8. Gün: Gelenler kendi sözlerini söylüyor

Dayanışmanın hala zayıf olduğunu gözlemlediğim yürüyüşte, barış akademisyeni Necla Kurul’un sözü aklıma düşüyor: ‘Yolu beraber yürümek öğretir ve kalıcı olan da budur.’

8. Gün: Gelenler kendi sözlerini söylüyor

Candan YILDIZ

Bir hafta geride kaldı Adalet yürüyüşünde…

Şehir içlerine yaklaştıkça kalabalıklaşan ve çeşitlenen bir yürüyüşten söz ediyoruz.

Temel slogan Adalet olsa da, dövizleriyle gelenler kendi sözlerini söylüyor.

Barış istedikleri için, tarihe not düşen o bildiriye imza atan ve ihraç edilen akademisyenlerden 25 isim ‘Kadınlara, LGBTİ’ler eözgürlük’, ‘Tutuklu HDP’li vekillere özgürlük’ dövizleriyle yürüyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu’nun barış akademisyenleriyle birlikte yürümek istediğini öğreniyoruz. Yürüyüş esnasında ölüm sınırında olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı dile getiriyorlar. Kılıçdaroğlu, konuyu yakından takip ettiklerini, Başbakan’a mektup yazdığını söylüyor. CHP’ye dönük eleştirileri olduğunu söyleyen bir akademisyene de ‘Affetiniz mi’ diye takılıyor. Kılıçdaroğlu’ndan beklemedikleri anlaşılan bu çıkıştan memnun görünüyorlardı.

Genel adalet talebinin yanısıra, ‘sıradan’ insanların kendi hayatlarını acıtan ve kimsenin belki hiç duymadığı adalet arayışı da bu yürüyüşe taşınıyor. Samsun’da iki ay önce üniversite son sınıf öğrencisi Ozan Taşkın isimli bir gencin hızla giden bir aracın kaldırıma çıkarak hayatına son vermesi sonrası dava sürecinde yaşananlara isyan eden baba Emir Taşkın anlatıyor: Biz intikam istemiyoruz, ama oğlumun ölümüne neden olan kadın bir MİT mensubunun eşi olduğu için korunuyor.’

‘Biraradayız Yanyanayız’ oluşumundan isimler de yürüyüşün son etabına katılıyor. İstanbul’a yaklaştıkça daha fazla katılacaklarını söylüyor eski milletvekili Nesrin Nas. ‘Adalet olmazsa ekmek, su ve hava da olmaz. Kemal Kılıçdaroğlu Maltepe’ye de, Silivri’ye de, Edirne’ye kadar da sürmeli, eğer gitmezse o bayrağı bize devretmeli’ cümlelerini kuruyor.

Adalet yürüyüşünün Kılıçdaroğlu’nun parti içindeki konumunu da güçlendirdiği gözlemlenen yürüyüşte, referandumda açık ara Evet oyu veren Gerede kenarından geçerken küçük bir tedirginliğin yaşandığı güvenlik tedbirlerinin yoğunluğundan anlaşılıyor. Sözlü sataşmalar, bozkurt işaretleri dışında kayda değer bir gerilim yaşanmıyor.

Kardeş Türküler’den Feryal’i, Selda’yı görüyorum. İçimden ‘ 8’inci günün sonunda konaklanan yerde Türkiye’nin bütün seslerini seslendirseler ‘ dileği geçiyor. Kimbilir?

Yağmur yeniden bastırıyor öğleden sonra. Doğanın eşitlediği bir ortamda herkes ince yağmurluklarla yürüyor.

Dayanışmanın hala zayıf olduğunu gözlemlediğim yürüyüşte, barış akademisyeni Necla Kurul’un sözü aklıma düşüyor: ‘Yolu beraber yürümek öğretir ve kalıcı olan da budur.’

chp adalet yürüyüşü