Meclis'te karar okunarak vekilliği düşürülmüştür. Toplumsal mücadelenin geliştiği her direniş alanına pervasızca saldırılmakta, karşı çıkan kim varsa saldırılardan nasibini almaktadır.

HER ŞEYE RAĞMEN DİRENİŞ...

Ancak bütün bunlara rağmen direniş büyümekte, gelişmektedir. "İstanbul Sözleşmesini uygulatacağız!" diyerek meydanları dolduran kadın ve LGBTİ+’lar, "üniversiteleri bileşenleri yönetsin" şiarıyla aşağı bakmayan öğrenciler, seçim hakkından vazgeçmeyen akademisyenler "Kod-29 Kaldırılsın" diye yollara dökülen işçiler, Newroz’u yüz binlerle mücadele alanına çeviren Kürt halkı, tüm baskılara rağmen haklarını kullanmakta ısrar etmektedir.

'5 NİSAN ZORLU BİR DÖNEME İŞARET EDİYOR'

Bu 5 Nisan biz avukatlar için de bir parçası olduğumuz demokrasi ve haklar mücadelesinde pek çok bakımdan zorlu bir döneme işaret etmektedir. Saray rejimi, Anayasa başta olmak üzere yürürlükteki yasaları tanımamakta, her gün yeni kararname ve hatta genelgelerle bir önceki yasayı hükümsüz kılarak, hukuk güvenliğini yok etmektedir. Bu sistemde sadece en temel insan hakları değil, devletin yasallığı ilkesi dahi yok sayılmaktadır.

SEÇME VE SEÇİLME HAKKI İHLAL EDİLDİ

Baroların kanuni seçim takvimi bir genelgeyle iptal edilerek, avukatların kendi kurumlarının yöneticilerini seçme-seçilme hakları ihlal edilmiştir. Meslektaşlarımız görevlerini yaparken, tıpkı haklarını savundukları yurttaşlar gibi polis şiddetine, keyfi tutuklamalara, ruhsat gaspı gibi hak gasplarına maruz kalmaktadır. Yüzlerce meslektaşımız, hukuk cinayeti niteliğindeki, yürütmenin infaz birimi niyetine verilmiş kararlarla cezaevlerindedir. Bu hukuksuzluğa karşı ölüm orucu ile tepki gösteren meslektaşımız Av. Ebru Timtik yaşamını kaybetmiş, tahliye edilen Av. Aytaç Ünsal ise, tedavi hakkını kullanmak isterken işkenceyle yeniden gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Henüz 2 gün önce Manisa’da intihar eden meslektaşımız Muhammed Halil Yavuz, ne yazık ki sadece son bir kaç ay içerisinde dahi sosyal - ekonomik sebeplerden ötürü intihar eden ilk meslektaşımız değildir. Dahası avukatlar bilfiil fiziksel saldırıların hedefi haline gelmekte ve öldürülmektedir. Geçtiğimiz ay görevi esnasında öldürülen Av. Ersin Arslan’ın öfkesi hala içimizdedir. Çalışma koşullarındaki kötüleşme gün be gün artmakta, birçok meslektaşımız ve adliye emekçisi ağır iş yükü ve baskı altında çalışırken yalnız ve güçsüz hissetmektedir.

İSTEDİKLERİ 'MAKBUL AVUKAT' OLMAYACAĞIZ

Bizler, hak ve özgürlükler mücadelesi yürüten her kesimin avukatlığını yapan hukuk kurumları olarak; hiç bir baskıya ve bölme girişimine boyun eğmeyeceğimizi buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Tüm meslektaşlarımızı 5 Nisan Avukatlar Günü vesilesiyle mücadeleyi büyütmeye, iktidarın istediği 'makbul avukat' olmamaya ve kendinden başlayarak bütün toplum için sözünü üretmeye davet ediyoruz. 5 Nisan Avukatlar Günü tüm meslektaşlarımız için kutlu olsun!"

Açıklamaya katılan Avukat Meslek Örgütleri ise şöyle: Avukat Dayanışması, Avukat Hareketi, Avukatlar Sendikası, Çağdaş Avukatlar Grubu, ÇHD İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Hukukta Sol Tavır Derneği, Kartal Hukukçular Derneği, ÖHD İstanbul Şubesi, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar"

avukat kaya avukatlar Yağmur Selahattin