68 kuşağının devrimci liderlerinden Ulaş Bardakçı, 49 yıldır unutulmadı
Türkiye 68 kuşağının ve devrimci hareketinin önemli isimlerinden Ulaş Bardakçı katledileli 49 yıl oldu.
19 Şubat 1972’de kuşatıldığı evde polislerle girdiği çatışmada katledilen THKP-C’nin kurucu önderlerinden Ulaş Bardakçı, Ankara'da anıldı.
Emperyalizme ve faşizme karşı sosyalizm ve devrim mücadelesinin sembol ismi Ulaş Bardakçı, katledilişinin 49. yılında, devrimciler tarafından "Ulaş Bardakçı kavgamızda yaşıyor" yazılı pankartlar ile anıldı.
Devrimci lider Bardakçı'nın katledildiği Arnavutköy, Üvez Sokağının duvarlarına 'Ulaş Bardakçı ölümsüzdür' yazıları yazıldı. Sosyal medyada yayınlanan bir çok anma mesajında Bardakçı'nın savunmasında yer alan "THKC, Türkiye halkının bağımsızlık özlemini dile getirmiş, kurtuluşun ilk kıvılcımını yakmıştır. THKC, Türkiye halkının kurtuluşu yolunda bundan böyle de savaşını sürdürecek ve zaferi kazanacaktır. Yaşasın bağımsız ve demokratik Türkiye için savaşanlar" sözlerine yer verildi.
ULAŞ BARDAKÇI KİMDİR?
1947 yılında Nevşehir’in Hacıbektaş kasabasında doğan Ulaş Bardakçı, ODTÜ’de okuduğu yıllarda dönemin ABD Büyükelçisi Robert Komer’in makam aracının ODTÜ yerleşkesinde ateşe verildiği eylemin düzenleyicelerinden biriydi.
Dönemin pek çok devrimci önderinde de yer aldığı Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) içindeki tartışmalara aktif biçimde katıldı. Gençlik hareketinde Milli Demokratik Devrim (MDD) tezlerinin etkisinin artmasında ve Devrimci Gençlik’in inşasında önemli bir rol oynadı ve devrimin ancak savaşçı bir partiyle mümkün olabileceğini savundu.
Devrimci Gençlik hareketinden sonra Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi’nin (THKP-C) kuruluşuna katıldı ve partinin tezlerinin oluşmasında etkili oldu. THKP’nin ilk genel komitesinde yer aldı.
Bardakçı, 12 Şubat 1971’de Ankara’da Küçükesat Ziraat Şubesi soygununa katıldı. Bu soygun, THKC’nin ilk silahlı eylemi sayılıyordu. Daha sonrasında ise Mahir Çayan ve Hüseyin Cevahir ile birlikte 5 Nisan 1971’de ünlü sermayedar Mete Has’ın, 17 Mayıs 1971’de de İsrail Başkansolosu Efraim Elrom’un kaçırılması eylemlerinde yer aldı.
Tutuklanıp girdiği Kartal-Maltepe Askeri Cezaevi’nden 29 Kasım 1971’de Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna ve Ziya Yılmaz ile birlikte firar etti.
Polis, 19 Şubat 1972 sabahı Bardakçı’nın Arnavutköy’de bulunan evine baskın yaptı. Bardakçı, polisin baskınına silahıyla karşılık verdi ve girdiği çatışmada katledildi. Bardakçı yaşamını yitirdiğinde 25 yaşındaydı.