6 sayfası yok: Gezi davası tanığı Murat Papuç’a ait ifadenin yarısı kayıp

Rıfat DOĞAN

ARTI GERÇEK - Gezi davasının açılmasına neden olan tanıklardan Murat Papuç’un ifadesinin yarısı dosyada yok. İfadesi 12 sayfadan oluşan Papuç’a ait dosyada sadece 6 sayfalık ifade var.
Gezi Parkı eylemleriyle ilgili açılan ve Taksim Dayanışması’ndan Mücella Yapıcı, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın tutuksuz, iş insanı Osman Kavala’nın tutuklu yargılandığı 16 sanıklı davanın dördüncü duruşması sona erdi. AİHM’in Kavala ile ilgili hak ihlali kararına rağmen İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye kararı vermedi.

İddianamede tanık olarak isimleri bulunan iki polis memuru duruşmada dinlenirken, verdiği ifadeyle davanın açılmasına neden olanlardan biri olan emekli asker Murat Papuç ise can güvenliğinin olmadığı gerekçesiyle avukatların olmadığı kapalı oturumda gerçekleşecek bir duruşmada ifade vermek istediğini belirten bir dilekçe sundu.

İFADE DİLEKÇESİ 12 SAYFA AMA SADECE ALTI SAYFASI VAR

Mahkeme bu talebi kabul ederek Papuç’un ifadesinin avukatsız duruşmada yarın alınmasına karar verdi.

Dosyada ilginç bir detay daha bulunuyor. Murat Papuç’un iddianamede bulunan ifadesinin tamamının 12 sayfa oluştuğu ancak bunun sadece 6 sayfasının dosyada yer aldığı ortaya çıktı. Mahkeme İstanbul Cumhuriyet Başavcılığı’na konuyla ilgili bir yazı göndererek ifadenin tamamını istedi ancak savcılık ifadenin tamamını yolladığını belirtti. Ancak dosyada Papuç’a ait 12 değil sadece 6 sayfalık ifade bulunuyor.

AVUKAT İŞLER: BU BEYANIN HUKUKA UYGUN HALE GETİRİLME ÇABASI

Konuya ilişkin Artı Gerçek’e konuşan Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın avukatı Evren İşler "Murat Papuç beyanı iddianamede çok önem atfedilen bir beyan. Bu beyanın tamamı dosyanın içeriğinde yok. 12 sayfadan oluştuğunu anlıyoruz. Çünkü son sayfası var ve son sayfasında sayfa numarası olarak 12 yazıyor. Ancak dosyada 6 sayfa ifade var" ifadelerini kullandı. İşler, "O altı sayfanın içinde de üstü kapatılmış yerler var. Hatta o üstü kapatılmış yerler iddianamede var. Biz ifade tutanağından okuyamıyoruz ancak iddianameye yapılan bir alıntıdan o üstü kapatılan bölümün ne olduğunu anlayabiliyoruz. Bu denli hukuka aykırı, hukuki vasıf taşımayan bir beyandan söz ediyoruz. Bu beyanın hukuka uygun hale getirilme çabası olduğunu görüyoruz" diye konuştu.

‘HUKUK DEVLETİNİN KAĞIT ÜSTÜNDE OLDUĞUNU GÖSTEREN BİR KARAR’

Papuç’un can güvenliğinin olmadığı gerekçesiyle ifadesinin tek başına alınması yönündeki talebinin mahkeme tarafından kabul edilmesine tepki gösteren İşler, Murat Papuç’un kim olduğunu, ne işi yaptığını çok iyi bilindiğini belirterek "Kendi açıklamaları biliniyor, savcılığa verdiği kendi dilekçesi var. O dilekçeyi basına email olarak gönderiyor. O dilekçesinde geçmişini, hangi partide siyaset yaptığını anlatıyor. Bu dilekçenin üzerinden üç yıl geçmiş durumda ve Papuç’un bu süre zarfında başına bir iş gelmedi. Bu insan davranışı anlaşılabilir, ama bu davranışa mahkemenin hukukun göz yummuş olması bu talebi hiçbir delil yokken kabul etmiş olması kesinlikle kabul edilebilir değildir. Hukuk devletinde yaşadığımızı, hukuk devletinin kağıt üzerinde kaldığını, bu mahkemenin ara kararı göstermiş oldu" dedi.

‘MAHKEMEYE AİT BU KARARIN BİR DAYANAĞI YOK"

İşler, mahkeme kararının bir dayanağının olmadığının altını çizerek "Mahkemenin bu kararının bir dayanağı yok çünkü öyle olması için ya bir kişiden ya da örgütten Papuç’a dönük bir fiilin olması lazım ama böyle bir durum da yok. Ortada öyle bir örgüt de yok. Ortada bahsettiğim durum ve buna kanıt sayılabilecek deliller yokken mahkemenin bunu kabul etmiş olması hukuki güvenliğimiz açısından sorunlu bir durum" şeklinde konuştu.