Açlığın 100. gününde Nuriye ve Semih için mektup ve kart eylemi

İnsan Hakları Derneği, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın açlık eylemlerinin 100. gününde başbakanlığa faks, mektup ve kart gönderecek.

Açlığın 100. gününde Nuriye ve Semih için mektup ve kart eylemi

HABER MERKEZİ- İnsan Hakları Derneği (İHD), Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevlerinin 100. gününde şube ve temsilcikliklerinin bulunduğu tüm illerdeki postanelerden başbakanlık makamına faks, mektup ve kart gönderecek.

Mekupta,
Nuriye ve Semih’in kamuoyuna açıklandığı gibi OHAL İnceleme Komisyonu’nun 23 Temmuz’dan sonra yapacağı incelemeyi bekleyecek zamanlarının olmadığı vurgulanacak.

İHD tarafından oluşurulan gönderide "OHAL KHK’ları ile kamu görevinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, bu durumu protesto etmek ve işlerine geri dönebilmek için 100 gündür açlık grevindeler. Nuriye ve Semih sadece tek bir talep için demokratik direniş haklarını kullandılar ki o da işlerine geri dönmek. Bunun dışındaki iddia ve söylentiler ile ilgilenmemekteyiz. Nuriye ve Semih’in açlık grevinin 100. Günündeki sağlık durumları oldukça kötüleşmiş ve yaşam hakları ciddi ve yakın tehlike altındadır. Hak savunucuları olarak bizler; her koşulda yaşam hakkını savunmaktayız. Nuriye ve Semih’in yaşam hakkının korunması iktidarın sorumluluğu altındadır. Nuriye ve Semih’in kamuoyuna açıklandığı gibi OHAL İnceleme Komisyonu’nun 23 Temmuz’dan sonra yapacağı incelemeyi bekleyecek zamanları yoktur. Bu nedenle iktidarın acilen bir iade KHK’sı ya da komisyonun acil bir kararı ile görevlerine iadeleri sağlanmalıdır." ifadeleri yer alıyor

EYLEM TÜM İLLERDE GERÇEKLEŞTİRİLECEK

Söz konusu etkinlik İHD şube ve temsilciliklerinin bulunduğu her ilde yarın saat 11:00'de gerçekleştirilecek.

Ankara'da mektup eyleminin İzmir Caddesi'ndeki Eski Kızılay Postanesi gerçekleştirileceği duyuruldu. Öte yandan Nuriye ve Semih'in açlık grevlerinin 100 günü ile ilgili basın açıklmasının yarın saat 18:00 Yüksel Caddesi'de yapılacağı da belirtildi.

Başbakanlığa gönderilecek metinin tamamı şu şekilde:

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığına

OHAL KHK’ları ile kamu görevinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, bu durumu protesto etmek ve işlerine geri dönebilmek için 100 gündür açlık grevindeler.

Nuriye ve Semih, ihraç edildikten sonra 9 Kasım 2016 tarihinde Ankara Yüksel Caddesi’nde protesto açıklamalarına başlamış, bu protestolara daha sonra ihraç edilen Veli Saçılık, Acun Karadağ, Mehmet Dersulu ve Esra Özakça’da dahil olmuştur. Bu kişiler 220 gündür KHK ihraçlarına karşı açıklama yapmakta, açıklamalarında sadece işlerine iade edilmelerini talep etmektedirler. Buna karşın, Ankara polisinin bu kişilere yönelik müdahaleleri işkence ve kötü muamele boyutuna ulaşmış ve özellikle hedef göstererek Veli Saçılık ve Acun Karadağ’a plastik mermiler sıkılması kamuoyunda infiale neden olmuştur.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın işlerine geri dönmek için yaptıkları açıklamalar, demokratik eylem ve etkinlikler sonuç vermeyince ve sık sık polis müdahalesi ve haksız gözaltı ile karşılanınca 9 Mart 2017 tarihinden itibaren açlık grevi başlatma kararı almışlardır.

Bu süre içerisinde sayısız kere gözaltına alınmış ve haklarında Kabahatler Kanunu ile 2911 sayılı kanuna muhalefetten birçok kere işlem yapılmıştır.

Nuriye ve Semih’in direniş ve açlık grevini kararlılıkla sürdürmeleri karşısında Ankara Polisi bu kişileri yasa dışı silahlı örgütlerle ilişkili gibi göstermeye çalışmış, birkaç kere terörle mücadele Müdürlüğü’nün yasal işlem yapmasını Ankara özel Savcılığı izin vermemiştir.

Ancak polisin ısrarı sonucunda Nuriye ve Semih, açlık grevinin 76. Gününde (23 Mayıs 2017) skandal bir gerekçe ile tutuklanmış ve halen cezaevinde tutulmaktadırlar. Nuriye ve Semih cezaevinde açlık grevlerini sürdürmektedirler. Semih’in tutuklanmasına tepki olarak eşi Esra ve annesi Sultan Özakça 25 gündür açlık grevlerini sürdürmektedirler.

Nuriye ve Semih sadece tek bir talep için demokratik direniş haklarını kullandılar ki o da işlerine geri dönmek. Bunun dışındaki iddia ve söylentiler ile ilgilenmemekteyiz.

Anayasa’nın 15. Maddesi’nin 2. Fıkrasındaki OHAL zamanında bile kısıtlanamayacak "masumiyet karinesi" ile hiç kimsenin inancından, düşüncelerinden dolayı suçlanamayacağına dair temel güvenceler OHAL KHK’ları ile yerle bir edilmiştir. Nuriye ve Semih de düşünceleri nedeniyle ihraç edildiklerini düşünmektedirler. Bu durumda her ikisi için var olan Anayasal güvence ne için ihlal edilmiştir? Her ikisi de herhangi bir darbe teşebbüsüne karışmamıştır. Haklarında kesinleşmiş hiçbir mahkûmiyet hükmü bulunmamaktadır.

Nuriye ve Semih’in açlık grevinin 100. Günündeki sağlık durumları oldukça kötüleşmiş ve yaşam hakları ciddi ve yakın tehlike altındadır. Hak savunucuları olarak bizler; her koşulda yaşam hakkını savunmaktayız. Nuriye ve Semih’in yaşam hakkının korunması iktidarın sorumluluğu altındadır. Nuriye ve Semih’in kamuoyuna açıklandığı gibi OHAL İnceleme Komisyonu’nun 23 Temmuz’dan sonra yapacağı incelemeyi bekleyecek zamanları yoktur. Bu nedenle iktidarın acilen bir iade KHK’sı ya da komisyonun acil bir kararı ile görevlerine iadeleri sağlanmalıdır.

Nuriye ve Semih’in haksız bir şekilde kişi özgürlüğü hakkına aykırı olarak tutuklanmaları konusu ise başlı başına ayrı bir problemdir. Adalet Bakanlığı’nın bu vahim hukuk hatasını gidermeye dönük girişimlerde bulunması gerekmektedir. İçişleri ve Dışişleri bakanlarının daha yargılanması yapılmamış Nuriye ve Semih’le ilgili açıklamaları temel güvencelere aykırı olup bu yanlışlığın telafi edilmesi gerekmektedir.

İnsan hakları savunucuları, haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen tüm kamu emekçilerinin en kısa zamanda tüm hakları ile birlikte kamu görevlerine iadesi için onlarla birlikte mücadelelerini sürdürecektir.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

khk İHD Nuriye Semih açlık eylemi