8 aydır yakınlarını defnetmek için bekliyor
Nusaybin’deki çatışmalarda hayatını kaybeden yakınlarının cenazelerini istedikleri mezarlığa defnetmeleri engellenen ailelerin bekleyişi 8 aydır sürüyor.
GÜNCEL - Mardin’in Nusaybin ilçesinde 14 Mart ile 25 Temmuz 2016 tarihleri arasında ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan çatışmalarda yaşamını yitiren Mehmet Şirin Akyüz ve İbrahim Akyüz’ün cenazeleri aileleri tarafından verilen DNA örneklerinin eşleşmesi üzerine yaklaşık 8 ay önce teşhis edildi.
Bunun üzerine aileler, Urfa’daki Kimsesizler Mezarlığı’nda bulunan cenazeleri Nusaybin’e bağlı Zeynel Abidin mahallesindeki Haceca Mezarlığı’na defnetmek istedi. Söz konusu mezarlığa defin için izin vermeyen İlçe Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, cenazelerin defni için kent dışında bulunan Moris Mezarlığı’nı adres gösterdi.
Emniyetin gösterdiği Moris Mezarlığı'nı kabul etmeyen ailelerin 8 aydır bekleyişi devam ediyor. Cenazeler hala Urfa'daki Kimsesizler Mezarlığı'nda tutuluyor.
Latife Akyüz, yakınlarını defnetmek için 8 aydır bekliyor
'EMNİYETİN GÖSTERDİĞİ MEZARLIĞI ASLA KABUL ETMEYECEĞİZ'
Torunu Mehmet Şirin ve yeğeni İbrahim Akyüz’ün cenazelerini, bugüne kadar yakınlarını defin ettikleri mezarlığa defnetmek istediklerini belirten 73 yaşındaki Barış Annesi Latife Akyüz, emniyet tarafından kendilerine gösterilen yeri asla kabul etmeyeceklerini vurguladı. Cenazelerin istedikleri yere defnedilmesine bile izin verilmediğini dikkat çeken Akyüz, yasak sırasında yaşamını yitirenlerin cenazelerinin Haceca Mezarlığı’na defnedilmesinin sürekli engellendiğini aktardı.
Mehmet Şirin Akyüz'ün cenazesi hala kimsesizler mezarlığında
'ONLAR ÖLÜM VE YIKIM BİZ BARIŞ İSTİYORUZ'
"Bu nasıl bir vicdandır" diye soran Akyüz, son dönemlerde artan mezarlık tahribatlarına da tepki göstererek, şöyle konuştu: "Savaş artık mezarlıklar üzerinden yürütülmekte. Mezarlıklarımızın dahi taşlarını kırarak düşmanlık seviyelerini ortaya koymaktalar. Nusaybin’de her tarafı yıktılar ama halen içleri rahat değil. Çocuklarımızın vurulup düştüğü yerlerde konutlar yükseliyor. Daha fazla yıkım ve ölüm istemekteler. Ancak ben barıştan başka bir şey istemiyorum. Bizim bu talebimiz yerine kadar da mücadele edeceğim."
(Mezopotamya Ajansı)
